Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1186 E. 2022/715 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1186
KARAR NO: 2022/715
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/12/2020
NUMARASI: 2014/1075 Esas – 2020/758 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kay. Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 07/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının sahibi olduğu … (Almanya) plakalı aracın, davalı sigorta şirketince karayolları mali sorumluluk sigortası ve kasko sigortası ile sigortalanan, …’in kullandığı, … adına kayıtlı … plakalı aracın, 10/05/2013 tarihinde çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası nedeni ile aracın hasar gördüğünü, bu kazada davacının sıfır kusurlu olduğunu, bu kazanın ve hasarın davalı şirkete 24/05/2013 tarihinde ihbar edildiğini, davalı nezdinde hasar dosyası hazırlandığını, aracın tamir amacı ile çekici ile İzmir’den İstanbul’a getirildiğini, burada hasar tespitinin yapıldığını, aracın …’nun parkında iken davacı tarafından Küçükçekmece 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/57 D.İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, davacıya ait aracın Almanya menşeili olup, bakım, tamir, yedek parça ve satış değerinin Avro üzerinden yapıldığından, hasarlı aracın yurt dışına çıkarılıp burada satıldığını, bu kaza nedeni ile davacının uğradığı zararların her kalemini ayrı ayrı yazarak toplam 38.573Avro, 3.823,00TL talep ettiğini, alacağın tahsiline yönelik davalı hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasına, kaza nedeni ile uğranılan ve icra takibi ile talep edilmeyen zararlardan, aracın İzmir’den İstanbul’a getirme bedeli olan 1.000 TL, Küçükçekmece 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/57 D.İş sayılı dosyasından yaptırılan tespit masrafı 750TL, aracın satışı nedeni uğranılan 10.580Avro (31.740TL)nin, avro olarak talep edilenlerin ödeme tarihindeki avro değeri üzerinden kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın … sayılı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile aracın 3.şahıslara verebileceği zararlar yönünden teminat altına alındığını, davalı sigorta şirketinin ilgili poliçe ve araçla ilgili maksimum teminat limitinin araç başına 22.500TL olduğunu, yani aracın üçüncü şahıslara vereceği zararın ancak ve ancak 22.500TLsinden sorumlu olunabileceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bahsi geçen teminat limitinin tazminat hesabında değerlendirilmesi gerektiğini, davacıya ait araçla birlikte davalıya sigortalı aracın da karıştığı kaza neticesinde, davacıya ait araçta maddi hasar oluştuğunu, kaza sonrası bağımsız eksper raporu ile davacıya ait araç üzerindeki hasar miktarının işçilik ve KDV dahil olmak üzere toplam 43.898,02TL olarak tespit edildiğini, davacı yan tarafından kaza sonrası talep edilen ve tespit dosyasındaki tespitlerle de araçtaki hasar miktarının KDV ve işçilik dahil olmak üzere toplam 46.803,63TL olarak tespit edildiğini, yine tespit dosyasından alınan ek rapor ile aracın bedelinin 34.900Euro olarak tespit edildiğini, yapılan bu tespitlere rağmen davacı yan tarafından davalı şirketin iyi niyetli ve fazlaca ödeme tekliflerinin kabul edilmeyerek tamamen kötü niyetli olarak icra takibi akabinde de taleplerini daha da artırarak huzurdaki davayı açtığını, dava konusu aracın davalı şirketin olur yada rızası olmaksızın yurt dışına götürüldüğünü ve satıldığını, davacı yanın Euro cinsinden yedek parça ve işçilik tutarına ilişkin tazminat talebinin yetersiz olduğunu, zira aracın tamir edilmediğin ve Euro cinsinden yurt dışında bir yedek parça ve işçilik faturasının ödenmediğini, yine tamir edilmemiş, ikinci el olarak satılmış davaya konu araçta doğduğu iddia edilen değer kaybının davalı şirketten talebinin mümkün olmadığını, aracın ikinci el bedelinin 34.900-Euro olarak tayin ve tespit edildiğini, hal böyle iken aracın ikinci el bedelinin 48.000-Euro olduğu iddiasının kabul edilemeyeceğini, aracın bedelinin 34900-Euro olarak kabulü ile de davacı yanın taleplerinin mesnetsizliğinin ortaya çıkacağını beyanla, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,”1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; A-İtirazın iptaline ilişkin dava yönünden davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 8.365,68 EUR asıl alacak, 532,194 EUR işlemiş faiz üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren alacak tamamen ödeninceye kadar 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca devlet bankalarının EURO cinsinden uyguladıkları en yüksek faiz oranının işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
B-Tazminat talepleri yönünden sübut bulmayan davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu edilen icra dosyasındaki takip açılmadan önce, davalı sigorta şirketi ile yaptığımız e posta yazışmaları ile davalı şirketin 40.270,00 TL ödemeyi kabul ettiğini fakat mahkemenin bu beyanları yok saydığını, mahkemenin sonuç rakam olarak verdiği ve Euroya çevirdiği 25.000,00 TL’ye yönelik kararın kaldırılarak en azından 40.270,00 TL olarak kabul edilmesi ve bu rakam üzerinden takip tarihindeki kur üzerinden Euro’ya çevrilmesi gerektiğini, davalı yanın kazaya karışan … plaka sayılı aracın kusuruna bir itirazda bulunmayıp mahkemece bu yönde bir inceleme yaptırılmamış olmasına rağmen mahkemenin bu araca yönelik kusursuzluk iddiası ve gerekçesinin yerinde olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından,10.05.2013 tarihinde, saat 11:15 sularında, İzmir, Karşıyaka, … Sokağı ile … Caddesi kavşağında, … Caddesi üzerinde DUR trafik levhasının olduğu; DUR trafik levhasına uymayarak kavşağa giren …’in yönetimindeki … plakalı arazi taşıtının ön kısmı ile, kavşağa gelen sürücü davacı yönetimindeki (Almanya plakalı) … plakalı otomobilin sağ arka kısmına çarpması ve bu aracın sağ arkadan aldığı darbe ile sola doğru savrulması ve sol yan arka kısımları ile … yönetimindeki … plakalı otomobile çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacı aracında oluşan maddi zararın tazmini talep edildiği anlaşılmıştır. Kaza nedeniyle düzenlenen trafik kaza tespit tutanağında, KTK 57.maddeden davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü …’e asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkemenin hükme esas aldığı kusura ilişkin bilirkişi raporunda da davalıya sigortalı araç sürücüsü asli kusurlu (%75 oranında), davacı sürücü ise tali kusurlu (%25 oranında) oldukları, dava dışı Sürücü …’in yönetimindeki … plakalı otomobili ile seyrederken ilk çarpışma nedeniyle savrulan aracın çarpması sonucu kazaya karıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda kaza tespit tutanağında da … plakalı araç sürücüsüne kusur verilmediği, hükme esas alınan kusur raporunun dosya kapsamına, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Mahkemece “…davacıya ait … plakalı araçta (19/10/2015 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlere göre ve tarafların kusur oranlarına göre) 24.906,97 EU tutarında hasar ve değer kaybı meydana geldiği, davacı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı sigortadan 24.362,75 EU asıl alacak ve 1.057,28-TL işlemiş faiz talep edildiği, ZMMS sigorta poliçesinin teminat limitinin 25.00,00-TL olduğu 10/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda davacının talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 1.590,41-TL olarak hesaplandığı, davacının Almanya’da yaşıyor olması aracının tamirini ve satışını burada yaptırması mümkün olduğundan zararını EU cinsinden talep edebilse de davalı sigortanın ancak sigorta teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, bu itibarla davacının takip tarihi itibarı ile poliçe teminat limitinin EU karşılığını talep edebileceği, takip tarihi itibarı ile T.C. Merkez Bankası efektif alış kuruna göre 1 EU’nun TL karşılığının 2.98,84-TL olduğu, buna göre davacının 8.365,68-EU asıl alacak ve 592,194-EU işlemiş faiz talep edebileceği, alacağın likit olmaması, tespitini yargılamayı gerektiresi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle bilirkişi raporu ile belirlenen bedel üzerinden ve poliçe limiti esas alınarak takip tarihi itibarı ile poliçe teminat limitinin EU karşılığı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekilinin en azından dava öncesi davalı tarafın teklif ettiği tutarda davanın kabul edilmesi gerektiğine ilişkin itirazı, davalının bu yönde kabulü olmadığı, davanın reddini talep ettiği göz önüne alındığında yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 07/04/2022