Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/12 E. 2023/399 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/12
KARAR NO: 2023/399
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 09/09/2020
NUMARASI: 2017/250 Esas – 2020/360 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 09/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/08/2013 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile Sivas – Refahiye istikametine seyrederken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yaralanmalı ve tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, kaza sonucu sakatlanması neticesinde oluşan maddi zararının karşılanması için davalı … Sigorta A.Ş.’ne başvuruda bulunduğunu ancak ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 3.200,00TL daimi maluliyet tazminatının başvuru tarihi olan 01/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 38.466,91 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının başvuru şartını yerine getirmediğini, müvekkili şirketin davacının maluliyetinin belirlenebilmesi için medikal eksper firmasından rapor istediğini halde eksik evraklar iletilmeden doğrudan doğruya dava açıldığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu sigortalının kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, kusur ve,malliyet oranı ve tazminatın belirlenmesi gerektiğini, davacının tedavi ve geçici iş göremezliğe ilişkin taleplerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile, sürekli iş göremezlik zararına yönelik 35.473,09 TL maddi tazminatın 14/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava dilekçesi ile talep edilmeyen geçici iş göremezlik tazminatı ıslah dilekçesi ile talep edilmişse de, bu yöndeki talebe ilişkin usulünce açılmış bir dava bulunmadığından talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının müvekkil şirkete başvuru yapmadan dava açmasının kanuna aykırı olduğunu, ilgili yasa gereği davacının dava açmadan evvel müvekkil şirkete talebi ile ilgili gerekli tüm evraklarla birlikte yazılı başvuru yapması gerekirken, istenilen evraklar temin edilmeden ve müvekkili şirkete iletilmeden doğrudan doğruya dava açılmasının kanuna aykırı olduğunu, dava konusu olayda işleten-davacı arasındaki ilişki bakımından hatır taşıması bulunmakta olup mahkeme tarafından hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 18/08/2013 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu, davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin tek taraflı olarak yapmış olduğu trafik kazasında davacının yaralandığı ve bu yaralanması nedeni maddi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. Maddesinde yapılan yasal değişiklikle birlikte, artık mahkemeye dava açılmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapılması zorunlu hale getirilmiştir. KTK’nın 97. maddesi ile getirilen bu başvuru koşulu HMK’nın “dava şartlarını” düzenleyen 114/2. maddesinde yer alan “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü kapsamında özel bir dava şartıdır. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça 01/02/2017 tarihli dilekçesi üzerindeki evrak kabul kaşesine göre yazılı olarak davalı … şirketine müracaat edildiği anlaşıldığından, eksik olduğu belirtilen yönetmelikteki kriterleri sağlayan maluliyet raporunun alınması için geçecek süre nazara alındığında KTK’nın 97. maddesinde öngörülen 15 günlük cevap süresinin makul olmayacak şekilde aşılması sonucu doğacağından başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü gerekir. Bu kapsamda başvuru koşulu yerine getirilmiş olduğundan bu hususa değinen istinaf başvurusu yerinde değildir. Dosya kapsamında bulunan Refahiye Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/331 Esas sayılı soruşturma dosyası içeriğinde bulunan davacının mağdur olarak vermiş olduğu ifade ile yine aynı kazada aynı araç içerisinde yolcu olarak bulunan … ve sürücü …’in ifadelerinden araçta yolcu olarak bulunan davacı ile araç sürücüsünün arkadaş oldukları, olay tarihinde Konya ilinde Mevlana Hazretleri Türbesini ziyaret etmek üzere yola çıktıkları, kazanın ise dönüş sırasında meydana geldiği anlaşıldığına göre davacının yolcu olarak taşınmasının hatır taşımacılığı kapsamında olduğu kabulü ile hesaplanan maddi tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerekirken yapılmamış olması doğru olmamıştır. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek hesaplanan 35.473,09 sürekli iş göremezlik tazminatından % 20 hatır taşıması indirimi yapılarak 28.378,47 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hatır taşıması indirimi yasadan kaynaklandığından davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş ve yargılama giderlerinin tamamından davalı tarafın sorumlu tutulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davanın KABULÜ ile, sürekli iş göremezlik zararına yönelik 28.378,47 TL maddi tazminatın 14/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Dava dilekçesi ile talep edilmeyen geçici iş göremezlik tazminatı ıslah dilekçesi ile talep edilmişse de, bu yöndeki talebe ilişkin usulünce açılmış bir dava bulunmadığından talep hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 3-Alınması gereken 1.938,53 TL harçtan peşin ve ıslah harcı olarak alınan 152,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.786,13 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, Davacının peşin ve ıslah harcı olarak yatırdığı 152,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacının yaptığı ilk masraf 36,00-TL, ATK rapor masrafı 564,50-TL, bilirkişi ücreti 2.100,00-TL ve posta gideri 262,00-TL olmak üzere toplam 2.962,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE, 7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/03/2023