Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1279 E. 2023/1514 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1279
KARAR NO: 2023/1514
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 21/09/2020
NUMARASI: 2018/1231 Esas – 2020/429 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/09/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından 23/08/2010-2011 tarihlerini kapsayan ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 21/08/2011 tarihinde kazaya karıştığını, kazadan zarar gören dava dışı … müvekkili şirkete maluliyet tazminatı için başvuruda bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından ise hasar dosyası açıldığını, yapılan incelemede %75 kusur oranı üzerinden dava dışı … %13 malul kaldığının tespit edildiğini ve dava dışı … 20/02/2017 tarihinde 58.902,79 TL ödeme yapıldığını, ödemeden sonra yapılan araştırmada kazaya konu … plakalı aracın 12/04/2011 tarihinde satış sözleşmesi yapıldığını ve sigorta poliçesinin sona erdiğini, bahse konu araca davalı … tarafından 23/05/2011-2012 tarihli … numaralı poliçeye ulaşıldığını, davaya konu kazada dava dışı … yapılan ödemenin davalı … tarafından yapılması gerektiğini, davalıya Kadıköy … Noterliğinin 01/12/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili tarafından yapılan ödemenin iadesi istenildiğini ancak davalı tarafından müvekkiline herhangi bir ödemenin yapılmadığını, yapılmayan ödemelere ilişkin müvekkili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalıya %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından maluliyet tazminatı ödemesi yapılan dava dışı … maluliyetinin bulunmadığının müvekkili şirketin hasar servisi tarafından tespit edildiğini bu nedenle davacının talebi müvekkili şirket tarafından reddedildiğini, Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/2852 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğinden faiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı tarafın öncelikle süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığını ve bildirmediğini, davalı tarafın …’in maluliyeti oluşmadığından ödeme yapılmadığını belirtmekle bir nevi ZMSS nedeniyle sorumlu olunduğunu da kabul ettiğini, mahkemece davalıya rücu imkanı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu somut olayda davalıya rücu imkanı bulunmadığı yönündeki tespitin de hukuka aykırı olduğunu, olayda sigortalı aracı devralan kişinin işleten sıfatıyla sorumluluğunu başka bir poliçe ile teminat altına aldırmasıyla trafik sigortası ile sağlanmak istenen kamusal güvencenin zaten sağlandığını, bu durumda artık ilk poliçeyi düzenleyen müvekkili şirketinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, Mahkemece, hukuka aykırı şekilde müvekkili şirketin davalı sigorta şirketine rücu hakkı bulunmadığı belirtilmişse de bu yöndeki tespitin nedenlerinin izah edilmediğini ve kararın da gerekçelendirilmediğini, davalı vekilince dosyaya süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamış ve duruşmalara katılım sağlanmadığını, bu nedenle yerel Mahkemece davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Tıp Kurul raporuyla … meslekte kazanma gücünde azalma oranının %13,2 olduğu ve kalıcı olduğu; 09.12.2019 tarihli Bilirkişi Heyet Raporuyla sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, ödeme tarihi itibariyle hesaplanan maddi zararın 67.444,63 TL olduğu, müvekkili şirket tarafından yapılan 58.902,79 TL ödemenin yerinde olduğu ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın tahsili istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Somut olayda; 21.08.2011 tarihinde davacı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde, davacı sigorta tarafından zarar gören … yapılan 58.902,79 TL tazminat ödemesinin, sigortalı aracın kaza tarihinden önce 12.04.2011 tarihinde devir edildiğini, davalı … tarafından kaza tarihini kapsayan şekilde 26.05.2011-2012 tarihleri arası geçerli olmak üzere ZMMS poliçesi yapıldığını, sigorta poliçesinden dolayı sorumluluğunun kalktığını iddia ederek ödenen bedelin davalıya rücu edilmesi için başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptalini talep edilmiştir.TTK’nun 1470. Maddesinde ” Sigorta edilen menfaatin sahibinin değişmesi hâlinde, aksine sözleşme yoksa, sigorta ilişkisi sona erer.” hükmü yer almaktadır.2918 sayılı KTK’nun 91. maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu hüküm altına alınmıştır.2918 Sayılı KTK’nun 94. maddesinde “Sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı, sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde feshedebilir. Sigorta fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartları C.4 maddesinde ise; “Sigorta sözleşmesi, sözleşmeye taraf olan araç işletenini takip eder. İşleten, sahip olduğu yeni araca ilişkin bilgileri sigortacıya bildirir. Araç grubunda herhangi bir değişiklik meydana gelmesi halinde, C.3 maddesi hükümleri kıyasen uygulanır. Ancak, sözleşme süresi içinde işletenin değişmesi halinde sigorta sözleşmesi, işletenin değiştiği tarihten itibaren 10 gün süresince herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ve prim ödenmeksizin yeni işleten içinde geçerli olur. Araç değişikliği nedeniyle yeni bir sigorta yaptırılması durumunda, sigortacının işletenin değiştiği tarihe kadar hak kazandığı prim gün esasına göre tespit edilir ve fazlası sigorta ettirene geri verilir” hükmü düzenlenmiştir.Aynı olaya ilişkin davacı sigortacıdan tazminat ödemesi alan … tarafından Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/2852 Esas 2020/946 Karar sayılı dosyası ile … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen … ile … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen … Sigorta aleyhine geçici ve süretli maluliyet tazminat talepli dava açıldığı, dosya kapsamında davalı … Sigorta vekili tarafından davacı … Sigorta’nin 17.02/2017 tarihinde 58.902,79 TL ödediğini, davacı sigorta şirketi tarafından rücu talepli dava açıldığının bildirildiği, mahkemece aldırılan bilirkişi incelemesinde bu ödeme değerlendirilerek alternatifli hesaplama yapıldığı, mahkemece yargılama neticesinde davacı … Sigorta’nın yapmış olduğu ödeme mahsup edilmeyerek davacı … %11 maluliyeti ve %75 kusur üzerinden hesaplanan 93.148,68 TL üzerinden davalı … aleyhine hüküm kurulduğu, kararın 23/02/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/2852 Esas ve 2020/946 Karar sayılı dosyasında davalı … hakkında hükmedilen tazminattan davacının yaptığı ödemenin mahsup edilmediği ve davalı sigortanın bu ilam ile poliçeden kaynaklı sorumluluğunu yerine getireceğinin saptanması karşısında davacının yaptığı tazminat ödemesini davalıdan tahsil etme imkanı bulunmamaktadır. Netice itibariyle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.13/09/2023