Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1193 E. 2023/2142 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1193
KARAR NO: 2023/2142
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin anne-babası olan …ın geçirdikleri trafik kazası sonucu vefat ettiklerini, müvekkiline vekâleten davalı sigorta şirketine, KT.K.’nın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası poliçesine göre mesul olduğu tazminat tutarını ödemesi için 12.11.2018 tarihli dilekçe ile alma haberli posta yolu ile başvuruda bulunulduğunu, 16.12.2009 günü sürücü …un, sevk ve idaresindeki …plakalı kamyonu ile Şanlıurfa istikametinden Gaziantep istikametine seyir halinde iken önünde seyreden araca çarpmamak için karşı yönden gelen araçlara ait olan orta şeride kontrolsüz şekilde geçmesi sonrasında karşı yönden gelen …idaresindeki … plakalı otomobile çarpıp yolun solundaki şarampole sürüklenmesi neticesinde çift taraflı, ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, 16/12/2009 tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faiziyle birlikte destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, müvekkili şirkete davacı tarafından eksik belgelerle başvuru yapılarak davacıya olumsuz bir cevap verilmeksizin huzurdaki davanın açılması sebebiyle kanunun aradığı dava şartının eksik olduğunu, bu sebeple huzurdaki davanın dava şartı eksikliğinden usulen reddedilmesi gerektiğini, dava konusu talep hakkında yetki, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduğunu, kaza tarihi 16.12.2009 olup davacı tarafından iş bu davanın 27.12.2018 tarihin de açıldığını, 2 ve 10 yıllık zamanaşımı geçtikten ve uzamış zamanaşımı süresi olan 8 yıllık ceza zamanaşımı süresi olan süre de geçirildikten sonra açılan işbu davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “davanın kabulü ile; 79.479,64 TL destekten yoksun kalma tazminatının 23/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı …Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bu dava konusu kaza nedeniyle davacı … lehine Birecik Asliye Hukuk Mahkemesi ‘nin 2010/587 Esas ve 2012/81 Kararı ile 25.430,00 TL bedelli destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiş olup ilgili dava kapsamında ise müvekkil şirket tarafından 35.112 TL bedelli ödeme yapılmış olduğu, tarafların ibraname imzalamış olduğu yapılan ödemenin eksik kalan miktarı üzerinden ise Mahkeme kararı ile ilgili dosyada davacı …lehine 25.430 TL bedelli destekten yoksun kalma tazminat ödemesi yapılması gerektiğinin hüküm altına alındığını, Birecik Asliye Hukuk Mahkeme kararına istinaden davacı yanlar tarafından icra takibi başlatılmış olup Şanlıurfa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ilişkin müvekkili şirket tarafından ödemeler yapıldığını, aynı dava konusuna ilişkin olarak iki ayrı Mahkeme kararı oluştuğunu, yargılamanın tekliği ilkesi gereğince çelişkili iki ayrı gerekçeli karar evrakı bulunduğunu, işbu davanın usulden reddi gerektiğini, davanın başvuru koşulu yerine getirilmediğinden usulden reddi gerektiğini, gerek gerekçeli kararlar arasında gerekse de bu dosyada alınan bilirkişi raporuları arasında açık ve fahiş farklar yer aldığını, bilirkişi raporları arasında 2 katından da daha fazla miktar farkı mevcut olduğunu, bilirkişi tarafından hesaplamaya konu edilen müterafik kusur incelemesinin komisyon tarafından dikkate alınması gerektiğini, hesaplanacak tazminat üzerinden “hatır taşıması” indirimine gidilmediğini, ceza hakiminin vermiş olduğu karar, hukuk hakimini bağlamayacağından bu dosya kapsamında kusur raporu alınması gerektiğini, dosya kapsamında müvekkili şirket tarafından SGK ya ilişkin ödemeler de yapılmış olup mahkemeye söz konusu ödemelere ilişkin makbuzu da sunduklarını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dava konusu uyuşmazlığın daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması (derdest olmaması) ve daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartıdır ( HMK m.114/1-i) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir (6100 sayılı HMK m.115/2).HMK’nın 303/1. maddesine göre, bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.Konuya ilişkin Yargıtay HGK’nun 2019/(7)9-759 Esas ve 2021/1663 Karar sayılı kararında ” Kesin hüküm, hükmü veren mahkeme de dâhil bütün mahkemeleri bağlar. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse mahkemeler aynı konuda, aynı dava sebebine dayanarak, aynı taraflar hakkında verilmiş olan hüküm ile bağlıdırlar; aynı uyuşmazlığı bir daha (yeniden) inceleyemezler; bu hâliyle kesin hüküm bir def’i değil itirazdır. Bu bağlılık kural olarak hüküm fıkrasına münhasırdır ve gerekçeye sirayet etmez. Ancak gerekçe hükme ulaşmak için mahkemece yapılan hukukî ve mantıki tahlil ve istidlallerden (delillerden yargıya varma) ibaret kalmayıp, hüküm fıkrası ile ayrılması imkânsız bir bağlılık içinde bulunuyor ise istisnaen bu kısmın da kesin hükme dâhil olduğunu kabul etmek gerekir. Hangi gerekçenin hüküm fıkrasına sıkı sıkıya bağlı olduğu her olayın özelliğine göre belirlenir (HGK’nın 06.05.2018 tarihli ve 2017/19-1628 E.-2018/1098 K. sayılı kararı). Maddi anlamda kesin hükmün amacı da bu hâli ile mahkeme kararlarına güvenilmesini ve uyulmasını sağlamak, taraflar arasındaki uyuşmazlığı kararın maddi anlamda kesinleştiği andan itibaren geleceğe yönelik olarak sona erdirmek ve nihayet çelişkili kararlar verilmesini önleyerek toplum hayatında hukukî istikrar ve güvenliği tesis etmektir.” açıklamasına yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; Dosya kapsamından, 16.12.2009 günü saat 17:30 sıralarında dava dışı…un, yönetimindeki… plakalı kamyonla Şanlıurfa yönünden Gaziantep yönüne, hızını yol ve trafik şartlarına göre ayarlamadan seyrederken olay yerinde, önünde sağ şeritten seyreden kamyona çarpmamak için karşı yönden gelen araçlara ait olan orta şeride kontrolsüzce geçmesi neticesinde karşı yönde orta şeritten gelen sürücü dava dışı… yönetimindeki … plakalı otomobile çarpıp önünde seyrine göre yolun solundaki şarampole sürüklemesiyle otomobilde bulunan birden fazla kişinin ölümü ile neticelenen trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır. Dosya davacısı … ile birlikte kardeşleri … adına vasileri …tarafından aynı olay nedeni ile Birecik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ‘nin 2010/587 Esas sayılı dosyasında sigorta şirketinin ödediği ve ibranamede belirtilen 35.112,00 TL nin yetersiz olduğu iddiası ile aynı kazada vefat eden …dan destekten yoksun kalma tazminatı almak için… Sigorta A.Ş ( yeni ünvan …Sigorta A.Ş) aleyhine dava açıldığı, ilgili Mahkemece 21/02/1012 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme miktarı düşülmek sureti ile “…Davacılardan …için 3.717,00 TL, davacı … için 10.806,00 TL ve davacılardan …için 25.430,00 TL olmak üzere toplam 39.953,00 TL’nin davalı sigorta şirketinin temerüde düşme tarihi olan 06/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacılara (vesayeten …’a) ödenmesine…” dair (davacı …için 25.430,00 TL’ye hükmedildiği) karar verildiği belirlenmiştir. Kararın tebliğ edildiği ve dosyadaki davacı vekilinin 24/01/2022 tarihli dilekçedeki beyanına göre de kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Şanlıurfa … İcra dairesinde … Esas ile yapılan takip üzerine 08/05/2012 tarihinde davalı Işık …A.Ş ( yeni ünvan …Sigorta A.Ş) tarafından tüm davacılar için 57.618,50 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.Eldeki dava ile Birecik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ‘nin 2010/587 Esas ve 2012/81 Karar sayılı dosyasındaki karara konu davada aynı vakıalara dayanılmış olmasına, davanın taraflarının ve konusunun aynı olmasına göre şekli anlamda kesinleşen hükmün HMK’nın 303/1. maddesi gereğince de maddi anlamda kesin hüküm oluşturduğunun anlaşılmasına göre İlk Derece Mahkemesince davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu nedenle; davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı …Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,
Buna göre: 1-Açılan davada HMK’ nun 114/1-ı maddesinde düzenlenen kesin hükme ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 115/2. maddesi gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin yatırılan 35,90 TL harcın düşümü ile geri kalan 144 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. ye göre 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı …Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 48,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2023