Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1362 E. 2023/238 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1362
KARAR NO: 2023/238
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 09/03/2021
NUMARASI: 2015/822 Esas – 2021/201 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 17/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 24/07/2014 tarihinde müvekkilinin de içinde yolcu olarak bulunduğu … idaresindeki … plakalı araç ile …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı aracın davalı şirkette zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortasının yapıldığını, … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının bulunmadığını, kaza tespit tutanağına göre sürücüler … ve …’ın asli kusurlu olduklarını, kaza sonucu müvekkilinin ciddi şekilde yaralandığını ve iş gücü kaybı ile maluliyetinin oluştuğunu, İzmir …- Salih İşgören Devlet Hastanesinden aldığı rapora göre % 29 oranında maluliyet tespiti yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, davalı … Sigorta A.Ş. ve davalı …’ndan ayrı ayrı 2.500,00 TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 53.679,92 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, çünkü kazayla ilgili yapılan müracaat sonucunda kurumun davacıya 17/11/2014 tarihinde 34.255,00 TL maluliyet tazminatı ödediğini, makbuz ve ibranameye göre davacının müvekkili kurumdan başka alacağının kalmadığını ve müvekkilini ibra ettiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacının maluliyetine ilişkin kesin tespitin resmi makamlarca yapılması gerektiğini, maluliyet oranının tespiti için ATK’dan rapor alınması gerektiğini, ticari faiz talebinin ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 10/04/2013-10/04/2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … adına maluliyet halinde kaza tarihinden itibaren 250.000,00 TL’ye kadar azami sorumluluk hali ile zorunlu mali mesuliyet sigortasının yapıldığını davacının kaza üzerine müvekkili şirkete başvurması üzerine hasar dosyasının açıldığını, maluliyet oranına göre zararının 35.804,39 TL olarak hesaplandığını ve 22/01/2015 tarihinde davacıya ödeme yaptığını, maluliyet oranının tespiti için ATK’dan rapor alınması, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi için bilirkişi tarafından tespit yapılması gerektiğini, ödeme yapıldığı için müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden feragat nedeniyle reddine; Davanın davalı … yönünden kabulü ile; 57.375,66 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 07/10/2014 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …ndan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesine göre trafik kazasından doğan tazminat talepleri için dava yoluna gitmeden önce müvekkili kuruma yazılı olarak başvurunun dava şartı haline getirildiğini, bakiye tazminat alacağına ilişkin her hangi bir başvuru yapılmadan dava açıldığını bu kapsamda dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, davacının ceza dosyasında kazaya sebebiyet veren araç sürücüsüne yönelik şikayetinden vazgeçtiğini, şikayetten vazgeçmenin tazminat hakkını ortadan kaldırdığını, Adli tıp raporunda % 39 maluliyet oranı belirlendiğini, … İşgören Alsancak Devlet Hastanesinin düzenlediği 16/09/2014 tarihli raporda kişinin maluliyet artışına ilişkin her hangi bir değerlendirme yapılmadığını, kişide meydana gelen %10 oranındaki maluliyet artışının hangi arazlara ilişkin olduğunun Adli Tıp Raporundan anlaşılamadığını, aynı zamanda da geçici iş göremezlik süresindeki artışın nedeninin anlaşılamadığını, Adli Tıp Raporunda salt davacıya ait tıbbi belge ve tedavi evrakları üzerinden inceleme yapıldığını, davacının fiziksel muayenesinin yapılarak tıbbi belgelerin de incelenmek suretiyle ek rapor alınması gerektiğini, davacının maluliyet oranları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, davacının trafik kazası sırasında araçta emniyet kemeri takmadan seyahat ettiğini bu kapsamda müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, yerel mahkeme kararında hükmedildiği gibi dava tarihinden önce temerrüdün oluşmadığını, davacıların alacağına ancak dava tarihinden itibaren faiz yürütülebileceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 24/07/2014 tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde yaralanmalı bir trafik kazası meydana geldiği, … plakalı aracın davalı şirkette zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortasının yapıldığı, … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının bulunmadığı, davacının yaralanması nedeni maddi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Kazaya karışan araç sigortasız olup davacı, …na başvuru yaptıktan hatta ödeme de aldıktan sonra dava açtığına, bakiye tazminat için başvuru gerekmediğine göre KTK’nın 97.madddesindeki başvuru koşulu yerine getirildiğine, Davacının başvurusu üzerine davalı …’nın 01/07/2014 tarihinde cevap verdiği, 17/11/2014 tarihinde ödeme yaptığı anlaşıldığından davalı …’nın davadan önce temerrüde düştüğünden faiz başlangıç tarihine ilişkin talepleri yerinde görülmemiştir. Dosya kapsamında bulunan Çifteler Cumhuriyet Başsavcılığının Soruşturma dosyası kapsamına göre, şüpheli hakkında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan müştekinin şikayetçi olmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 73/7. maddesi gereğince, davacının suça ilişkin şikayetten vazgeçme beyanında, şahsi haklarından da vazgeçtiğini açıkça ifade etmediği gözetildiğinde, şikayetten vazgeçme beyanının eldeki davayı açmaya engel teşkil etmeyeceğine göre davalı vekilinin bu yöne değinen istinaf başvurusu da yerinde değildir. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan maluliyet raporunun muayene yapılmadan düzenlendiği, bu rapor ile T.C. Sağlık Bakanlığı … İşgören Alsancak Devlet Hastanesi’nin düzenlediği engelli sağlık raporu arasında maluliyet oranları bakımından çelişki oluştuğu halde çelişki giderilmeden ve yine kazaya ilişkin tutulan trafik kazası tespit tutanağında davacının emniyet kemeri takmadığının belirlenmiş olması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken yapılmaksızın karar verilmesi eksik incelemeye dayalı olmuştur. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden muayenesi de yapılarak, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Yönetmelik hükümlerine uygun olarak dosyada mevcut T.C. Sağlık Bakanlığı … İşgören Alsancak Devlet Hastanesi’nin düzenlediği engelli sağlık raporu ile ATK’dan alınan maluliyet raporu arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde, ayrıca davacının yaralanmasına bağlı tedavisinin devam edip etmediği, gelişen durumun olup olmadığı, kaza sonrası yaralanmanın tedavisinin ne zaman sona erdiği, gelişen durum varsa tedavi sürecinin ne zamana kadar devam ettiği ve hangi tarihte bittiği, davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı kalıcı iş göremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınması; tespit edilecek maluliyet oranına göre hükme esas alınan rapor tarihi itibariyle aktüer bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre, müterafik kusur indirimi de yapılarak ve usulü kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/02/2023