Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1201 E. 2023/2056 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1201
KARAR NO : 2023/2056
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 22/02/2021
NUMARASI : 2016/1173 Esas – 2021/146 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 09/11/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ….’nin sigortaladığı, davalı …’ın kullandığı ve …’a ait olan … plakalı aracın 07/03/2013 tarihinde içinde yedek sürücü olarak bulunduğu … plakalı otobüsle kaza yapması sonucunda yaralandığını, meydana gelen olay nedeniyle vücut bütünlüğünün zarar gördüğünü belirterek, bedensel zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, HMK’nın 107. maddesine göre belirlenecek maddi tazminat miktarından şimdilik 100,00 TL’nin tüm davalılardan müştereken ve mütesselsilen olay tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı … hariç … ve …’dan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talebini 14.889,61 TL’ye yükseltmiştir. Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya 27/11/2015 tarihinde 4.710,00 TL ödeme yaptıklarını, başkaca sorumluluklarının kalmadığını, sigortaladıkları aracın kusur oranı ve poliçedeki limit dahilinde sorumlu olduklarını, davacı tarafın müterafik kusurunun araştırılması gerekiğini, ticari faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkisizlik itirazında bulunduklarını, yerleşim yerlerinin Simav olması nedeniyle Simav mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın esasına ilişkin olarak da kullandıkları aracın sigortasının bulunduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkillerinin kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda “Davacının davasının kabulüne, 2.363,04TL geçici işgöremezlik tazminatının davalılardan … A.Ş. yönünden davacının talebinin davalı tarafından kısmen reddedildiği 27/11/2015 tarihinden sonraki 8. iş günü olan 09/12/2015 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan 07/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 12.626,57TL sürekli işgöremezlik tazminatının davalılardan …A.Ş. Yönünden davacının talebinin davalı tarafından kısmen reddedildiği 27/11/2015 tarihinden sonraki 8. İş günü olan 09/12/2015 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan 07/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalılar … ve … vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Manevi zararların yargılama sırasında davalıların kasko sigortacısı ihbar olunan sigorta şirketi tarafından ödendiğini ve davada bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakıldığını ancak müvekkilinin manevi tazminat karşı vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece reddedilen meblağın %15’i üzerinden hesaplanan vekalet ücretinin fahiş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin ilk kararında lehlerine vekalet ücreti takdir edildiğini ancak tashih kararı ile lehlerine olan vekalet ücretinin kaldırılarak karşı taraf lehine takdir edildiğini bu durumun yasaya aykırı olduğunu, manevi tazminat konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduğunu ve taraflarının vekalet ücreti kazandığının sabit olduğunu, ek karar ile kurulan tashih kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı lehine takdir edilen vekalet ücretinin taraflarına takdir edilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Gerekçeli kararın tebliğinden sonra, davacı vekilinin 29/03/2021 tarihli dilekçesini mahkemeye sunarak, manevi tazminat talebi yönünden yargılama giderlerinin davalılar … ve … üzerinde bırakılmasına rağmen, kısa karar ile çelişilerek davalılar lehine vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek, manevi tazminat yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından yapılan hatanın düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece talebin kabulü ile verilen 30/03/2021 tarihli ek karar ile davacı vekilinin talebinin kabulüne, HMK 304. maddesi gereğince, gerekçeli kararın hüküm kısmındaki, 8 numaralı bendinin “Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.300,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,” olarak düzeltilmesine” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf talebinden feragat etmiştir. HMK’nın 349/2. maddesine göre istinaf başvurusu yapıldıktan ve dosya istinaf incelemesi için gönderildikten sonra istinaf yoluna başvurma hakkından feragat edilirse Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verileceği düzenlendiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 349/2.maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sırasında, davalıların aracını sigortalayan … A.Ş.’nin sigorta poliçesinde manevi tazminat klozu bulunması sebebiyle davacı vekilinin verdiği 19/01/2021 tarihli dilekçesinde dava dışı … A.Ş. ile anlaştıklarını bu nedenle de manevi tazminat davasının konusuz kaldığını belirtmiştir. Davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermiş olmaları nedeni ile davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasında usul, yasa ve yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 349/2. maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalılar … ve … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 349/2. maddesi uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, 3-Davalılar … ve …’dan alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 256,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,55 TL harcın davalılar … ve …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-Davacıdan peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde mahkemesince davacıya iadesine,5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına,6-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 7-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.09/11/2023