Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1147 E. 2021/1431 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1147
KARAR NO: 2021/1431
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 24/07/2019
NUMARASI: 2019/430 Esas – 2019/782 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.01.2014 tarihinde davalı … yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile davalı … şirketine sigortalı davacıya ait … yönetimindeki … plaka sayılı kamyonet cinsi araçla kavşak ortak alanı içinde çarpışarak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait … plakalı aracın ağır hasar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini, araçtaki hasar bedelinin mahkemece tespit edildiğini, 11.163,70 TL onarım bedeli olduğunu, araçta 5.000,00 TL değer kaybı meydana geldiğini, davalı … şirketinin hasar bedelini karşılamadığını, olayda karşı taraf sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, bilirkişi tarafından tespit edilen 16.163,70 TL maddi zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacıya ait … plakalı aracın müvekkiline sigortalı olduğunu, dava konusu hasar nedeni ile müvekkili şirket nezdinde hasar dosyası açıldığını, hasar evrakları incelendiğinde sigortalı aracın araç ruhsatında sürücü dahil koltuk sayısının 3 kişi olarak belirtildiğini, kaza anında sigortalı aracın haddinden fazla surette (yedi kişi) yolcu taşıması sebebiyle kazanın meydana geldiğini, teminat dışında kalan davacının taleplerinin reddedildiğini, davacının tazminat ve faiz taleplerinin reddi gerektiğini, davacının değer kaybına ilişkin talepleri kasko poliçesi teminatında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: “Açılan davanın kısmen kabul ile kısmen reddine, araç hasar bedeli ve değer kaybı olmak üzere toplam 14.000,00 TL’sinden; davalı … yönünden; 10.500,00 TL’sine 18/01/2014 tarihinden itibaren işletilecek değişen ve değişecek olan avans faizi işletilerek, davalı … yönünden; poliçe limitleri dahilinde 14.000,00 TL’sine 29/05/2014 tarihinden itibaren işletilecek değişen ve değişecek olan avans faizi işletilerek, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılardan müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davalı … için 5.663,70 TL, davalı … için 2.163,70 TL yönünden talebin reddine” karar verilmiştir. Dairemiz 25/04/2019 tarih, 2017/1617 Esas ve 2019/629 Karar sayılı karar ile İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemiz kararı doğrultusunda İlk Derece Mahkemesi tarafından “-Davanın davalı …. bakımından Görev Nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 114/1-c, 115/2 ye göre Usulden Reddine, HMK 20 md.ye göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haflatık süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece Değerlendirilmesine, Davanın davalı … yönünden Tefriki ile Mahkememizin en son esas sırasına kaydının yapılmasına,” karar verildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesi tarafından 22/03/2021 tarihli ek karar ile “HMK’nın 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından gerekçeli kararın tebliğ edilmediğini, kararın tebliğ edilmeden ek kararla davanın açılmamış sayılmasına karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: 22/7/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişik HMK’nın 20/1. maddesine göre “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, (…) (1) süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir.”. HMK’nın 20/1.maddesi ile getirilen düzenleme ile görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde yapılacak işlemler düzenlemiş olup bu halde görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra taraflarca süresinde başvurularak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep edilmemesi halinde mahkemece resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince açılmamış sayılma kararı verildiği tarihte yürürlükte bulunan HMK’nın 20/1 maddesi gereğince mahkemece verilen 24/07/2019 tarih 2019/430 Esas 2019/782 karar sayılı görevsizlik kararı tebliğe çıkartılmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi ek kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi ek kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/09/2021