Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1356 E. 2022/1790 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1356
KARAR NO: 2022/1790
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 09/12/2020
NUMARASI: 2018/500 Esas – 2020/621 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/10/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin oğlu olan 1999 doğumlu 18 yaşındaki müteveffa …’in 02.08.2017 tarihinde arkadaşı ile birlikte saat 23.44 sıralarında … plakalı motosiklet ile seyir halindeyken, karşıdan gelen …’ın sürdüğü … plakalı araç ile çarpışmaları sonucu motosiklette bulunan müvekkilinin oğlu … ve …’ın ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığını, hastanede vefat ettiklerini, şimdilik; davacı baba … için 5.000-TL, davacı anne … için 5.000-TL, davacı abla … için 500-TL toplam 10.500-TL maddi tazminatının (destekten yoksun kalma tazminatın), davacı baba … için 75.000 TL, davacı anne … için 75.000-TL, davacı abla … için 30.000-TL toplam 180.000-TL manevi tazminatın kazanın yaşandığı tarihten itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, kusurun ispatı gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hukuken mümkün olmadığını, bu sebeple davanın usulden reddine karar verilmesini. davaya konu olan trafik kazası ile ilgili olarak İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/241 E. sayılı dosyası ile yargılama yapılmakta olduğunu, bu dosyanın henüz kesinleşmediğini, kazanın meydana gelmesinde davalı müvekkillerin herhangi bir kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Davanın feragat nedeniyle reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılar … ve … vekili davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/500 esas sayılı dosyasında yürütülen davada alınan bilirkişi raporlarına göre davalı …’ın meydana gelen trafik kazasında asli kusurlu olduğunun sübuta erdiğini ancak yargılamanın uzunca bir süre devam etmesi, bu arada davalı Sigorta Şirketinin ödeme yapmayı kabul etmesi ve davacıların daha fazla mağduriyete uğramaması için davalı sigorta şirketi ile anlaşmaya varılarak yapılan protokol kapsamında davadan feragat edildiğini, davalı sigorta şirketinin dosyaya sunduğu 08/09/2020 ve 17/09/2020 tarihli “İbraname ve Sulh anlaşmasının sunulması” konulu dilekçelerde, davacı tarafla sulh olunduğu belirtilerek davanın feragat nedeniyle reddini, taraflarca bu hususta anlaşılmış olunduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesi talep ettiklerini, buna karşın da kendilerinin 02/10/2020 tarihli ve 17/10/2020 tarihli dilekçelerle, tarafların anlaştığı vurgulanarak davadan feragat edildiğini, feragat nedeniyle davacılar ve davalılar olarak yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin karşılıklı herhangi bir talebin olmadığı bildirilerek feragat beyanı doğrultusunda karar verilmesini talep ettiklerini, diğer davalılar … ve … vekilinin davanın feragat nedeni ile reddine ve lehlerine vekalet ücreti ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, buna karşın 30/11/2020 tarihli dilekçeleri ile davanın açılmasına davalıların ağır kusurlu davranışının sebebiyet verdiği ifade edilerek ağır ve asli kusurlu davalı … ile … lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi şeklinde talepte bulunduklarını, bu durumda davalı … ile … açısından bir feragatlerinin olmadığını, bu talebe rağmen İlk Derece Mahkemesi’nin sadece davalı sigorta şirketi yönünden davayı reddetmesi gerekirken asli kusurlu olarak iki kişinin ölümüne sebep olan ve işbu davanın açılmasının yegane sorumlusu bulunan davalı … ile ruhsat sahibi … aleyhine açılan davanın da feragat nedeni ile reddine ve adı geçenler lehine hukuka aykırı olarak karşı vekalet ücretine hükmedilmesine karar verdiğini, feragat sonucunda, bu anlaşmayı kabul etmeyen diğer davalı … ve …’ a ilişkin davada adı geçen davalılar lehine vekalet ücreti verilmeyeceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava dosyasında 3 tane davacı olduğunu, her bir davacı için ayrı ayrı maddi ve manevi tazminatın dava dilekçesi ile talep edildiğini ancak yerel mahkeme tarafından feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen kendileri lehine tek bir maktu vekalet ücretine hükmedildiğini, her bir davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı değerlendirilerek her bir talep için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davacılar vekili tarafından 09/09/2020 tarihli dilekçesi ile “Mahkemeniz nezdinde yukarıda esas numarası belirtilmiş dosyamız ile görülmekte olan davada taraflar haricen kısmı olarak anlaşmış olup, ödemeler de yapıldığından dava konusuz kalmıştır. Bu nedenle davadan feragat ediyoruz. Davadan feragat dilekçesi nedeniyle taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin karşılıklı herhangi bir talebimiz olmadığını bildiririz. Feragat beyanımız doğrultusunda karar verilmesini mahkemenizden saygılarımızla arz ve talep ederiz. ” şeklinde beyan içeren feragat dilekçesi sunduğu görülmektedir. Dilekçe içeriğine göre davacılar vekilinin tüm davalılar yönünden davadan feragat ettiği anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince bu dilekçe doğrultusunda tüm davalılar bakımından davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekilinin davaya … ve … yönünden devam edilmesi gerektiğine ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Yargıtay yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, bu davalarda davadan feragatte hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş, esasen dava konusuz kalmıştır. Davalılar kendisine karşı dava açılmasına yine kendisi sebebiyet vermiştir. Bu nedenle, feragat sebebiyle reddedilen dava yönünden davalılar … ve … lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmamıştır. Dairemiz kabulüne göre davalılar vekilinin istinaf talebi kabul edilmemiştir. Bu nedenle;Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-)Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, 2-)Davacı tarafından yatırılan 3.253,27-TL peşin harçtan 54,40-TL karar ve ilam harcının mahsubu ile 3.198,87-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,3-)Davalılar lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin yapan taraf üzerinde bırakılmasına,4-)Davacı ile davalı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısımının yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 38,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Davalılar … ve … yönünden; alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/10/2022