Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1297 E. 2023/319 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1297
KARAR NO: 2023/319
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/12/2020
NUMARASI: 2015/913 Esas – 2020/1068 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Denizli ili … Mahallesi, … Sokak üzerinde … Sokak istikametinden seyir halinde olup, … Sokak kavşağına geldiğinde kendisine “dur” levhasına karşılık yolu kontrol etmeden sulayıcı petrol istikametine geçmek isterken aracın ön kısımlarıyla … Sokak üzerinde 29 Ekim bulvarı istikametinden … istikametine seyreden müvekkili davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … yabancı plakalı aracın sağ yan kısımlarına çarpması neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin aracında kaza nedeniyle 9.060,36 Euro tutarında maddi hasar oluştuğunu, söz konusu tutarın Almanya’da yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu raporla sabit olduğunu, 9.060,36 Euro tutarındaki maddi zararın bakiye kısmına denk gelen 6.483,00 Euro tutarındaki maddi zararın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafa dava öncesi ödeme yapıldığını, davanın konusuz kalması nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, davacının başvurusu üzerine hasar dosyası açıldığını, oluşturulan eksper raporuna göre araçta 7.3962,35 TL maddi zarar tespit edildiğini, tarafların mutabık olması üzerine bu bedelin 08.06.2015 tarihinde davacıya ödendiğini, davacı tarafından düzenlenen ekspertiz raporunu kabul etmediklerini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının iddia ettiği bakiye alacağın TL’ye çevrilip ödeme yapılmasını kabul etmediklerini, davacının kaza tarihinden itibaren avans faiz talebine itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin aracının … Sigorta A. Ş.’ye trafik sigortalı olduğunu ve sigorta şirketi hasardan dolayı davacıya 7.962,35-TL ödediğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile;6.483,00-Euro hasar nedeniyle oluşan maddi tazminatın davalılar … ve … için kaza tarihi olan 03/09/2014 itibaren, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ise kısmi ödeme tarihi olan 08/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek (3095 sayılı kanunun 3678 sayılı yasa ile değişik 4/a maddesi gereğince) devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte (davalı … Sigorta A.Ş yönünden yapmış olduğu ödeme mahsup edildikten sonra geri kalan sigorta limiti olan 18.837,65 TL’den sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Başvuru üzerine müvekkili şirkette hasar dosyası açılarak maddi zararın belirlendiğini, davacı tarafa toplam 7.962,35 TL tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketin zarara ilişkin başkaca herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, kabul manasında olmamak kaydı ile davacının taleplerinin karşılandığını, bakiye tazminat talepleri bakımından kazadan kaynaklanan gerçek zararının tespitinin gerektiğini, bu nedenle dosyanın yeniden bilirkişiye verilmesi gerektiğini, davacı tarafından düzenletilmiş ekspertiz raporunun kabulünün mümkün olmadığını, genel şart hükümlerinden bağımsız olarak da borçlar kanuna ilişkin zarar görenin zararı artırma yasağı ilkesi kapsamında davacının müvekkil şirket tarafından iskontolu olarak tedarik edilen aynı kalitede parçalarını kabul etmemek suretiyle zararı artırdığının da gözetilmesi gerektiğini, bu sebeple de parça bedellerine iskonto uygulanması gerektiğini, faiz talebinin reddinin gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dosya kapsamına sunulan Alman Ekspertiz Raporunun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin meydana gelen kazada hiçbir kusuru olmadığını, bilirkişi raporunda parça ve işçilik ücretlerinin emsal piyasa değerlendirilmesi yapılmamış olduğunu, dosyanın itirazları doğrultusunda İstanbul ATK Trafik İhtisas Daire Başkanlığına gönderilerek kusur ve hesap yönünden rapor hazırlanmasına karar verilmesinin istendiğini ancak yerel mahkemece 30.11.2017 tarihli duruşmasında dosyanın kusur ve hasar yönünden tespiti için ATK’ya gönderilmesine yönelik ara karardan rücu edilmiş olduğunu, dosyanın ek rapor alınması için başka bir bilirkişiye tevdii edilmesine karar verilmişse de dosya rapor tanzim edilmesi için yeniden makine mühendisi bilirkişiye gönderilmiş olduğunu, kazadan sonra davacının aracıyla Almanya’ya gittiğini, aracın değerinden yüksek çıkan hasarla Almanya’ya kadar yolculuk yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Almanya’da yaptırılan ekspertiz incelemesinin hiçbir tutarlılığının olmadığını, Yerel Mahkemece hüküm kurulmuş ancak bakiye olarak tespit edilen yabancı para birimi olan 6.483,00 Euro’nun hangi kur üzerinden alınacağının hüküm altına alınmamış olduğunu, para biriminin kaza tarihindeki kura göre belirlenmesi gerektiğini, Yargıtay kararlarının aksine kaza tarihindeki kura göre değil, fiili ödeme tarihindeki kura göre değerlendirme yapıldığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından 03/09/2014 tarihinde davacıya ait … yabancı plakalı araç ile davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında davacıya ait … yabancı plakalı araçta hasar oluştuğu, eldeki dava ile davacının bu hasar bedelinin tazmini için tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince alınan 15/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda davalı sürücü …’in %100 kusurlu olduğu, bakiye hasar miktarının 6.423,44 EUR olduğu, 04/06/108 tarihli bilirkişi raporunda da davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu, aracın pert sayılması gerektiği, zararın yetersiz veri nedeni ile tespitinin mümkün olmadığı belirtilmiş; 17/05/2019 tarihli ek raporda ise sigortanın 08/06/2015 tarihinde yapmış olduğu 7.962,35 TL ödeme düşüldükten sonra bakiye 20.033,65 TL kaldığı tespit edilerek bildirilmiştir. Dosya kapsamında davalı sigorta tarafından hasara ilişkin ödeminin dava öncesinde yapıldığı taraflar arasında uyuşmazlığın işçilik ücretine ilişkin olduğu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın hasarlı parçaları dikkate alınarak işçilik ücreti konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olarak hazırlandığı anlaşıldığına göre Mahkemece bu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından hasar raporuna ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.Kaza yeri Türkiye olsa bile yurtdışında kayıtlı aracın meydana gelen kaza nedeniyle tamir ettirilmeden yurtdışına götürülmesi halinde, tamir bedelinin yurtdışındaki malzeme ve işçilik fiyatları ile değerlendirilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davacı taraf bu açıdan aracını Türkiye’ de tamir ettirmeye yada Türkiye koşullarındaki hasar bedeli ile tazmine zorlanamayacağından davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18.6.2013 tarih, 2013/8078 Esas ve 2013/9341 Karar sayılı kararı). TBK’nın 99/3 (BK’nın 83/3) maddesi gereğince; “Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” hükmü getirilmiştir. HGK’nın 2012/12-1072 E.-2013/496 K.sayılı ilamında; “Alacaklının, Borçlar Kanunu’nun 83 ve TTK’nın 623.maddesi uyarınca seçimlik hakkını, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullanması halinde, dava konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, alacaklı, bu alacağa 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir” denilmiştir.İlk Derece Mahkemesince 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizine hükmedilmesi gerektiğinden oluşturulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/1715 E. ve 2016/6513 K.sayılı kararı). Ne var ki oluşturulan hükümde, 6.483,00 Euro’nun hangi tarihteki kur üzerinden tahsil edileceği belirtilmemiştir. Dava dilekçesinde de hangi tarihli kur üzerinden alacağın tahsilinin talep edildiği açıkça gösterilmemiştir. Bu halde davacı TBK’nın 99. maddesindeki seçimlik hakkın kullanılmadığından davalı taraf dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılacağından hükmedilen tazminatın dava tarihindeki kur üzerinden tahsiline karar verilmesi gerektiğinden istinaf talebinin kabulü ile hüküm düzeltilmiştir. Bu nedenle; davalı … Sigorta A.Ş istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince reddine, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı … Sigorta A.Ş istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince REDDİNE, B-Davalı … vekilinin. vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davanın KABULÜ ile; 6.483,00-Euro hasar nedeniyle oluşan maddi tazminatın dava tarihi olan 26/08/2015 tarihindeki kur üzerinden davalılar … ve … için kaza tarihi olan 03/09/2014 itibaren, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ise kısmi ödeme tarihi olan 08/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek (3095 sayılı kanunun 3678 sayılı yasa ile değişik 4/a maddesi gereğince) devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte (davalı … Sigorta A.Ş yönünden yapmış olduğu ödeme mahsup edildikten sonra geri kalan sigorta limiti olan 18.837,65 TL’den sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Alınması gerekli 1.328,56-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 332,15- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 996,41- TL’nin (davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 954,64 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, 3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70-TL başvurma harcı, 332,15-TL peşin harcın toplamı olan 359,85- TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, b)Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.915,80-TL yargılama giderlerinin davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 1.855,57 TL ile sınırlı olmak üzere) müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-a-Davalı … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, b-Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden alınması gereken 1.328,56 TL harçtan peşin alınan 332,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 996,41 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-a-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine, b-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/02/2023