Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1206 E. 2022/808 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1206
KARAR NO: 2022/808
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/12/2020
NUMARASI: 2016/384 Esas – 2020/629 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 21/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 01.09.2015 tarihinde saat 14.45 sıralarında … Caddesi üzerinde bulunan otobüs durağında … plakalı hatlı Belediye otobüsüne bindiği, akbilini basıp boş koltuğa oturmak için orta kapısına ilerlediğinde otobüsü kullanan … isimli şoförün, yaptığı ani bir fren ile sırt üstü otobüsün içerisinde düşerek, yaralanmasına sebebiyet verdiği, bu yaralanma neticesinde sol omuzunun kırıldığı, sol bacağının kalça kısmında düşme neticesi doku ezilmesi oluştuğu, bu yaralanmanın ve travmanın neticesinde müvekkilinin yardım ve bakım olmadan yerinden kalkamadığı, müsebbibi ise … plakalı otobüsün sürücüsü …’ın taksirle yaralamaya sebebiyet vermesi olduğu, halen bu yaralanma ile ilgili olarak, İstanbul 79.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/35 Esas sayılı dosyası ile yargılamanın sürdüğü müvekkile toplam olarak da 4.756.00TL masraf yapıldığı, yaşadığı manevi acı ve ıstıraptan dolayı 50.000 TL’lik manevi tazminat istemi için iş bu davayı açtığı, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, müvekkilin yaptığı 4.756.00 TL maddi masrafların alacağının, öncelikle … Sigorta şirketinden ve … A.Ş. ile sürücü …’dan kaza tarihinden itibaren faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya karışan … plakalı araca ait müvekkil … Sigorta A.Ş. nezdinden … nolu ZMSS ile trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limitinin 290.000,00-TL ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğu, bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığı, kaza nedeniyle davacının geçici iş göremezlik giderlerinden ve hem geçici hem kalıcı iş göremezlik dönemlerine ait tedavi ile bakıcı giderlerinden müvekkil şirketin sorumlu tutulamayacağı, kişilere vermiş olduğu dolaylı zararlardan sorumlu olmadığı, davacı yanın müvekkil şirketten kaza tarihinden faiz talebi haksız olup kabul edilebilir nitelikte olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın, yanılgısı ya da dikkatsizliği neticesinde, karayolunda ve otobüs içerisinde meydana gelmiş haksız fiil neticesinde uğramış olduğu maddi ve manevi zararların tazmini istemli huzurdaki davasını müvekkil … A.Ş,’ ye karşı yöneltildiği, müvekkil şirketin yaşanan olay ile uzaktan yakından hiçbir alakası olmadığı, İstanbul sınırlan içerisinde otobüs ile toplu taşıma hizmeti, ihbar olunan I.E.T.T. tarafından yapılmakta ve organize edildiği, araç özet bilgileri başlıklı belgede ise aracın malikinin müvekkili olmadığı, araç malikinin … Anonim Şirketi olduğu, davacı yanca, maddi tazminatın kaynağı olarak gösterilen harcamaların ispatlanması gerektiği, manevi tazminat miktarı fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 31.637,82 TL maddi tazminatın davalılardan dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile olayın oluşundaki tarafların kusur durumu, davacının maluliyet oranı, davacının sosyal ekonomik durumu ve hakkaniyet ilkesi gereği 30.000,00 TL ‘nin 01/09/2015 olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve … A.Ş ‘den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … A.Ş. vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; söz konusu olay İstanbul İli sınırları içerisinde otobüs ile toplu taşıma hizmeti, ihbar olunan İETT tarafından yapıldığından söz konusu davanın muhatabı İETT olduğundan davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili şirketin taraf sıfatının olmadığının davacı tarafından ikrar edildiğini, müvekkilinin dava konusu … plakalı otobüsün maliki olmadığı gibi işleteni de olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının davayı tedavi gideri ve manevi tazminat talepli açtığını fakat sigorta şirketine sadece tedavi giderleri talebinin yöneltildiğini ve mahkemece talebin tamamen dışına çıkılarak geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedildiğini, müvekkil şirketin sorumluluğu Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ile karşılanamayan zararlarla sınırlı olduğundan öncelikle buraya başvuru yapılması gerekirken müvekkil şirket aleyhine davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Taşımacılık Kanunu gereği müvekkil şirketin sorumluluğu Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ile karşılanamayan zararlarla sınırlı olduğunu, karara esas alınan 26/04/2018 tarihli maluliyet raporunda davacı için meslekte kazanma gücü kaybı oranı %19 olarak belirlendiğini ancak 01/06/2015 tarihinde değişen trafik sigortası genel şartları gereği meslekte kazanma gücü kaybı oranını değil özürlülük oranını dikkate alınması gerektiğini, hükme esas alınan raporda davacı için hesaplanan geçici iş göremezlik ve tedavi giderinden, müvekkil şirketin sorumlu tutulamayacağını ve sorumluluğun tamamen SGK’ya ait olduğunu, araç sürücüsüne yönelik atfedilen %80 kusur değerlendirmesinin fahiş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının talebi olmamasına rağmen 12/12/2018 ve 21/11/2019 tarihli bilirkişi raporlarında geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanmış itirazlara rağmen bu miktarların hükme esas alındığını, yapılacak duruşmalardan haberdar olmadığını ve duruşma arası sürenin 2 haftadan az olduğunu, yargılama konusu kazada şahsının herhangi bir kusuru bulunmadığını, hukuk davasında alınan üç raporu da düzenleyen kişilerin aynı olduğunu ve farklı bir heyetten rapor aldırılması talebinin reddedildiğini, dosya kapsamındaki rapor ile ceza soruşturması kapsamında alınan rapor arasındaki çelişkinin giderilmediğini, mahkeme kararında yer alan ayakta yolcu taşındığı gerekçesi ile belirtilen kusur tespitinin hatalı olduğunu, kaza anında davacı haricinde birçok yolcu bulunduğundan sadece zarar gören davacının gerekli önlemleri almadığını, olay sonrasında işten çıkarılacak maddi ve manevi zarar gördüğünün dikkate alınmadığını, kazadan sonra ambulans istemediğini ve şikayetçi olmayacağını belirttikten sonra dava açmasının kötü niyetli olduğunu, manevi tazminat talebinin reddedilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan maluliyet oranı ve tazminat miktarının hukuka aykırı olduğunu, maddi tazminat talebine meslekte kazanma gücü kaybı oranının değil özürlülük oranını dikkate alınması gerektiğini, maddi durumu nedeniyle adli yardım talebinde bulunduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde yol ve tedavi gideri talep etmiş, sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ilgili bir talebi olmamıştır. Aktüer bilirkişi raporunda sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı da hesaplanmış ve ıslahta buna göre yapılmıştır. Mahkemece de ıslah ve aktüer raporundaki hesaplamaya göre tazminata hükmedilmiştir. Oysa dava dilekçesinde bulunmayan talebin ıslah yoluyla eklenmesi olanağı yoktur. Yine HMK’nın 26.maddesi gereği hakim taleple bağlı olup, talepten fazlasına karar veremez. Dolayısıyla, sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı bakımından usulünce açılan bir dava bulunmadığı gözden kaçırılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır. Mahkemece dava dilekçesinde talep edilen tazminatlar hakkında ıslah dilekçesinde belirtilen miktarlar esas alınarak hüküm kurulması, ıslah dilekçesi ile talep edilen sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talebi konusunda esasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden davalılar vekillerinin bu yöndeki istinaf itirazının da yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Dava dilekçesinde sürücü ve sigorta şirketi ile birlikte “… Plakalı aracın Maliki. … A.Ş. … /Beyoğlu İstanbul ve altına da el yazısı ile … A.Ş. Yazılarak davayı bu üç davalıya yöneltmiş daha sonra verdiği beyan dilekçesi ile; … Plakalı araç maliki olarak … A.Ş. ile birlikte … A.Ş.yi de yazıp,adres olarak … Beyoğlu yazdık, … A.Ş.’nin faaliyet alanının raylı sistem olması, Otobüs hatları işletmesinin İLE.T.T. tarafından yapılarak hatların kiralanması işleminin de bu kuruma ait olması nedeni ile davamızı İ.E.T.T.Genel Müdürlüğüne ihbar ederek,asıl davalı … A.Ş, üzerinden devamına, husumet yönünden … A.Ş.nin husumetten çıkartılmasını ve gerçek davalı İ.E.T.T ve … olarak devamını ve tazminatın bu davalılardan tahsilini dava ettiğini belirtmiştir. Bu dilekçesinin davalı yazılarak … A.Ş.vekili olan … A.Ş ile aynı vekil ismi yazılarak tebliğ edildiği görülmüştür. Araç özet bilgilerinde aracın … A.Ş. adına kayıtlı olduğu, poliçe de de aynı sigortalı bulunduğu, … A.Ş. Husumet itirazlı dilekçelerinde, … A.Ş. İle ilgileri olmadığını farklı şirketler olduklarını belirttiği ancak buna dair araştırma yazısı yazılmadığı, mahkemece bu beyan ve dilekçelerin, husumet itirazına rağmen hiç bir değerlendirme ve açıklama yapmadan yargılamaya devamla davalı olarak … A.Ş.’nin (Eski Unvan: … Tic. A.Ş. 26/05/2016 ticaret sicil unvan değişikliği) karar başlığında gösterilerek sorumluluğuna karar verilmiş ise de , taraf teşkili ve husumet konularında eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. Yine davalılarca kusura ilişkin rapora itirazların değerlendirilmediği, dosya içinde hükme esas alınan heyet kök ve ek raporlarda itirazların karşılanmadığı ve mahkemece heyet raporunda bulunan bilirkişi trafik kusur bilirkişi raporunun hükme esas alındığı görülmüştür. Ancak dosya içinde kaza tespit tutanağı ve ilgili ceza mahkemesi dosyası da bulunmadığından kusura ilişkin itirazlar konusunda denetleme yapılamadığı gibi, kazaya karışan aracın şehir içi otobüs yolcu taşımacılığında kullanılan araç olduğu davalı sigorta şirketince Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigorta Poliçesinin bulunması halinde limit üzerinde sorumlu olacakları savunması üzerinde durulmadan karar verilmesi de eksik incelemeye dayalı olmuştur. Kabule göre, davacıdaki yaralanmanın mahiyeti için ATK dan alınan maluliyet raporunun kaza tarihine uygun yönetmeliğe göre düzenlenmemiş olması ile geçici işgöremezlik tazminatından KTK 98.maddesi gereği sigorta şirketinin sorumluluğu devam ettiğinden davalı sigorta şirketinin bu yönden itirazı yerinde görülmemiş ise de davacı taraf sürekli ve geçici maluliyet tazminat talebi bulunmadığından ve mahkemece talepten fazlasına karar verildiğinden yeniden maluliyet raporu alınmasına gerek bulunmadığı ile Dairemizin karar kapsamına göre davalı sürücü …’in manevi tazminatın miktarına yönelik itirazının ise yeniden alınacak kusur raporundan sonra değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı … A.Ş. vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı …’ın istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … A.Ş. vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı …’ın istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … A.Ş. vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/04/2022