Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1313
KARAR NO: 2021/2289
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/01/2021
NUMARASI: 2020/421 Esas ve 2021/16 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 28/12/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 23.08.2012 tarihinde davalı sürücü …’nın yönetimindeki … plakalı araç ile davalı sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı araçların … ile … Sokakların kesiştiği yerde çarpışmaları sonucunda araç hakimiyetinin kaybedilmesi ile yaya kaldırımında yürüyen davacıya … aracın çarparak ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davacının bu nedenle vücut bütünlüğünün bozulduğunu, kazanç ve efor kaybına uğradığını, ruh sağlığının bozulduğunu, büyük acı ve üzüntü yaşadığını belirterek 10.000,00 TL maddi tazminat ile 40.000,00 TL manevi tazminatın (manevi tazminat yönünden sigorta şirketleri hariç) dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini (…, … ve … Tic. Ltd. Şti. açısından) 56.529,77 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davadan önce müvekkiline başvurulmadığnı, poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduklarını, gecici iş göremezlik tazminatının kendilerinden istenilmeyeceğini savunmuştur. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin olayda kusurlu bulunmadığını, bu nedenle zarardan sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Sürücünün kusuru ve zararın kanıtlanması gerektiğini, davacının vücut fonksiyon kaybının tespit edilmesi, geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri yönünden SGK ya başvurulması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıda oluşan hasarın dava konusu olay ile ilgisinin kanıtlanması gerektiğini, hastane giderlerinin müvekkili tarafından karşılandığını, asgari ücret ölçüleri de zararın hesaplanması gerektiğini belirterek belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti ve … cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davalı … Sigorta A.Ş hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, 2-Davalı … ve … hakkında açılan davanın reddine, 5-Davacının maddi tazminat talebinin diğer davalılar yönünden kısmen kabulü ile; 52.882,44-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … Ltd. Şti ve Güvence Hesabından (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 9-Davacının manevi tazminat istemine ilişkin talebi yönünden davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … Ltd. Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili ile davalı … vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Hükmedilen manevi tazminat miktarı, kusur ve müvekkili lehine reddedilen kısım üzerinden maddi ve manevi tazminat yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müteselsil sorumlulardan biri hakkında feragat edilmesinin diğer davalıları da sorumluluktan kurtaracağını, bu sebeple davalıların müteselsil sorumlu olduklarının kabulü halinde müvekkili hakkında da davanın reddedilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığını, maluliyet raporunun çalışma gücü, meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine uygun olarak tanzim edilmediğini, raporda oranın sürekli olup olmadığının belirtilmediğini, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının kabulü halinde … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödemenin güncellenerek hesaplanan toplam tazminat tutarından düşülmesi gerektiğini, kusur oranına ilişkin raporun ATK’dan alınması gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödenmiş ya da ödenen rücuya tabi tazminat miktarının tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; … Ltd. Şti. adına kayıtlı, davalı sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile, … ve … adına kayıtlı, … Sigorta’ ya ZMMS ile sigortalı, davalı sürücü … idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu, davacının yaralanmasına bağlı olarak maddi ve manevi tazminat talep edildiği, davalı …’ nın … plakalı aracın ZMMS poliçesi bulunmaması nedeniyle davada taraf olarak yer aldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece ilk verilen kararın davacı vekili, davalı … vekili, davalı … vekili, davalı … vekili istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2018/1693 E. ve 2020/3404 K. sayılı kararı ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı … vekilinin istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesince verilen ilk kararın istinafında, Dairemiz kararı ile manevi tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun, makul ve yeterli olduğu kanaatine varılmış, ayrıca kusur raporunun kaza tespit tutanağı ile örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiş olup, bu açıdan önceki kararın kesinleşmesi ile davacı yararına usulü kazanılmış hak oluşmuş olması nedeniyle kusura; İlk Derece Mahkemesince kurulan hükmün 4. bendinde reddedilen maddi tazminat ve 12. bendinde reddedilen manevi tazminat miktarları üzerinden davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olmasına göre vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Somut uyuşmazlıkta … plakalı araç ZMMS sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından davacıya 19/09/2016 tarihli ibraname ile 155.000,00 TL ana para ödemesi yapıldığı ve davacının 30/09/2016 tarihli dilekçesi ile bu davalı yönünden davadan feragat ettiği anlaşılmaktadır. İbraname ile 3. paragrafta “ödeme nedeniyle … Sigorta ve sigortalısı yönünden başkaca bir sorumluluğun kalmayacağı” kararlaştırılmıştır. İbraname ve buna dayalı feragat, davalı … Sigorta ve sigortalısı …’ı kapsamaktadır. Davalı … vekilinin istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan maluliyet raporunun dosya kapsamı ve davacının kaza nedeniyle düzenlenen tüm tıbbi belgeleri de incelenerek maluliyet oranının tespiti açısından kaza ile yaralanma arasındaki illiyet bağı da açıklanarak kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde düzenlenmiş olmasına göre maluliyet raporuna ve bu raporda maluliyet oranı belirlenmiş olduğundan süreli iş göremezlik bulunmadığına; 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu, yasa kapsamı dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden varsa trafik şirketi yoksa … ve her iki halde de diğer haksız fiil sorumlularının (işleten ve sürücü gibi) sorumlulukları devam edeceğinden geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışında olduğuna; ödemenin dava sırasında olması halinde, bulunan tazminat miktarından dava tarihinden sonra yapılan ödeme güncelleştirilmeksizin (faiz eklenmeksizin) tenzil edilmesi gerektiğinden güncellenmiş tutarın indirilmesi gerektiğine; hükme esas alınan kusur raporu yeterli olup bu yöndeki istinaf taleplerinin Dairemiz ilk kararı ile reddedilmesi ile davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşmasına göre kusura; İlk Derece Mahkemesince Dairemiz kararı doğrultusunda yapılan değerlendirme sonucu kazaya karışan araçların kusur oranı (yapılan ödemenin kusur oranı içerisinde kalmasına), poliçe limiti gözetilerek maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre diğer müteselsil sorumlu olan sigorta şirketi için feragat nedeniyle davanın davalı … bakımından da reddi gerektiğine (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 28/11/2019 tarih, 2019/3589 E. ve 2019/11257 K., 23/10/2018 tarih, 2015/18177 ve 2018/9448 Karar sayılı kararı);Uyap’tan yapılan sorgulamaya göre SGK kaydı bulunmayan ve dolayısıyla rücuya tâbi ödeme yapılması mümkün olmayan davacıya rücuya tâbi ödeme yapılıp yapılmadığının SGK’dan sorulmasının sonuca etkili olmamasına rücuya tabi ödemenin araştırılmamış olmasına ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir. Bu nedenlerle; davalı … vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … vekili ile davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-(a)Davalı … yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 90,08 TL harcın davalı …’a talep halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, (b)Davalı … yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 3.612,40 TL harçtan peşin alınan (59,30+843,70=) 903,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.709,40 TL harcın davalı …’ndan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/12/2021