Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1314 E. 2022/1750 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1314
KARAR NO: 2022/1750
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİH: 05/04/2021
NUMARASI: 2018/623 Esas – 2021/473 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya sigortalı … plaka sayılı aracın 03/02/2012 tarihinde seyir halinde iken, motor ve şoför kabini kısmının alevli şekilde yanması sonucunda hasarlandığını, hasar dosyası sırasında yapılan tespit ile kaza neticesinde aracın onarım bedelinin 71.277,00 TL ve rayiç değerinin ise 52.000,00 TL olduğunun belirlendiğini, aracın davalı şirket tarafından dava dışı sigortalıya satıldığını, 818 sayılı BK’nın 194.maddesi uyarınca bayinin ayıpların varlığını bilmese bile sorumlu olduğunu, aracın 03/01/2012 tarihinde trafiğe çıktığını ve trafiğe çıkış tarihinden 1 ay sonra motor kısmından alevler çıktığını, dolayısıyla aracın ayıplı olduğunu, aracın pert olması nedeniyle rehin alacaklısı … A.Ş’ye 18.100,00 TL ve sigortalıya 33.900,00 TL olmak üzere toplam 52.000,00 TL ödendiğini ve ödenen miktarın rücuen tahsili için davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını ancak davalı borçlunun yetki itirazı üzerine takibe İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile devam edildiğini ancak davalının tekrar itirazda bulunduğundan bahisle haksız itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yaptığı ödemenin 16/10/2012 tarihinde olduğunu ancak eldeki davanın 08/01/2015 tarihinde açıldığını, dava zamanaşımının geçtiğini, aracın 2012 yılında satıldığını, davanın ise üç sene sonra açıldığını, ayrıca davalı müvekkilinin aracın üretici veya imalatçısı olmadığını, yanan aracın imalatından sonra polyester kasa giydirmesi yaptırıldığını, söz konusu işlemin kim tarafından yapıldığının tespiti gerektiğini, aracın dava dışı sigortalının satın aldığı şekilde üretilmediğini, ayrıca yangın raporunda yangının çıkış nedeninin tespit edilemediğini ve sorumlulukları bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 05/04/2021 tarihinde “1- Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 45.830,00TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, alacak likit olmamakla icra inkar tazminatı talebinin reddine, fazlaya ilişkin talebin reddine” dair karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; … A.Ş.’nin araç üreticisi olmadığı için davada taraf olamayacağını, TTK ve TBK hükümlerine göre, aracın distribütörüne ayıba karşı tekeffülden sorumluluk ve husumet yöneltilemeyeceğini, bilirkişi raporunda yangının neden çıktığına dair net tek bir bilimsel tespit olmadığını, raporun 3. Sayfasında “akümülatörden elektrik tesisatından fazla akım gelmesi, marş motorunun takılı kalması, şarj dinamosunun elektriği akümülatöre vermesi gerekirken elektriğin gövdeye sirayet etmesi, aracın motor bölümündeki elektriksel ısınma sonucu, külbütör kapağından sıçrayan yağların aşırı ısınması gibi sebepler sonucu yangın oluşabileceği görüş ve kanaati oluşturmuştur.” belirlemesinin yazılı olduğunu, sayılan sebeplerden hangisinin araçta yaşandığının belli olmadığını, üretici fabrikanın polyester kasa giydirmeli araç üretmediğini, dava dışı araç sahibinin, üretilmiş araca sonradan polyester kasa giydirmesi yaptırdığını, aracın üretildiği ilk hali ile yanmadığını, aracın fabrikadan çıkmış olduğu orijinal haliyle yanmış olması halinde belki üretim hatasına bağlanabileceğini, polyesterin yanıcı bir malzeme olduğunu, ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının davasını maddi delille ispatlayamadığını, aracın fotoğraflarından yangının “kaza sonucu” meydana geldiğinin anlaşıldığını, aracın ön tarafıyla çarpma olduktan sonra yandığını, aracın ön traversinin kazada eğildiğini, dosyadaki fotoğraflarına istinaden aracın önden aldığı darbe sonucu yanmış olduğunun görüldüğünü, bununla birlikte araç, davacı … firması tarafından hurdaya ayrılmış olduğu için incelenme imkanı bulunmadığını, belirterek kararın kaldırılması ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Dava; ticari satış nedeniyle, gizli ayıp ve imalat hatasından kaynaklanan zararın rücuen tahsili için yapılan icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesinin davanın zamanaşımı nedeni ile reddi üzerine davacı tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 19/03/2018 tarih, 2017/636 Esas ve 2018/367 Karar sayılı kararı ile istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemiz kararından sonra Mahkemece, makine mühendisi, yangın uzmanı, elektrik mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor, itiraz üzerine de ek rapor alınmıştır. Ek raporda; “… plakalı, … marka, … tipi, 2012 model kamyonetin dava konusu hasarı nedeniyle meydana gelen davacı zararının 45.830,00 TL olduğu kanaati” bildirilmişlerdir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; İlk Derece Mahkemesince hükme dayanak yapılan bilirkişi heyeti kök ve ek raporuna göre, dava konusu olan ve olaydan henüz bir ay önce sıfır satın alınmış aracın, seyir halinde iken ön kaput altı ve motor aksamından başladığı belirtilen yangının meydana gelmesine motor bölümündeki elektrik aksamının, yakıt sisteminin hatalı üretimin/montajının sebep olabileceği, aracın tüm bakımlarının yapıldığı, kullanıcı kusuru olmadığı, herhangi bir kaza meydana gelmeden motor kısmından başlayan yangın neticesinde aracın hasara uğradığı göz önüne alındığında söz konusu hususların üretimden kaynaklı olduğu ve kullanıcı tarafından olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılması mümkün olamayacak (gizli ayıp) nitelikte olduğu, davalı satıcı …’nin gizli ayıba bağlı olarak oluşan zarardan ithalatçı ve genel distribütör sıfatıyla sorumlu olduğu, zamanaşımı süresinin hizmetin ayıplı verildiğinin tespit edildiği tarihten başlayacağı, buna göre de araçta gizli ayıp olduğundan davanın zamanaşımı süresi içinde açılmış olduğu, trafik kazası söz konusu olmadığı, araca sonradan ilave edilen polyester kasanın yangının oluşumunda etkisinin bulunmadığı dosyada mevcut deliller incelenerek bilimsel esaslara göre düzenlenen, objektif ve gerekçeli teknik bilirkişi raporu esas alınarak yangın nedeniyle oluşan zarardan dolayı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, dolayısıyla Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalıların istinaf iddia ve itirazlarının yerinde olmadığı kanısına varılmıştır. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 3.130,65-TL harçtan peşin alınan 606,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.524,65 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.29/09/2022