Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1278 E. 2023/318 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1278
KARAR NO: 2023/318
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 29/12/2020
NUMARASI: 2015/254 Esas – 2020/1133 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 27/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile 14.04.2014 talihinde Manisa 8 Eylül caddesinde aracını park edip aracından inmek için aracının kapısını açtığı sırada aynı istikamette seyir halinde olan …’ın sevk ve idaresindeki elektrikli bisiklete araç kapısının çarpması sonucu çift taraflı yaralanmak trafik kazası meydana geldiği, kaza sonucu … yaralanmış ve sürekli sakat kaldığı, maluliyet oranının %8 olduğu belirtilmiş İse de daha yüksek olduğu, adli tıp kurumuna şevkini talep ettikleri, kazadan sonra … tarafından davalı … şirketine başvurulmuş olduğu ve … numaralı hasar dosyası açıldığı, davalı … Şirketi tarafından …’a 15.800,00 TL ödeme yapıldığı, davacı … fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik sürekli sakatlık tazminatı olarak 1.000,00 TL tazminat (azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) olay tarihînden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın davalı şirket nezdinde karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile 17.05.2013-17.05.2014 tarihleri arasında sigortalı olduğu, poliçenin sakatlanma ve Ölüm teminatı limitinin 268.000,00 TL olduğu, ancak davacılara ödeme yapılmış olması nedeniyle 252.145,23 TL teminat kaldığı, …’ın sakatlanması nedeniyle hazırlanan aktüer raporu doğrultusunda 09.02,2015 tarihinde 15.854.77 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiği, davacı tarafın zararının karşılandığı, haksız davanın reddi gerektiği, faizin yasal faiz olması gerektiği, bu nedenlerle davalı şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne; 64.971,56-TL maddi tazminatın 09/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline davacıya verilmesine ” karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı … A. Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı … A. Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Hasar başvurusunda yapılan ödeme ile müvekkil şirketin teminat sorumluluğunu yerine getirmiş olduğunu, başkaca bir sorumluluğu bulunmaması sebebiyle davanın reddi gerektiğini, hesaplamaya konu sağlık raporunda belirtilen %18,2’lik maluliyet oranının fahiş olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, maluliyet oranının tespitinin teknik bir konu olduğunu, tahkim komisyonu hakemlerince takdirinin mümkün olmadığını, oranının doğruluğu teyit ettirilmeden kabul edilmemesi gerektiğini, maluliyetin belirlenmesi için dosyanın ATK ya da yetkili bir hastaneye gönderilerek maluliyetin belirlenmesinin gerektiğini, kazaya konu poliçe yeni genel şartlar öncesi düzenlendiğinden, hazine müsteşarlığı tarafından zorunlu sigortalar çerçevesinde aktüeryal hesaplamayı gerektiren tazminat ödemelerinde uygulamaya ilişkin 05.02.2010 tarih ve 2010/4 sayılı genelge kapsamında cso 1980 kadın/erkek ve teknik faiz oranı % 3 olarak alınarak tazminat tutarı hesaplanması gerektiğini, tazminat hesabının “aktüer” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile yaptırılması gerektiğini, %80’lik kusur oranını kabul etmediklerini, kusur raporu alınması gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine bir tazminata hükmedilecek ise müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.Mahkemece yargılama sırasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulundan 06/09/2019 tarihinde alınan raporun iki hekim tarafından imzalı olması nedeni ile hükme esas alınması doğru olmamıştır. Bu yöne değinen davalı istinaf başvurusu yerindedir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi içtihatlarına göre trafik kazalarından kaynaklanan tazminat davalarında tazminat hesabında cso 1980 kadın/erkek ve teknik faiz oranı % 3 oranı uygulanmadığı ve bilirkişi teslim tutanağında bilirkişi uzmanlık alanın aktüerya olduğunun belirtildiği nedenle davalı vekilinin bu yöne değinen istinaf başvurusu yerinde değildir. Kusura ilişkin aldırılan 03.10.2016 tarihli bilirkişi raporunda davalı sigortalı araç sürücüsünün %60, davacının ise %40 kusurlu olduğu belirtilmiş, itiraz üzerine ATK trafik ihtisas kurulundan alınan 12.07.2018 tarihli rapora göre davalı sigortalı araç sürücüsü %80, davacı ise %20 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece alınan her iki kusur raporunun çelişki içermesi nedeniyle doya kusur durumunun belirlenmesi için İ.T.Ü. Makine Mühendisi Fakültesinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek, çelişkinin giderilmesi için kusur raporu aldırılmış, 02.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda davalı sigortalı araç sürücüsünün %80 kusurlu olduğu, davacının%20 kusurlu olduğu belirlenmiştir. Bu durumda Mahkemece İTÜ Trafik Kürsüsünden oluşturulan 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan rapor ile kusur raporları arasındaki çelişkinin giderildiği ve bu rapordaki değerlendirmenin olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise hakim tazminat miktarını hafifletebilir.Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK.nın 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.Davalı vekilinin müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek istinaf talep etmiş ise de davacı sürücünün sürücü belgesi bulunmadığı, koruyucu tertibat bulundurup bulundurmadığının kaza tespit tutanağından belirsiz olarak işaretlendiği anlaşılmaktadır. Koruyucu tertibat bulundurup bulundurmadığının kaza tespit tutanağından belirsiz olduğundan bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. O halde Mahkemece yapılması gereken, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine uygun olarak davaya konu trafik kazası nedeniyle davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı iyileşme süresi, kalıcı maluliyet ve geçici maluliyet oluşup oluşmadığı, geçici maluliyet oluşmuş ise süresi, kalıcı maluliyet oluşmuş ise maluliyet oranı, maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınmalı, bu raporun sonucuna göre de farklı bir maluliyet oranı tespit edilmesi halinde usuli kazanılmış haklar gözetilerek ilk rapor tarihindeki verilere göre aktüerya bilirkişisinden yeniden rapor alınarak tüm dosya kapsamı çerçevesinde hüküm oluşturulmalıdır.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/02/2023