Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/140 E. 2023/747 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/140
KARAR NO: 2023/747
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 27/10/2020
NUMARASI: 2018/1181 Esas – 2020/654 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
KARAR TARİHİ: 17/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili … Sigorta A.Ş.’ye Kasko Sigorta Paket Poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı … San. Tic. A.Ş.’ye ait … plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı dorsenin, 10/11/2017 tarihinde, … mevkiinde, havanın sisli olması nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybederek orta korkuluklara çarpıp devrilen, davalı/borçlunun malik/işleteni olduğu … plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı dorseye arkadan çarpması sonucu sigortalı araçta hasar meydana geldiğini, trafik kazası tespit tutanağında, bu kazanın oluşumunda … plakalı çekiciyi kullanan …’nın 2918 sayılı KTK’da belirtilen kusurlardan 52/1-b, … plakalı çekiciyi kullanan …’in herhangi bir kusuru olmadığının tespit edildiğini, kasko sigortalı … plakalı araçta oluşan hasar miktarı 103.000,00 TL olup bu miktarın 20.12.2017 tarihinde sigortalıya ödendiğini, hasarlı aracın satışından elde edilen 127.000,00.-TL 20.12.2017 tarihinde sigortalıya ödenmekle kasko sigortalı aracın kaza tarihindeki güncel değerinin tamamı olan 230.000,00 TL ödenerek sigortalının zararının karşılandığını, müvekkili … Sigorta A.Ş.’nin sigortalısına yapmış olduğu ödeme nedeniyle TTK’nun 1472.maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, 103.000,00.-TL zarar miktarının 33.000,00-TL’sinin kazaya % 100 kusuru ile sebebiyet veren … plakalı çekicinin ZMSS sigortacısı olan … Sigorta A.Ş. tarafından 27/02/2018 tarihinde müvekkili şirkete ödendiğinden bakiye 70.000,00 TL alacak ve fer’ileri için zarar sorumlularına karşı rücu hakkına sahip olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve daya hakkı saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı/borçlunun İstanbul Anadolu … icra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına karşı yaptığı haksız itirazlarının kısmen iptalini, takibin 70.000,00-TL asıl alacak ve ferileri üzerinden devamını, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, araç sürücüsü ve müvekkili şirketin olayda kusuru bulunmadığını, müvekkili şirkete ait aracın kötü hava şartları ve yol bozukluğu nedeniyle yolun sağ tarafındaki oto korkuluklarına çarparak devrildiğini, davacı sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalı olan … plakalı çekici ve ona bağlı … plakalı dorse önündeki müvekkili şirkete ait araca göre takip mesafesini yol durumuna göre ayarlamaması ve aşırı hızlı olması nedeniyle müvekkili şirkete ait … plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı y.römorka çarptığını, kaza tespit tutanağının olayın meydana geliş şekline ve gerçek kusur durumuna aykırı olduğunu, kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, talep edilen hasar miktarının afaki olduğunu, icra inkar tazminatı talebi haksız ve hukuktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddi ile talep edilen alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda “Davanın kabulü ile İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında davalı yanca yapılan itirazın 72.486,92 TL (70.000,00 TL asıl alacak, 2.486,92 TL ) yönünden iptaline, takibin asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmak sureti ile devamına, Kabul edilen alacak likit itiraz haksız bulunduğundan takdiren %20 oranında hesaplanan 14.497,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan aracın kaza yapan müvekkili şirkete ait araca arkadan gelerek çarptığını ve tüm kusurun sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsü üzerinde olduğunu, bilirkişi raporuna kusur yönünden yapılan itirazların yerel mahkemece dikkate alınmadığını, talep edilen tazminat tutarının piyasa koşullarına göre fahiş olduğunu bilirkişi raporunda fahiş hesaplamanın yapıldığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin karşı taraf davalıdan tahsili için yapılan takibe itiraz edilmesi nedeni ile itirazın iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 10/11/2017 tarihinde, davalının işleteni olduğu, sürücü … yönetimindeki … plakalı çekici ve çekiciye takılı … plakalı dorse ile yerleşim yeri dışında sisli-dumanlı havada, ıslak zeminde aydınlatma bulunmayan mahalde bölünmüş Devlet Yolunu takiben Pendik-Çekmeköy istikametinden Şile istikametine seyir halinde iken olay yeri viraj mahalline geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek oto korkuluklara çarparak devrildiği, devamında geriden gelen dava konusu araç sürücüsü dava dışı … yönetimindeki … plakalı (… plakalı dorse takılı) çekici ile devrilen çekiciye çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı sigorta şirketine kasko sigortalı olan … plakalı araçta hasar oluştuğu, hasar bedelini ödeyen davacının TTK’nun 1472.maddesi uyarınca eldeki davayı açarak tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir. Somut olayda, uyuşmazlık sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödenen tazminatın TTK’nın 1472.maddesi gereğince halefiyete dayanarak trafik kazasına sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili için açılan tazminat isteminden kaynaklanmaktadır. Yargıtay 20.Hukuk Dairesi’nin 20/03/2017 tarihli, 2017/5043 Esas 2017/2180 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere davanın halefiyete dayanılarak açılması, davacı şirkete kasko sigortalı dava dışı sigortalı … San. Tic. A.Ş. ile davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’ nin de tacir olmasına göre ihtilafın TTK’nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda açılan davanın ticari dava olduğu gözetildiğinde uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan göreve ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan kusur bilirkişi raporunda kaza tespit tutanağı, hava ve yol durumu, olayın meydana geliş şekli, olay yeri, dosya kapsamındaki deliller değerlendirilerek dosya kapsamına uygun olarak kusur oranlarının belirlendiği anlaşıldığına göre kusura; Hasar bedelinin belirlenmesi için sigortalı aracın fotoğrafları, hasarlı parçaları, hasara uğrayan parçaların kaza ile uyumu ile gerekliliği ve değerleri, piyasa rayiç bedeli, pert olma durumu da değerlendirilerek ödeme belgeleri incelenerek ve yapılan ödemede düşülerek konusunda uzman bilirkişi tarafından ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olarak hazırlandığı anlaşıldığına göre hasar raporuna ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı likit (muayyen, belirli) olmayıp, gerçek zarar miktarının ve kusur oranının tespiti ile davacının davalı tarafa başvurusu için gerekli şartların oluşup oluşmadığının saptanması, yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu yöne değinen davalı vekili istinafının kabulü ile kararın bu yönden düzeltilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlere; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davanın kabulü ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında davalı yanca yapılan itirazın 72.486,92 TL (70.000,00 TL asıl alacak, 2.486,92 TL) yönünden iptaline, takibin asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmak sureti ile devamına, Takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, 2-Alınması gereken 4.976,13-TL karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 963,01-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.013,12-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan 998,91 TL ilk masraf, 85,90-TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.884,81-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 10.223,30 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yatırılan148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/04/2023