Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1308 E. 2023/320 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1308
KARAR NO: 2023/320
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/04/2021
NUMARASI: 2015/603 Esas – 2021/439 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 27/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17.04.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını, davalının … plakalı vasıta ile yaya kaldırımında yürüyen müvekkiline çarptığını, kaza tarihinde 66 yaşında olan müvekkilinin bu kaza sebebiyle vücut sağlığını yitirdiğini, uzun tedaviler gördüğünü, müvekkilinin toplamda 22.500,00 TL bakıcı masrafı olduğunu, performans kaybı meydana geldiğini, bu nedenle yeniden adli tıpa sevk edilerek rapor alınmasını, kaza sebebiyle müvekkilinin … Hastanesine ve … isikli kuruma fizik tedaviye gittiğini, gidiş gelişlerde taksi masraflarının olduğunu, belirterek 100.000,00 TL manevi tazminatın, 1.885,81 TL tedavi giderlerinin davalılarından alınarak maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu trafik kazasında davacının yaralandığını ancak kusurlunun müvekkili değil, davacının kendisi olduğunu, müvekkilinin otoparktan geri geri çıktığı sırada, davacının aniden ve müvekkilinin görüş alanı dışından hareket halindeki ve geri vites sireni çalan aracın arkasından dolmuşa binmek için hareket ettiğini belirterek öncelikle görevsizlik kararı ile Ticaret Mahkemesine aksi takdirde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Poliçesi kapsamında 16.08.2012-2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigorta teminatı altına alındığını, dava açılmadan evvel hasara ilişkin olarak müvekkiline yapılmış herhangi bir ihbar mevcut olmadığını davayı kabul etmedikleri gibi müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermediğinden, müvekkilinin vekalet ücreti, faiz ve masraflardan kaynaklanan herhangi bir sorumluluğu bulunmdığını, bunlara ilişkin taleplerin her koşulda reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davalı Sigorta Şirketi hakkında açılan maddi tazminat davasının davacının feragati nedeniyle reddine, Davalı … yönünden; 2.988,10 TL maddi tazminatın, 17/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 30.000 TL manevi tazminatın, 17/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; … Sigorta lehine 8.988,45 TL vekalet ücretine hükmeden kararın hatalı olduğunu, sundukları feragat dilekçesiyle davalı sigorta şirketi yönünden, vekalet ücreti ve yargılama gideri istenmemesi şartıyla davadan feragat edilmiş olduğunu, davalı … Sigorta 24.10.2017 tarihli dilekçesi ile davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyeceğini beyan ettiğini, mahkemece vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü kısmen reddi söz konusu olduğundan karşı taraf vekili yararına hükmedilecek ücretin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkillinin kaza sonrası yardım tekliflerini kabul etmediğini, müvekkilinin olay tarihinde asgari ücretle çalışan bir işçi olup kendisi aleyhine hükmedilen manevi tazminat tutarının fazla olduğunu, müvekkilinin ciddi yoksulluğuna ve mağduriyetine sebep olacağını, davadan diğer davalı sigorta şirketi yönünden feragat edildiğini, müteselsil sorumlulardan birisi hakkındaki feragat ödeme sebebiyle yapılmışsa bunun davaya konu tazminatın belirlenmesinde dikkate alınacağını, davacı tarafın bu feragati ile müvekkili aleyhine çıkacak tazminatın diğer davalıya rücu edilmesine engel bir hukuki durum yaratmış olduğunu, davanın feragat sebebiyle tamamen reddi gerekmesi yanında bilirkişi raporlarında müvekkilin ödemesi gereken bakiye maddi tazminat tutarının 1.788 TL olarak hesaplanmış olmasına rağmen yerel mahkeme tarafından 2.988 TL olarak hükmedilmiş olmasının da hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Davalı vekilinin maddi tazminat istinaf talebi değerlendirildiğin1/2. maddesine göre miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı kanunun 341/4. maddesinde de “alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üçbin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.” düzenlemesi mevcuttur. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu somut olayda yerel mahkeme hükmünün verildiği Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu somut olayda yerel mahkeme hükmünün verildiği 2020 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 5.880,00 TL olacaktır. Bu halde, davalı aleyhine kabul edilen maddi tazminat miktarı (2.988,10 TL) karar tarihine göre uygulanması gereken 2021 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı HMK’nın 341/4.fıkrası gereğince istinaf hakkı yoktur. Yerel mahkemece, kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu nedenle davalı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin manevi tazminat ve davacılar vekilinin istinaf talebi değerlendirildiğinde: Davacı 01/07/2021 tarihli dilekçesi ile davalı … Sigorta hakkındaki davasından feragat etmiştir. Davalı sigorta vekili 24/10/2017 tarihli beyan dilekçesi ile davacı ile sulh olunduğu, yargılama ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını belirtmiştir.Davacı vekili 07/11/2017 tarihli celsede alınan beyanında ” Davacı vekili söz aldı. Ben dosyaya yetki belgesi ile geçici olarak giriyorum. Bu nedenle HMK 31. Kapsamında dava dilekçemize ilişkin maddi tazminat kalemlerine ilişkin olarak yazılı beyanda bulunacağız. Biz sigorta şirketi yönünden davamızdan maddi talebimiz açısından feragat ettik. Diğer gerçek kişi davalıya karşı hem maddi hem manevi tazminat yönünden davamıza devam ediyoruz ayrıca bilirkişi raporunda tedavi giderlerine ve yol masraflarına karşı bir tespit yapılamadığı bildirilmiştir. Bu nedenle doktor bilirkişi atanarak ek rapor aldırılmasını talep ediyoruz. Bakıcı giderine ilişkin makbuzumuzu sunduk bu makbuz dikkate alınarak hesap bilirkişisi yeniden inceleme yapsın” ifade etmiştir. Müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur (TBK 162/1). Borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder (TBK 163/2). Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir.(BK163/1).Borçlulardan birinin yaptığı ödeme kadar, müteselsil sorumluların alacaklıya karşı sorumlu oldukları toplam miktar eksilmiş olur (TBK 166/1). Borcun tamamı borçlulardan biri tarafından ödenirse, diğer borçlular da alacaklıya karşı borçtan kurtulur. Davalı Kadir yönünden davacı tarafından feragat edilmemiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Yargıtay yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, bu davalarda davadan feragatte hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için davalı sigorta yönünden feragat etmiş, esasen dava konusuz kalmıştır. Davalılar kendisine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermişlerdir. Bu nedenle mahkemece feragat nedeni ile davalı sigorta yararına, konusuz kalan tazminat yönünden davalı Kadir yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.maddesi gereğince manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. İlk Derece Mahkemesince bu hükme aykırı olarak kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden davacı lehine hükmedilen vekalet ücretini aşan şekilde davalı taraf lehine vekalet ücreti hükmedilmiş olması doğru olmadığından davacılar vekilinin bu yöne değinen istinaf talebinin kabulüne ve hükmün vekalet ücretleri bakımından düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesi ve 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yaralanmasının mahiyeti ve iyileşme süresi, ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarların, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından manevi tazminata ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Bu nedenle; davalı … vekilinin maddi tazminata yörelik istinaf başvurusunun HMK’nın 3521-b maddesi gereğince reddine, manevi tazminata yörelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A-Davalı … vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b, manevi tazminata yörelik istinaf başvurusunun 353/1-b maddesi gereğince REDDİNE, B-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:A)Davalı Sigorta Şirketi yönünden;1-Davalı Sigorta Şirketi hakkında açılan maddi tazminat davasının davacının feragati nedeniyle REDDİNE, 2-Davalı … SİGORTA A.Ş. Maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.988,45 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … SİGORTA A.Ş.’ye verilmesine, B) Davalı … yönünden; 1-2.988,10 TL maddi tazminatın, 17/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,2- 30.000 TL manevi tazminatın, 17/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.253,42 TL harçtan peşin alınan 1.475,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 777,67 TL karar harcının davalı …’tan tahsili ile hazineye irat kaydına, 4-Davacı maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 2.988,10 TL vekâlet ücretinin davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.500,00 TL vekâlet ücretinin davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Davalı … manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, 7-Davacı tarafından yatırılan 1.500,95 TL harç ile 1.811,40 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 366,62 TL’sinin davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 8-Davalı taraflarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-a-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,b-Davalı … yönünden; alınması gereken 2.253,42 TL harçtan peşin alınan 450,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.803,42 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-a-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 5,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, b-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/02/2023