Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2021/1386
KARAR NO : 2023/1939
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/01/2021
NUMARASI : 2016/975 Esas – 2021/44 Karar
DAVA : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 31/10/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şahsın sürücüsü olduğu 14 DK hatta sefer yapan … plakalı halk otobüsü 31/07/2014 tarihinde Asil Caddesi otobüs son durağında geri manevra yaptığı sırada kendi dikkatsizliği ve kusuru sebebi ile müteveffa … çarparak yere düşmesine ve daha sonra hareket halinde devam ederek müteveffanın ikinci kez üzerinden geçmek sureti ile … vefat etmesine sebep olduğunu, … geride … isimli mirasçılarının kaldığını, davalı otobüs şoförü hakkında kamu davası açıldığını ve sanık hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı 2 yıl 6 ay süreli hapis cezası verildiğini, kazaya karışan … özel halk otobüsü davalı şirket … Ltd. Şti. adına kayıtlı olup, diğer davalı sigorta şirketi tarafından 16.01.2014/16.01.2015 vadeli Birleşik Kasko Poliçesi ile sigorta altına alındığını, sigortalının sebep olduğu manevi zararlar kasko poliçesi kapsamında olduğunu, davalı sigorta şirketine yazılı dilekçe ile başvurulduğunu ancak ödeme yapılmadığını belirterek her bir davacı için 75.000,00 TL olmak üzere, toplam 150.000,00 TL manevi tazminat ile cenaze masrafları ile müvekkiller bir süre işe gidememiş ve elde etmekte oldukları gelirden de mahrum kalmaları nedeniyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; 31/07/2014 günü müvekkil … yönetimindeki 14 DK nolu hatta görev yapan … plakalı özül halk otobüsü ile Ümraniye … önünde bulunan son durakta yolcu indirdikten sonra ring manevrası yapmak üzere ileri doğru hareket etmiş ve aynaları da kontrol ettikten sonra geri gelerek durağa yanaşmaya çalıştığı sırada yaşlı ve kambur olan sadece yere bakan maktul sağına soluna bakmadan dikkatsizce otobüslerin ring yaptığı yola kontrolsüz bir şekilde girmiş ve elim kaza meydana geldiğini, bu kaza ile ilgili olarak İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/413 esas sayılı dosya ile yargılama yapıldığı ve maktulün kusurlu olduğunun tespit edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkete Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ve ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, manevi tazminata hükmedilirken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları vs.. göz önünde tutulması gerektiğini, talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunun açık olduğunu, davacı yanın işe gidip gelememesi gerekçesiyle talep ettikleri tazminatın dolaylı bir zarar olduğunu, sigorta şirketinin dolaylı zarardan sorumlu tutalamayacağını, dolaylı zararların teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Maddi tazminat yönünden; davanın kabulü ile, davacı … yönünden 1033,65 TL cenaze ve defin gideri tazminatının davacı … yönünden 1033,65 TL cenaze ve defin gideri tazminatının davalı sigorta yönünden (KZMM poliçesinden dolayı ) 23/04/2015 tarihinden, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 31/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, manevi tazminat yönünden; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davacı … yönünden 5000 TL, davacı … yönünden 5000 TL manevi tazminatın davalı sigorta yönünden (Kasko poliçesinden kaynaklı) 29/06/2015 tarihinden diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Adli Tıp Raporunda gerekse Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/413 E. sayılı dosyasında sanığa verilen hapis ve sürücü belgesine el konulması cezası davalının kusurunu gösterdiğini, bu bağlamda, Yerel Mahkemece sanki müteveffa asli kusurluymuş gibi verilen bu manevi tazminat miktarı hakkaniyetle bağdaşmadığını, davalı sevk ve idaresi altında bulunan aracı sürerken kulaklık takıldığını, yasaya aykırı bir şekilde araç kullanımı gerçekleştirildiğini, gerekli olan ayna kontrolü ve manevra alanı belirlemesini yapmadığını, bunun sonucunda ise müteveffa hayatını acı çekerek kaybettiğini, davalı tarafın gerek araç kullanımındaki kusuru gerekse dikkatsizliğinin orta da olduğunu, bu durumlar halk otobüsü içerisinde bulunan kamera kayıtlarına ilişkin CD izleme tutanağında mevcut olduğunu, müteveffanın ölüm şekli, olayların gelişimi ve davalı tarafın kusurları ve dikkatsizliği göz önüne alındığında belirlenen manevi tazminatının usul ve yasaya da aykırı olduğunu ve hakkaniyete de uygun olmadığını, somut olaya uygun bir manevi tazminata karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 31.07.2014 günü saat 16:20 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile Asil Caddesi üzerinde bulunan otobüs durağına yanaşmak için geri manevra yaptığı sırada yolun sağından soluna karşıya geçmekte olan müteveffa yaya … çarpıp otobüs ile üzerinden geçmesi sonucu, yaya … vefat ettiği, davacıların bu vefat nedeniyle manevi tazminat talep ettiği, Mahkemenin hükme esas alınan ATK kusur raporuna göre davalı sürücü … % 85 oranında, müteveffa yayanın ise % 15 oranında kusurlu oldukları tespit edidiği anlaşılmıştır. Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmetmesi gerekmektedir(Yargıtay HGK’nun 23/06/2004 tarih, 13/291-370 E.-K. sayılı kararı).TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesi ve 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının bir miktar düşük olduğu, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uymadığı, 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığından bu yöne değinen davacı vekili istinaf talebi yerinde görülmüştür. Bu nedenle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-a.Maddi tazminat yönünden;Davanın kabulü ile, davacı … yönünden 1.033,65 TL cenaze ve defin gideri tazminatının davacı … yönünden 1.033,65 TL cenaze ve defin gideri tazminatının davalı sigorta yönünden (KZMM poliçesinden dolayı ) 23/04/2015 tarihinden, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 31/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, b.Manevi tazminat yönünden;Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davacı … yönünden 25.000 TL, davacı … yönünden 25.000 TL manevi tazminatın davalı sigorta yönünden (Kasko poliçesinden kaynaklı) 29/06/2015 tarihinden diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 2-Başlangıçta peşin olarak alınan 515,75 TL harcın ıslah harcı 19,00 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 3.556,71 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.021,96 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,3- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 543,30 TL, bilirkişi ücreti 750,00 TL, olmak üzere toplam 1.293,30 TL yargılama masrafından davanın kabul ve red oranına göre hesap ve takdir edilen 442,71 TL yargılama gideri ile 515,75 TL peşin harç ve 19,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 950,07 TL’nin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,5- Yargılama sırasında davalı … Ltd. Şti. tarafından harcanan 100,00 TL tebligat ve posta giderinden ibaret yargılama giderinden davanın red/kabul oranına göre hesap ve takdir edilen 65,76 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı …. Ltd. Şti.’ye ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerinde kalmasına, 4-Maddi tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.067,30 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5- Manevi tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 17.900,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,6-Manevi tazminat davası yönünden davalılar kendini yargılama sırasında vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 17.900,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca aran gider avansının davacıya iadesine, B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 68,10 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/10/2023