Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/131 E. 2022/769 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/131
KARAR NO: 2022/769
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
NUMARASI: 2019/616 Esas – 2020/521 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 18/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketine Zorunlu Karayolu Taşıma Mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 16/08/2012 tarihinde yaya …’a çarpması sonucu müvekkilinin oğlu …’un vefat ettiğini, kaza sonrası müvekkili tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu sigorta şirketi tarafından müvekkiline bir miktar ödeme yapıldığını ancak müvekkilinin mağduriyetinin ödenen miktarın çok üstünde olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı anne … için 1.000,00 TL destekten yoksunluk tazminatının olay tarihi olan 06/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 16/08/2012 tarihli trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkil şirkete sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatlarının ölüm halinde kişi başına 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, … plakalı aracın karıştığı kaza ile ilgili olarak davacılar yararına müvekkili şirketin sigortalısının kusuruna denk gelen oranlarda hesaplama yaparak 21/02/2014 tarihinde … hesabına 2.362,00 TL ve 21/03/2014 tarihinde Av. … hesabına 4.260,00 TL olmak üzere toplam 6.622,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, dava konusu talebin ödenmiş olduğunun, müvekkili şirketin sorumluluğunun kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Davanın kabulü ile 30.808,33 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu, hatalı hesap raporuna göre karar verildiğini, İlk kararın 2017 yılında verildiğini, ilk kararda alınan aktüerya raporunun 2015 yılına ait asgari ücretin bilinen en son ücret olarak değerlendirilerek bilinmeyen aktif / pasif dönem için 2015 yılına ait yıllık asgari ücret kullanılarak hesaplama yapılması gerekirken eksik ve hatalı bilirkişi raporu alındığını, hesaplamada kullanılan 2020 yılına ait asgari ücretin müvekkili şirketin kazanılmış usulü müktesep haklarına zarar verdiğini, hatalı bilirkişi raporunda yetiştirme giderinin davacı annenin payından düşülmediğini, davacı anne – babanın boşandığından anneden yetiştirme gideri indirimi yapılmadığını, anne ile babanın aynı hane içinde olmadığından aynı hane geliri ile yetiştirme gideri harcandığının değerlendirilmediğini, ayrı hanelerde olmaları ve çocuğun bakım yükümlülüğünün müşterek olması nedeniyle anneye hesaplanan tazminattan %5 oranında yetiştirme gideri mahsup edilmeden yapılan hesaplamaya itibar edilerek verilen hükmün kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamına göre; mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen ilk kararda davacının davasının kabulü ile 30.808,33 TL’nin davalıdan tahsiline karar verildiği ve bu kararın yalnızca davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 01/10/2019 tarih, 2017/1808 Esas ve 2019/3451 Karar sayılı ilamı ile kararın bilirkişiden ek rapor alınması gerektiğinden kaldırılmasına karar verildiği, mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince, Daire kararımız sonrasında aldırılan ek bilirkişi raporunda davacı İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmediğinden davalı yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek 15/07/2015 tarihli bilirkişi raporundaki veriler dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapılması gerekirken, rapor tarihindeki asgari ücret verileri üzerinden hesaplama yapılması ve İlk Derece Mahkemesince bu rapor esas alınarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu doğrultuda Dairemiz tarafından 15/07/2015 tarihindeki resmi verilere göre rapor tazminat hesaplanması için bilirkişiden alınan rapor ve ek raporda davacının talep edebileceği tazminat 36.644,09 TL olarak tespit edilmiştir. Bu durumda İlk Derece Mahkemesince hükmedilen 30.808,33 TL tazminatın, bilirkişi tarafından belirlenen tazminat tutarından düşük olduğu, netice itibariyle mahkemece hükmedilen tazminat miktarının davalının lehine olduğu ve aleyhe bozma yasağı da gözetildiğinde bu hususa değinen istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Dosya kapsamında incelenen nüfus kayıtlarına göre destek …’nın annesi olan davacı ile dava dışı babasının boşanmalarının kaza tarihinden sonra 10/09/2012 tarihinde olduğu, kaldı ki destek …’nın velayetinin dava dışı babaya verildiği incelenen boşanma ilamından anlaşılmakla yetiştirme giderinin dava dışı babadan indirilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 2.104,51 TL harçtan peşin alınan 531 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.573,51 TL harcın davalı’ dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.18/04/2022