Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1354
KARAR NO: 2023/2144
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Bursa 4. İş Mahkemesinin 2013/383 Esas sayılı dosyası ile iş kazasından dolayı %40 müvekkili… Ltd. Şti.’nin %60 davalı sigorta şirketinin sigorta ettiği aracın sürücüsü ve malikinin kusurlu olduğu kabul edilerek davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 14.12.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 42.821,93 TL maddi tazminatın ödenmesine karar verildiğini, bu kararın Gemlik İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu ve 22/11/2013 tarihinde müvekkili şirket tarafından borcun tamamının ödendiğini, ödenen maddi tazminatın davalı şirket tarafından ödenmesi gereken % 60 oranındaki kısmının faizi, icra masraf ve harçları, icra vekalet ücreti toplamı olarak 38.825,18-TL için davalı şirkete rücu edildiğini ve Gemlik İcra Müdürlüğünün … Takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını davalı şirketin tahsil harcı hariç 23.255,41-TL ödeme yapıldığını, aynı anda icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, dosyanın yetkili icra dairesine gönderildiğini, bu kez davalının borca itiraz ettiğini, davalının kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, davalının dava tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi, icra vekalet ücreti, icra harcı toplamı borcu 38.825,18-TL olup, davalının kısmi ödeme yaptığını, bakiye 15.569,77-TL’ye kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bu nedenlerle borçlunun itirazının iptali ile 15.569,77-TL bakiye alacaklarının ödeme tarihi olan 22/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini, davalının kötü niyetli itiraz etmiş olması nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılıp açılmadığının tespitinin gerektiğini, dava dilekçesinde sözü edilen kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Karayolları ZMM poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirkete sigortalı aracın sürücüsünün kusur oranının %30 olduğunu, tazminat oranının %30’una tekabül eden 12.846,54-TL tazminat, faiz ve ferileri olmak üzere toplamda 24.363,91-TL ödeme yapıldığını, araç sürücüsünün kusuruna tekabül eden tazminat tutarının icra dosyasına ödendiğini, sorumluluğu kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün ….E sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 3.082,03 TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, alacak likit ve itiraz haksız olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı borçluya Gemlik İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile 38.825,18 TL’lik rücuan alacak sebebiyle icra takibi başlatıldığını, davalı takibin 23.255,41 TL’lik kısmını ödediğini ve yetki itirazında bulunduğunu, dosya yetkili İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin …akip sayılı dosyasına gönderildiğinde ise borca itiraz ettiğini, davalının ödeme yaptıktan sonra kalan bakiye 15.569,77 TL için itirazın iptali davası açıldığını, davalı sigorta şirketi sigorta ettiği … plakalı araç sürücüsünün %30, araç malikinin %30 kusurlu bulunduğunu bundan sadece sürücünün kusur oranının %30 ile sorumlu olduğunu ve bununda tazminat, faiz ve ferileri ile birlikte 24.363,91 TL olduğunu bununda icra dosyasına ödendiğini ve borcunun bulunmadığını iddia ederek davanın reddini savunduğunu, mahkeme davalı sigorta şirketinin sigortaladığı aracın sebebiyet verdiği trafik iş kazasında araç sürücüsüne %30 kusur verildiğinden bahis ile bu kusur oranına tekabül eden kısım olan 3.082,03 TL için davanın kabulüne takibin devamına karar verdiğini, mahkemece verilen kararın yanlış bir karar olduğunu, bahse konu kusur oranlarının tespit edilip tazminat kararı verilen Bursa 4.İş Mahkemesinin 2013/83 Esas sayılı dosyasında kusur oranları tespit edilirken,sigorta edilen … araç sürücüsüne %30 araç malikine %30 olmak üzere toplam %60 kusur verildiğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sadece araç sürücüsünün sorumluluğu ile sınırlı olmadığını, sürücü veya araç maliki olsun sigortalanan araç için %60 kusur izafe edildiğini ve sigorta şirketi bunun tamamından sorumlu olduğunu, sigorta şirketine üçüncü kişilere karşı sorumluluktan kurtulma defi tanınmadığını, davalı Sigorta şirketi iç ilişkisinde sürücü kusuru dışındaki oran için sigorta ettirene karşı dava hakkına sahip olabilir fakat üçüncü kişilere karşı bunu bir defi olarak ileri süremeyeceğini, kazaya karışan araç yönünden sürücü veya araç maliki olsun kusurun tamamından üçüncü kişilere karşı sorumlu olduğunu, mahkemenin sigorta şirketinin sadece sürücünün kusuru yönünden sorumlu olduğu yönündeki kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle müteselsil borçlulardan davacının borcun tamamını ödemesi üzerine davalının sorumlu olduğu kısım ile ilgili olarak yaptığı takibe itiraz üzerine açılmış itirazın iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesine göre işletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Zarar gören davacı, TBK’nın 61., 162 ve 163. maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşıda tazminat davası açabilir.Yine KTK’nın 99. maddesinde, sigorta şirketlerinin zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde maddi tazminattan sorumlu olduğu düzenlenmiştir.Sorumluluk davasındaki karar kesin hüküm oluşturmaz ise de rücu davası yönünden sorumluluk davasının kararı güçlü delil oluşturmaktadır. Hakkında güçlü delil oluşan davalının rücu davası yönünden sorumluluk davası hükmünü diğer müteselsil borçlu aleyhine temyiz etmesinde hukuki yararı vardır. İhtiyari dava arkadaşlarının sonradan birbirlerine karşı açacakları rücu davasında, esas alınacak mahkeme kararı, ihtilaf henüz önünde iken doğru olarak oluşmalı ve mahkeme davalıların ne oranda sorumlu tutulup tutulmayacaklarını sorumluluk davası sırasında halletmelidir. Bu kabul tarzı rücu davasında haksız yere temyiz edenler aleyhine güçlü delil oluşturmaması yönünden doğru olduğu gibi, usul ekonomisi yönünden de tarafları tatmin edecektir. Temyiz etmeyen tarafların usulü müktesap hakları da mahkemece icrai nitelikte bir hüküm kurulmayacağı, bozma sonrası kararın gerekçesinde, haklarındaki karar temyiz edilmediğinden kesinleşen davalılarında sorumluluk derecesinin tespit edilmesiyle yetinileceği dikkate alındığında ihlal edilmemiş olacaktır. (Yargıtay HGK 2009/16-428-483 sayılı ilamı ile Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2022/785 Esas ve 2022/13610 sayılı Kararı) Bursa 4. İş Mahkemesi’ nin 2013/383 Esas ve 2013/668 sayılı kararında, oluşan trafik-iş kazasından dolayı, davacı şirket iş güvenliğini sağlayamadığından %40, dava dışı araç sürücüsü, dikkatsiz ve tedbirsiz davrandığından %30, araç sahibi ise; uygun sürücü belgesine sahip sürücü çalıştırmadığından %30 oranında kusurlu bulunmuştur. Bu karar 14.06.2018 tarihinde kesinleşmiştir. Gemlik İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, Bursa 4. İş Mahkemesi tarafından hükmedilen 42.821,93 TL maddi tazminat, 60.000 TL manevi tazminat,10.275,75 TL vekalet ücreti ve 2.492.,70 TL yargılama giderinin sadece davacı aleyhine takibe konulduğu, İcra dosyasına borçlu tarafından, 31.08.2012 tarihinde 100.000 TL, 04.06.2013 tarihinde ise 15.000 TL ödendiği, kalan bakiye için ise 22.11.2013 tarihinde harici tahsilat beyanında bulunulup harici tahsilat için 29.780,86 TL esas alınarak dosyanın 31.12.2013 tarihinde infaz edildiği, böylece icra dosyası kayıtlarından, borç için 144.780,86 TL tahsil edildiği görülmüştür. Somut olayda iş mahkemesinde davacı işverene gerekli güvenlik önlemlerini almadığı için %40 kusur verilmiştir. Kalan kusur davalı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsü ve işletenine aittir. İşleten için uygun ehliyete sahip olmayan kişiyi sürücü olarak çalıştırdığı için ayrıca kusur verilmiştir. Davalı ZMSS sigortacısı sigortalı aracın işleten ve sürücüsünün kusurunun tamamından sorumludur. Davalı sigorta şirketi kendi sigortalısına ileri sürebileceği ödemezlik def’ini davacı işverene karşı ileri süremeyeceğinden Mahkemece davalının, işletene verilen %30 kusur yönünden sorumlu olmadığına ilişkin kurulan hüküm doğru olmamıştır. Davalı %60 kusurdan sorumlu olduğundan ve davacı tarafça İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali talep edildiğinden yetkisizlik üzerine davalıya gönderilen icra emrinde ödemeden sonra takipte kesinleşen miktar 14.461,27 TL olarak belirlendiğinden bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın KABULÜNE, Davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 14.461,27 TL asıl alacak üzerinden devamına, Alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, 2-Alacak likit ve itiraz haksız olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, 3-Alınması gereken 987,84 TL karar harcından peşin alınan 265,90-TL’den mahsubu ile bakiye 721,94,37-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,4-Davacı tarafından sarf olunan 750,00 TL bilirkişi, 200,50-TL tebligat-müzekkere gideri toplamı 950,5 TL ile 265,90TL peşin harç ve 29,20 TL başvuru harcı toplamı 295,10 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Davalı tarafından yargılama gideri sarf olunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,6-Davacı lehine AAÜT 13/3 uyarınca taktir olunan 14.461,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 70,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2023