Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1199 E. 2023/1778 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1199
KARAR NO: 2023/1778
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 01/12/2020
NUMARASI: 2017/305 Esas – 2020/631 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 16/10/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/06/2016 tarihinde sürücüsü müvekkili olan … plaka sayılı aracın … plaka sayılı araca çarptığını, kaza nedeniyle yaralanmalı ve maddi hasarlı zarar meydana geldiğini ayrıca müvekkilinde kaza nedeniyle şaft kırığı oluştuğunu, kazada iki tarafın da kusurlu bulunduğunu, sigorta şirketine tazminat kalemleri yönünden başvuruda bulunulduğunu fakat taleplerinin reddedildiğini, … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, bu nedenle zararlardan davalının sorumlu tutulması gerektiğini belirterek fazlaya dair her türlü talep ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla HMK’nın 107 maddesi 1.000,00 TL maddi tazminatın (geçici ve sürekli iş gücü kaybı/ maluliyet tazminatı, tedavi giderleri ve bakıcı giderlerini vs. hususları da kapsar şekilde) dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte poliçe teminat limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 22.153,50 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu … plaka sayılı aracın müvekkiline sigortalı olduğunu ve müvekkilinin sorumluluğunun, sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde olduğunu, sigortalısının kazadan önce benzininin bittiğini ve bu nedenle tüm önlemleri alarak, aracın arkasına reflektör koyarak aracı emniyet şeridine çektiğini ve servisi arayarak yardım çağırdığını, davacının ise önündeki kamyonu geçmek için trafik kurallarına aykırı olarak emniyet şeridine girdiğini, sonrasında önce reflektöre sonra sigortalının aracına çarptığını, bu nedenle müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile sürekli iş göremezlik tazminatı olan 17.314,11TL ve geçici iş göremezlik tazminatı olan 4.839,39TL olmak üzere toplam 22.153,50TL tazminatın 27/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tedavi gideri isteminin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Sigortalı aracın park halinde olduğunu, işletme halinde olmayan araçlardan kaynaklı zararların poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, ıslah dilekçesinin taraflar için her davada ancak bir kez verilebileceğini, ikinci ıslah dilekçesinde belirtilen tutarlara göre hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 3. maddesine göre “Trafik zorunlulukları dışında araçların, insan indirmek ve bindirmek, eşya yüklemek, boşaltmak veya beklemek amacı ile kısa bir süre için durdurulması hali duraklama” olarak tanımlanmıştır. Aynı yasanın 85/1. maddesine göre; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine 85/3. maddesine göre ise “İşletilme halinde olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. KTK’nın 59. maddesine göre, “Yerleşim birimleri dışındaki kara yolunda zorunlu haller dışında taşıt yolu üzerinde duraklamak veya park etmek yasaktır. Seyir halindeyken lastiğin havasının inmesinin veya patlamasının fark edilmesi durumunda (Diğer sürücüler tarafından uyarılması veya kontrol kaybının hissedilmesi şeklinde) dörtlü flaşör yakılarak, trafiğin el verdiği ölçüde sağ taraftaki en yakın güvenli alana (görme ve görülmenin engellenmediği, durma, duraklama ve park etmenin yasaklanmadığı, risk taşımayan alan) taşıt yönlendirilerek durdurulur. Taşıtın ve diğer yol kullanıcıların güvenliğini tehlikeye düşürmemek için şehir içi yollarda 30 metre, şehirler arası yollarda ise 150 metre mesafeye reflektör konulmalıdır. En önemli husus ise aracın ön ve arkasına yerleştirilen reflektör diğer araçlar tarafından 150 metre mesafeden görünür olması gerekir. Karayolları Trafik Yönetmeliği 1 Sayılı cetvel’e göre reflektör koyma mesafesi en az 150 metredir. Somut uyuşmazlıkta; kaza, 30/06/2016 günü saat 16.00 sıralarında davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile otoyol üzerinden Edirne istikametinden Çamlıca Gişeler istikametine seyri sırasında olay mahalline geldiğinde; önünde kendisiyle aynı istikamette seyreden kamyonun arkasından kontrolsüzce sağa yönelerek sağ şeride girdiğinde idaresindeki aracın ön kısımlarıyla, olay mahallinde aracının benzini bitmesinden kaynaklı bir kısmı emniyet şeridinde bir kısmı sağ şeritte olacak şekilde duraklamakta olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili geç fark etmesi ve etkin tedbir alamadan otomobilin sol arka kısımlarına arkadan çarpması sonucu meydana gelmiştir. Trafik kazası tespit tutanağı ve ekli basit krokiden, otomobilin bir kısmı emniyet şeridinde büyük kısmı sağ şeritte olacak şekilde duraklamış olduğu, çarpma noktasının sağ şerit üzerinde olduğu, fren izi bulunmadığı, motosikletin ön kısımlarıyla otomobilin sol arka kısımlarına çarptığı anlaşılmıştır. Bu halde ZMMS sigortalı aracın dava dışı sürücüsü …’ın olay mahallinde aracının benzininin bitmesi nedeniyle bir kısmı emniyet şeridinde bir kısmı şağ şeritte olacak şekilde aracını duraklattığı esnada, davacı sürücünün otomobili geç fark etmesi nedeniyle arkadan çarptığı, sigortalı aracın benzinin bitmesi nedeniyle geçici ve zorunlu olarak durduğu, park halinde olmadığı anlaşıldığından sigortalı aracın işletilme halinde olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olan davalı Sigorta Şirketinin sorumluluğu doğduğundan aksi yöndeki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 02/03/2022 tarih, 2022/312 E. ve 2022/3685 K. sayılı kararında; geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam ettiği yönünde karar vermiştir. Bu nedenle davalı sigorta vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6911 E. ve 2021/10351 K., 2021/5305 E. ve 2021/7685 K. sayılı kararları). Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/19844 Esas ve 2019/8286 Karar sayılı kararında; “…Belirsiz alacak davasında davacı, alacağının tam ve kesin olarak belirlenmesinden sonra HMK’nın 107.maddesine dayalı olarak bir kez alacağını artırabilir. Ayrıca davasını HMK’nın 176. ve devamı maddelerine göre bir kez de ıslah edebilir. Somut olayda, dava tarihi 12.11.2012 olup, dava tarihinde yürürlükte olan HMK’ya göre belirsiz alacak davası olarak açılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda zarar toplamı 68.815,51 TL olarak belirlenmiştir. Davacı vekili, 05.12.2013 tarihinde vermiş olduğu dilekçe ile alacağını fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 40.500,00 TL olarak ıslah etmiştir.Daha sonra ıslah edilmeyen 28.815,51 TL için tamamlama harcını 06.03.2015 tarihinde yatırmıştır. Belirsiz alacak davası olarak açılan davada harcını yatırarak bedel artırma talebinde bulunulabilir. Ayrıca bundan bağımsız olarak HMK’nun 176. maddesi gereği ıslah yapmak hakkı da mevcuttur. Mahkemece davacının ıslah dilekçesi ve bedel artırım talebi esas alınarak bir karar vermek gerekirken sadece ıslah dilekçesindeki talep gibi karar verilmesi ve bedel artırım talebinin dikkate alınmaması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” belirlemesinde bulunmuştur (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6162 E. ve 2021/9730 K. sayılı kararı). Eldeki davada, davacı vekili, davasını belirsiz alacak davası şeklinde açmıştır. Mahkemece, 1.kez verilen 09/07/2020 tarihli talep arttırım dilekçesinden sonra verilen ve ıslah hakkı kullanılması niteliğinde olan 01/10/2020 tarihli ıslah dilekçesine göre hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.513,30 TL harçtan peşin alınan 378,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.134,90 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/10/2023