Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1291 E. 2023/223 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
DAVA : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 16/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 13/07/2015 tarihinde Van’ın Çaldıran ilçesinde müvekkili … ‘in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin murisi … ‘ın vefat ettiğini, araç sürücüsü … ve araçta yolcu olarak bulunan …’ın kısmi olarak iş göremez hale geldiklerini, …’ın vefat etmesi sebebiyle müvekkilleri … ve …’ın murisin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilleri … ve … için ayrı ayrı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili … için tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının ve şimdilik 2.000,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili … için daha sonra arttırılmak üzere şimdilik 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının ve şimdilik 2.000,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı…Sigorta A.Ş.’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talebini 50.129,93 TL’ye yükseltmiştir. Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesi gerektiğini, … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, murisi …’ın araçta hatır yolcusu olması halinde hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, kazanın meydana geliş şeklinin, kusur durumunun ve maluliyet derecesinin tespit edilmesi ve kaza tarihindeki bilinen ücret üzerinden aktüerya raporu alınması gerektiğini, dava tarihi itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı …Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili sigorta şirketinin kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, kazanın meydana geliş şeklinin, kusur durumunun ve maluliyet derecesinin tespit edilmesi ve kaza tarihindeki bilinen ücret üzerinden aktüerya raporu alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinin teminat içinde olmadığını, SGK’nın sorumlu olduğunu, SGK tarafından yapılan ödeme varsa tazminattan düşülmesi gerektiğini, dava tarihi itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Davacı …’in açtığı dava yönünden sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, Davacı …’ın açtığı destekten yoksun kalma tazminatı yönünden; Davalı … Sigorta A.Ş. bakımından sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, Davalı …Ş. bakımından davanın kabulü ile 63.000,71 TL destekten yoksun kalma tazminatının 22/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve kaza tarihinde geçerli poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalı …Ş.’den alınarak davalı …’a verilmesine, Davacı …’ın açtığı destekten yoksun kalma tazminat davası yönünden; Davalı … Sigorta A.Ş. bakımından sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, Davalı …Ş. bakımından davanın kabulü ile 50.129,93 TL destekten yoksun kalma tazminatının 22/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve kaza tarihinde geçerli poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalı …Ş.’den alınarak davalı …’a verilmesine, Davacı …’ın açtığı kalıcı iş göremezlik zararının tazminine ilişkin davanın reddine, Davacı …’ın açtığı geçici iş göremezlik zararının tazmini davası yönünden davanın kabulü ile 3.190,86 TL’nin 22/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve kaza tarihinde geçerli poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı …Ş vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı …Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin dava içinde yaptığı ödeme ve davacıların müvekkili şirketi ibra beyanının incelenmediğini, taraflar arasında sulh olunmadığına dair hatalı ve eksik değerlendirme ile müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulduğunu, müvekkili şirket ile davacılar arasında dava devam ederken uzlaşma sağlanıp sulh olunarak ödeme yapıldığını, davacıların dava esnasında ödeme ile ibra ettiğini ve bu davadan dolayı herhangi bir hak ve alacağı kalmadığına dair beyan imzaladıklarını, buna rağmen davacılar tarafından kötüniyetli olarak davaya devam edildiğini ve mahkeme tarafından müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulduğunu, davacılar vekili tarafından imzalanan ibranamede açıkça ” İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/502 E. sayılı dosyasından herhangi hak ve alacağımızın kalmadığının” belirtildiğini, davanın reddine karar verilmesi gerekirken aleyhe hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, hatır ve emniyet kemeri takılı olmadığı için müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, ilk aktüerya raporunda PMF yaşam tablosu uygulandığı ve davacı tarafın itirazı olmadığından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunu, aktüerya bilirkişi raporunun da hatalı olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne yüklenen kusur oranı olması gerekenden yüksek belirlendiğini, asli kusur – tali kusur ayrımı yapılmış ise de tali kusur için karşı araca verilen %15 lik oran düşük kaldığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından 13/07/2015 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki davalı …Ş.’ye ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki davalı …Sigorta A.Ş.’ye ZMSS poliçesi ile sigortalı . . . plaka sayılı aracın çarpışmasıyla meydana gelen trafik kazasında …plakalı araçta yolcu olarak bulunan destek … ile …’in vefat ettiği, aynı araçta yolcu olan davacı … ile sürücü …’in yaralandığı, eldeki dava ile destek …’ın ölümü nedeniyle davacı anne ve babanın destekten yoksun kalma tazminatı, davacılar … ve …’ın yaralanması nedeniyle maddi tazminat talep edildiği anlaşılmıştır.Mahkemece ATK’dan alınan kusur raporunun kaza tespit tutanağı ve olayın oluşuna uygun düştüğü, kaldı ki davalı …Ş. vekilinin rapora itirazının da bulunmadığı nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.Kazaya ilişkin tutulan trafik kazası tespit tutanağında müteveffanın emniyet kemeri takmadığına ilişkin bir belirleme bulunmadığı gibi aksinin davalı tarafça da ispat edilememiş olması nedeniyle müterafik kusura yönelik istinaf itirazının; Davalı tarafça hatır taşıması iddiasını ispat bakımından hiçbir delil sunulmamasına ve dosya kapsamına göre hatır taşıması olduğunun sübuta ermemiş olmasına göre hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği yönündeki istinaf itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin alınan ilk aktüer bilirkişi raporunda desteğin kaza tarihindeki yaşına göre muhtemel yaşam süresinin, davacıların kaza tarihinde yaşlarına göre destek süreleri belirlenerek desteğin geliri asgari ücret üzerinden kabul edilerek, PMF Yaşam Tablosuna göre ve prograsif rant tekniği uygulanarak düzenlendiği, destek, eş, çocuklar, anne ve babaya da pay verilerek davacı anne baba için destekten yoksun kalma tazminatı hesaplaması yapılmıştır. Davacılar vekili bu rapora hesaplama yöntemi ve belirlenen tazminat miktarı bakımından itiraz etmediğinden davalı taraf lehine usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu nedenle dosyada alınan 1.ek aktüer bilirkişi raporunda rapor tarihine kadar hesaplama yapılması ile 2. ek raporda TRH 2010 Yaşam Tablosuna ve yine rapor tarihine kadar hesaplama yapılması davalı taraf lehine oluşan usulü kazanılmış hakkın ihlali sonucuna doğuracağından bu yöne değinen istinaf talebi yerinde görülmüştür. Dosya kapsamından, davacılar vekili ile davalılardan … Sigorta A.Ş. arasında dava tarihinden sonra düzenlenen 18/04/2018 tarihli makbuz ve ibraname başlıklı belgeye göre (İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/502 Esas sayılı dosyası için) davalının 65.000,00 TL asıl alacak, 10.000,00 TL işlemiş faiz, 9.000,00 TL vekalet ücreti, 500,00 TL yargılama gideri ve 8.000,00 TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 92.500,00 TL ödenmesi koşulu ile davacıların davalıyı ibra ettiği düzenlenmiş ve ibraname gereği 92.500,00 TL ödeme yapıldığına ilişkin dekont dosyaya sunulmuştur. Davacılar vekili 04/12/2019 tarihli beyan dilekçesinde … Sigorta A.Ş. tarafından müvekkiller … ve …’a toplam 92.500,00 TL’nin 27/04/2018 tarihinde ödendiğini belirterek ödeme tutarının güncellenerek tazminattan düşülmesi için ek rapor alınmasını talep etmiştir. Ödeme ya da ibra borcu sona erdiren işlemlerden olup, hüküm kesinleşinceye kadar taraflarca her zaman ileri sürülebilir. Bu durumda anılan belge (ve yapılan ödemeler) değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/16986 E.- 2021/10480 K., 2021/16436 E. – 2021/3924 K. sayılı kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/4103 E. – 2020/7038 K., 2016/15471 E.-2019/9036 K., 2017/4488 E. – 2019/12486 K. sayılı kararı). Somut uyumazlıkta dava sırasında davalı …Ş. tarafından ibraname karşılığı davacılar … ve …’a yapılan ödeme ile destekten yoksun kalma tazminatı talepleri karşılanmış olup ibraname ile de davacılar vekili açıkça ödeme ile davalı …Ş.’yi ibra ettiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında ibra karşılığı tazminat ödenmekle davanın konusuz kalmış olduğu gözetilerek davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken “davacılar tarafından açıkça teselsülden feragat edilmemesi veya feragat edildiğinin açıkça anlaşılamaması nedeniyle davalı …Ş.’nin sigortaladığı aracın kusuruna denk gelen zarardan sorumlu olduğu” gerekçesiyle yapılan ödeme düşülerek tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kabule göre de … Sigorta A.Ş. ile yapılan ibraname de yargılama gideri ve vekalet ücreti için de ödeme alındığı gözetilmeden mükerrer ödeme sonucu doğrulacak şekilde yeniden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Bu nedenle; davalı …Ş vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
A- Davalı …Ş vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,
Buna göre:
1-Davacı …’in açtığı dava yönünden sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı …’ın açtığı destekten yoksun kalma tazminatı yönünden;
a-Davalı …Sigorta A.Ş. bakımından sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
b-Davalı …Ş. bakımından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı …’ın açtığı destekten yoksun kalma tazminat davası yönünden;
a-Davalı … Sigorta A.Ş. bakımından sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
b-Davalı …Ş. bakımından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı …’ın açtığı kalıcı iş göremezlik zararının tazminine ilişkin davasının REDDİNE,
5-Davacı …’ın açtığı geçici iş göremezlik zararının tazmini davası yönünden davanın kabulü ile 3.190,86 TL’nin 22/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve kaza tarihinde geçerli poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 218,00 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 27,70 TL ve ıslah harcı olarak alınan 389,00 TL’den mahsubu ile bakiye 171,00TL karar ve ilam harcının dacılar … ve …’a iadesine
7-Davacı …’ın açtığı kalıcı iş göremezlik ve destekten yoksun kalma davası yönünden davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı …’ın açtığı geçici iş göremezlik zararının tazmini davası yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.190,86 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
9-Davacılar … ve …’ın açtığı destekten yoksun kalma tazminat davasında davalı …Ş. ile imzalanan ibraname gereğince vekalet ücreti alındığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
10-Davacı …’in geçici ve sürekli iş göremezlikten kaynaklı açtığı dava, davacı … ve davacı …’ın davalı ..Sigorta A.Ş. aleyhine açtıkları destekten yoksun kalma davasında karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davacı tarafça 20/03/2018 tarihinden sonra yapılan 1.150,00 TL bilirkişi ücreti ve 148,00 TL posta ve tebligat giderinin haklılık durumuna göre hesaplanan 1.276,06 TL’sinin davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu 797,89 TL ile sınırlı olmak kaydıyla davalı …Sigorta A.Ş.’den alınarak davacılara verilmesine, 20/03/2018’den önceki dönemde yapılan yargılama giderlerine ilişkin sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
12-Davalı …Ş. ile imzalanan ibraname gereğince yargılama gideri alındığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
13-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde davacılara iadesine, yatırılan delil avansından kullanılmayan kısmın avansı yatıran davalıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;
1-Davalı …Ş. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,
2-İstinaf aşamasında davalı …Ş. tarafından yapılan 34,30TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine,
3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/02/2023