Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1318 E. 2023/1459 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1318
KARAR NO: 2023/1459
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 03/03/2021
NUMARASI: 2019/449 Esas – 2021/237 Karar
DAVA: Tazminat
(Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 12/09/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.07.2018 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün asli ve tam kusuru ile davacıların desteği oğullan …’ in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiğini, müteveffanın kaza sırasında … firmasında çalıştığını ve asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiğini, dava öncesinde davalı …na yapılan başvuru sonrasında … numaralı hasar dosyasının açıldığını ve davacı baba …’e 53.334,00 TL davacı anneye 77.930.00 Tl. olmak üzere toplam 131.264,00 TL maddi tazminat ödemesi yapıldığını, ancak ödenen işbu tazminatlarla müvekkillerinin destek zararının karşılanmadığını belirterek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik anne … için 5.000.00 TL ve baba … için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000.00 TL, destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla sorum tuluklarının kaza tarihindeki ZMMS sigorta poliçesi limiti 360.000.00 TL ile ve kazaya karışan ve sürücü plakası tespit edilemeyen araç sürücünün kusuru oranında olduğunu, müvekkil Kuruma dava öncesi yapılan başvuru dahilinde müteveffanın gelirlerinin asgari ücret düzeyinde olduğunun kabulü ile alınan hesap raporu dahilinde ve sorumluluk oranı 6/8 kudur oranı dikkate alınarak (asli kusur), maktulün anne ve babasına toplam 131.264.00 Tl, tazminat ödemesinin 13.06.2019 tarihinde yapıldığını ve sorumluluklarının yerine getirildiğini, hesaplamanın 01.06.2015 tarihinden itibaren geçerli olan Yeni Genel Şartlara göre yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile Davacılardan anne … için 27.262,78 TL ile Davacılardan baba … için 22.305,01 TL destekten yoksun kalma tazminatının 13/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Tazminatın TRH-2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz ile hesaplanması gerektiğini, başvuran için maluliyet tazminatı hesaplaması yapılmasına karar verilmesi halinde 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren düzenlemenin göz önünde bulundurulması gerektiğini, ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılmadığını, ödeme tarihindeki verilere göre hesapalama yapılması halinde müvekkili kurumun başvuru sahibine ibraname mukabilinde ödemede bulunarak kazadan kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirmiş olduğundan başkaca bir sorumluluktan bahsedilemeyeceğini, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat ya da ölüme bağlı destekten yoksun kalma tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı iptal kararından sonra Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 24/05/2021 tarih, 2021/3033 Esas ve 2021/1560 Karar sayılı güncel kararında tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve prograsif rant tekniği kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması gerektiği yönünde karar verilmiştir (Aynı yönde 14/01/2021 tarih, 2020/2598 E. ve 2021/34 K. sayılı kararı). Bu nedenle davalı vekilinin TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılmasına ilişkin istinaf talebi yerinde ancak 1,8 teknik faiz uygulanması gerektiği yönündeki istinaf talebi yerinde değildir. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, hükme esas alınan rapor tarihi itibariyle aktüer bilirkişiden bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosu uygulanarak bilinmeyen (işleyecek) devre bakımından da “progresif rant” formülü kullanılarak tazminatın hesaplanması için hükme esas alınan rapor tarihi itibariyle ek rapor alınması ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır. Davanın destekten yoksun kalma tazminatı olması nedeni ile maluliyet raporu alınmasını gerektirir bir durum olmaması nedeni ile davalının bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılmış olduğundan bu yöne değinen istinaf başvurusu yerinde değildir. Davadan önce …na yapılan başvuru neticesinde kısmi ödemenin yapıldığı 13/06/2019 tarihinin faize başlangıç tarihi olarak kabul edilmesinde usul ve yasaya bir aykırılık yoktur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi12/09/2023