Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/109 E. 2023/768 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/109
KARAR NO: 2023/768
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 23/10/2020
NUMARASI: 2017/1219 Esas – 2020/505 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 25/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/04/2015 tarihinde gerçekleşen kazada davalılardan …’in sürücüsü, …’in maliki, … Sigorta A.Ş.’nin ise ZMSS’si olduğu … plakalı aracın yaya olan müvekkiline çarptığını ve yaralanmasına neden olduğunu, İstanbul Anadolu 38. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/465 Esas sayılı dosyasında sürücü aleyhine yargılamaya başlandığını, kazada tamamen davalı sürücünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle malul kaldığını ve tedavi sürecinde kazanç kaybına uğradığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 350.000,00 TL manevi tazminatın ( sigorta şirketi yönünden poliçe şartları ve limiti ile sınırlı olarak ) davalılardan müşterek ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiş, bilahare vermiş olduğu dilekçe ile maddi tazminat talebini ıslah yoluyla 107.231,29 TL’ye çıkartmış, müvekkilinin yargılama sırasında davalı sürücü ve araç malikinden almış bulunduğu 20.000,00 TL’nin manevi tazminattan düşülerek 330.000,00 TL yönünden de manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza anında … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduklarını ancak sorumluluklarının sürücünün kusur oranı ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu; davadan 3 gün sonra 14/11/2017 tarihinde 70.072,16 TL ödediklerini; bu ödemenin çok düşük bulunması halinde raporla belirlenen tarihe güncellenip zarardan düşülmesi gerektiğini; davadan önce kendilerine bir temerrüt ihtarı yapılmadığından davadan önceki bir tarihten başlanarak faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Talebin zaman aşımına uğradığını, davalı sürücünün tam kusurlu olmadığını, kusuru kabul etmediklerini, ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, faizin başlangıcına da itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacı tarafından açılan trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının davalılar … ve … yönünden feragat nedeniyle reddine, Davacının maddi tazminat talebinin sigorta şirketi yönünden kısmen kabulü ile; 97.231,29 TL’nin 18/09/2017’den itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı sigorta şirketinden tahsiline; davacıya verilmesine, sigorta aleyhine fazlaya dair taleplerin reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yargılama sırasında davalı sürücü ve malikten almış bulunduğu 20.000,00 TL’ye ilişkin belgenin ibra değil ancak makbuz hükmünde olduğunu, belgenin ibraname olarak kabulü ile manevi tazminat talebinin tümden reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalılar aleyhine manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, 200.000,00 TL’ye yakın maddi zararı hesap edilen davacının 10.000,00 TL gibi sembolik bir manevi tazminat ödemesi ile adeta kandırıldığını, söz konusu ibranamenin müvekkilinin genç, tecrübesiz olmasından faydalanılarak alınmış olduğunu, bu haliyle ibranamenin hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin davalının kabul ettiğinden daha ileri bir tarihi temerrüt tarihi olarak kabul etmesinin usul ve yasaya aykırı ve haksız olduğunu, maddi tazminatın tam olarak kabulü gerektiğini, kısmen kabul ile 10.000,00 TL eksik taktirinin hatalı ve haksız olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 13/04/2015 tarihinde davalılardan …’in sürücüsü, …’in maliki, … Sigorta A.Ş.’nin ise ZMSS’si olduğu … plakalı aracın yaya olan davacıya çarpması ile gerçekleşen trafik kazasında davacının yaralandığı, bu yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminatın talep ettiği anlaşılmıştır. Davacının 26/07/2016 tarihinde davalı sigorta şirketine başvurduğu, bu başvurusuna maluliyet raporunu eklemediği, bilahare 08/09/2017 kayıt tarihli dilekçesiyle heyet raporunu sigorta şirketine sunduğu görülmektedir. Bu halde KTK’nın 97.maddesi gereğince, eksik evraklar tamamlanarak yapılan başvuru tarihinden itibaren 8 iş gün sonra temerrüt gerçekleşeceğinden İlk Derece Mahkemesince temerrüt tarihi olarak 18/09/2017 tarihinin kabul edilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Somut uyuşmazlıkta, davacı asil tarafından dosyaya sunulan 25/06/2019 tarihli dilekçe ile açıkça davalılar … ve … hakkındaki davadan feragat ettiğini bildirmiş ve ekinde de “protokol ve ibradır” başlıklı belgeyi sunmuştur. Yargılama sırasında davacı asil, davacı vekili tarafından feragatin geçersiz olduğu ileri sürülmemiştir. HMK’nın 357.maddesine göre, yargılama sırasında ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar istinaf aşamasında ileri sürülemeyecektir. Bu nedenle, davacı asilin imzasını taşıyan feragat dilekçesi ile davalılar … ve … hakkındaki davasından feragat etmesi nedeniyle mahkemece yazılı şekilde feragat nedeniyle red kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 25/04/2023