Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1204 E. 2023/1878 K. 20.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1204
KARAR NO: 2023/1878
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/03/2021
NUMARASI: 2017/79 Esas – 2021/207 Karar
DAVA : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 20/10/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı …’in, yönetimindeki … plakalı araçla 23/12/2016 günü davacı müvekkiline çarpması sonucu davacının yaralandığını, … plakalı aracın sahibinin davalı … olduğunu, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’nin, … plakalı aracı 14.12.2016/2017 tarihleri arasında geçerli ZMMS poliçesi ile sigorta ettiği, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkilin Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, sol gözünün artık hiç görmeyeceği teşhisi konulduğunu, davacının aylık kazancının toplam 4.513,02 TL ve net gelirinin 3.366,88 TL olduğunu, Hastanede yattığı sürede hastane masrafları, yol ve her türlü giderler ile kazada kaybolan ruhsatlı … tabancanın bedelini ve ayrıca manevi tazminat talep ettiğini, belirterek fazlaya ilişkin talep, ıslah, hak ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla çalışma yaşına kadar uğrayacağı her türlü maddi kaybının tazminatına ve hastane safhasında yapılan her türlü masraf ile kaybolan ruhsatlı tabancanın bedeline mahsuben şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın sigorta poliçesi sorumluluk dahilindeki kadarı davalı sigorta şirketinden olmak üzere, kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacının hayatı boyunca bu kazanın neden olduğu gözünün kör olması nedeniyle ve beyin kanaması riskinin yüksek olması ve ameliyatta çektiği acılar ile ömür boyu sürecek elem ve acılar ile psikolojisinin bozulmasına bağlı olarak duyacağı acı ve üzüntünün giderilmesi için 30.000,00.TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalılar …’den tahsiline karar verilmesi arz ve talep edilmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesiyle talep edilen 1.000,00TL’nin bilirkişi raporunda belirtilen 204,544,15TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir. Davalı (…) … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın, müvekkili şirket tarafından 14.12.2016/2017 vadeli ZMMS Poliçesi ile sigortalandığını, davacı tarafın davalı şirkete herhangi bir başvuru yapmadan işbu davayı açtığını, müvekkili sigorta şirketinin kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, temerrüt tarihi olarak kusur, maluliyet ve hesap raporlarının kendilerine tebliği tarihinin esas alınması gerektiğini, hesap tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, aksi halde faiz işletilecek tarihe ait veriler üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …’in vekili cevap dilekçesinde özetle: olay günü saat 07.50 sıralarında … Caddesi mevkiinde 3 şeritli yolda orta şeritte kazanın gerçekleştiğini, yerdeki kan izinin de burada olduğunu, olay günü yağmur olduğunu, müvekkilin ışıklara doğru 20-30 Km hızla ilerlerken kendisine yeşil ışık yandığı için durmadan yoluna devam ettiğini ve de birden aracının sol yan tarafında bir ses duyduğunu, kapüşonu takılı vaziyette duran …’in yerde yattığını görünce hemen arabasıyla hastaneye götürdüğünü, …’in kendisine yeşil ışık yanmasını beklediğini yeşil yandıktan sonra önce soldaki 3 şeridi yürüyüp, bölünmüş yoldan sonra da bir miktar yürüdükten sonra ne olduğunu hatırlamadığını ifade etmesinin de tamamen kötüniyetli olduğunu, olay yerinde kamera olmamasının bir talihsizlik olduğunu, davacı yanın kazada kaybolduğunu iddia ettiği … tabancanın bedelini talep etmesinin de akıl almaz bir talep olduğunu, müvekkilinin manevi tazminata hükmedilmesinin düşünülemeyeceğini, dava sonunda kusurlu bulunduğu kanaati olursa dahi yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu tutulamayacağını, davacının asli kusuru da olduğu düşünülerek orana göre yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, müvekkilinin kusursuz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile 6.700,84 TL geçici iş görememezlik, 197.843,31 TL sürekli maluliyet tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 20.00,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘den alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik ve eklerine göre maluliyet tespiti yapılması gerektiğini, kaza tarihin de uygulanması gereken yönetmelik olan “Erişkinler İçin Engellik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğin” uygulanması gerekirken Sosyal Güvenlik Kurumu Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre hazırlanan maluliyet bilirkişi raporunun esas alınmasının hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda müvekkili şirkete sigortalı aracın sürücüsüne hakkaniyete aykırı olarak kusur izafe edildiğini, bu yönüyle kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, geçici iş görmezlik tazminatı SGK’nın sorumluluğunda olduğundan kendilerinin sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafından sunulan Cezaevi Müdürlüğü’ne ait ücret bordrosunda 2017 yılı Ocak ayına ait ücreti üzerinden asgari ücrete oranlanması ile 2016 aralık ayı ücreti hesaplandığını, hakkaniyete uygun ve doğru hesaplama yapılabilmesi için yerel mahkemece SGK 4C Tescil ve Hizmet Dökümünün celbini talep etmesi belirli ve doğru olan bir ücret bilgisi yani fiili duruma göre hesaplama yapılması mevcutken oranlama ile ücret belirlemesi yapılmasının doğru olmadığını, kaza tarihinden sonraki bir tarih olan 2017 yılı Ocak ayı maaş ücreti baz alınarak ve fiili durum belirli ve kesinken varsayımsal olarak yapılan oran ile ortaya konmuş olan aktüerya hesabı kabul edilerek tesis edilen hükmün kaldırılması gerektiğini belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 23.12.2016 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı işleten- sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı ticari minibüsüyle, İstanbul İli, Sultangazi İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi üzerinde Topkapı istikametine seyir esnasında Sanko istikametindeki 2. trafik ışıklarında, Plevne Parkı önünde sürücünün kendi iddiasına göre, kendisine yeşil ışık yanarken, aracının sol yan kısımlarıyla, kendi beyanına göre, ışık butonuna bastığını kendisine yeşil ışık yandığını iddia eden yaya …’e çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı ve davacının bu yaralanması nedeni maddi ile manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. TBK’nın 54. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan iyileşme sürecindeki geçici bakıcı gideri, geçici işgöremezlik ve belgesiz tedavi giderlerine ilişkin zarardan sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine aittir. Geçici ve kalıcı bakıcı giderleri zararlarının, poliçedeki tedavi giderleri teminatından, kalıcı işgöremezlik zararının ise sakatlık ve ölüm teminatından karşılanması gerektiğinden davalıların sorumluluklarının sona erdiğine ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/13975 E. – 2022/7544 K. ve 2021/15255 E. – 2022/7709 K. sayılı kararları). Mahkemece alınan bilirkişi raporunda hangi tarafın ışık ihlali yaptığı belirlenemediğinden davacı yaya ve davalı sürücünün %50 oranında kusurlu oldukları belirtilmiştir. Trafik kazası tespit tutanağı da dosyada mevcut değildir. Dosya kapsamından ceza yargılaması olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne KKT’da ne de TBK’da düzenleme yapılmamış, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’i, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’i, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları). İlk Derece Mahkemesince, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri esas alınarak düzenlenen maluliyet raporuna göre maluliyetin belirlenmesi gerekirken, ATK 2. İhtisas Kurulunca kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporunun hükme esas alınmış olması doğru olmamıştır. Gerçek zararın belirlenmesi için davacının kaza tarihindeki işinin ve gelir durumunun net ve ispata yarar somut delillerle ortaya konulması gerekmektedir. İlk Derece Mahkemesince infaz koruma memuru olan davacının çalıştığı kurumdan trafik kazasının olduğu tarihten rapor tarihine kadar olan ücret ve tüm gelirlerini gösterir ücret bordrolarını getirtilerek tazminat hesabı yaptırılması gerekirken hükme esas alınan aktüerya raporunda davacının kaza tarihinden sonra ki ücretleri esas alınarak hesaplama yapılması doğru olmamıştır. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, hazırlık evrakı, kaza tespit tutanağı varsa ceza mahkemesi dosyası da getirtilmek sureti alınan kusur raporları da incelenerek kusur durumunun değerlendirilmesi çelişkinin mevcut olması halinde çelişkiyi giderecek şekilde bilirkişi heyetinden kusur raporu alınması; SGK dan geçici iş göremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığının sorulması; ATK’dan ya da başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı geçici iş göremezlik oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise süresi, kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınması, çalıştığı kurumdan trafik kazasının olduğu tarihteki ve halen mevcut ücret ve tüm gelirlerini gösterir ücret bordrolarının istenmesi ve tespit edilecek maluliyet oranı ve bordrolara göre kaza tarihindeki davacı ücreti üzerinden davalı sürücünün kusur oranı esas alınarak hükme esas alınan rapor tarihi itibariyle aktüer bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklar da gözetilerek karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan nedenlerle,davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/10/2023