Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1076
KARAR NO: 2023/1574
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANA. 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 26/01/2021
NUMARASI: 2016/64 Esas – 2021/91 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/09/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sürücü …, sevk ve idaresindeki davalılardan …’e ait … plakalı araç ile 08/12/2014 tarihinde, “…” kuralını ihlal ederek; davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin önüne girdiği ve şeridini kapladığı, davalı sürücünün böylelikle asli derecede ve tamamen kusurlu olarak yaralamalı, maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiği, mesleği itibariyle beden gücüyle çalışan davacının kazadan sonra işine devam edemediği, halen çalışamadığı, tedavisinin halen bitmediği için mesleğini icra kabiliyetini kaybettiğini, davacının boşandığı eşine nafaka ödediği, dava konusu trafik kazası nedeni ile çalışamadığından nafaka ödeyemediği, bu nedenle davacının çocuklarının da mağdur olduğunu, 6100 sayılı Yasa’ nın 107. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu belirtilen sigorta poliçesi kapsamıyla sınırlı olarak, davacının devam eden tedavi sürecinde dava tarihinden sonra yapılması muhtemel tedavi giderlerinin tespiti kaydıyla bu giderler için şimdilik 250,00 TL maddi tazminata, davacının devam eden tedavi süresince fiilen çalışamaması nedeniyle oluşan-oluşacak kazanç kayıpları için şimdilik 250,00 TL maddi tazminata, davacının çalışma gücünde meydana gelen ve gelecek sürekli kayıp, azalma, geleceğe dönük mesleğini ifa edememek ve-veya az çalışmak zorunda kalmak nedeniyle uğranılan kazanç kaybına binaen şimdilik 250,00 TL maddi tazminata, ruhen ve bedenen tarifi mümkün olmayan acılar çeken davacının yararına 20.000,00 TL manevi tazminata, dava konusu olay tarihinden itibaren faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile haksız davanın reddini talep etmiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kullandığı motosikletin çok süratli olduğu, düz bir yolda manevra yapılan araç rahat görüleceği, yerleşim alanında bulunan ve yoğun olarak kullanılan şehir içi yollardaki hız kuralları davacı tarafından ihlal edildiği, iş bu nedenlerle davacının asli kusurlu olduğu ve davalı sürücünün olayla ilgili kusuru olmadığı, davacının olayın oluş şekli ile ilgili verdiği hazırlık aşamasındaki ifadesi ile dava aşamasındaki ifadelerinin çelişkili olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 42.690,13 TL’i iş göremezlik, 6.995,04 TLici iş göremezlik ve 4.094,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 53.779,17 TLdi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş yönünden 08/12/2015 dava tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden 08/12/2014 kaza tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin müterafik kusur indirimi yapılmış olması nedeniyle reddine; Davacının davalılar … ve … hakkında açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 18.000,00 TL manevi tazminatın 08/12/2014 kaza tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı …’in %100 oranında, asli ve tam olarak kusurlu olduğu tespit edilmiş iken Mahkeme tarafından müterafik kusur indirimi yapılmış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili tarafından motor kullanılırken kullanılması gereken yasal olarak zorunlu olan gerekli tüm teçhizatı kullandığını, müvekkili gerekli teçhizatları kullandığı halde maluliyet oluştuğunu, dosya kapsamında mevcut tutanaklarda da müvekkiline gerekli teçhizatları kullanmadığı yönünde bir tespitin söz konusu olmadığını, Mahkeme tarafından bu konuda araştırma dahi yapılmaksızın müterafik kusur indirimi yapılmasının hatalı bulunduğunu, gerekçeli kararda kullanılmadığı iddia edilen teçhizatın somutlaştırılması (kask vb.) yoluna dahi gidilmediğini teçhizat ile kaza sonucu meydana gelen yaralanma olayı arasında illiyet bağının mevcut olup olmadığının incelenmediğini ve değerlendirilmediğini, müterafik kusur indirimi yapıldığından davalı … Sigorta A.Ş. lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davalı …’in %100 oranında, asli ve tam olarak kusurlu olduğu da gözetildiğini, manevi tazminat talebinin tam olarak kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 18.12.2014 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı ve bu yaralanması nedeni maddi ile manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır.Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur, 6098 sayılı TBK md. 52’de düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.Somut uyuşmazlıkta, davacının sürücüsü olduğu motorsikletle yaptığı kazada oluşan yaralanmasının sol ayak diz ve bilekte kırık olduğu ve maluliyetinin de bu kırık nedeniyle %7 oranında belirlendiği görülmüştür. Mahkemece kaza tespit tutanağında ve dosya kapsamında davacının koruyucu ekipman kullanıp kullanmadığı tespit edilememiş ise de İlk Derece Mahkemesince davacının yaralanma bölgesine göre müterafik kusur indirimi uygulamıştır.Ancak KTK’nın 78. maddesi ve Karayollari Trafik Yönetmeliği hükümlerine ve aracın özelliğine göre takılması gereken koruyucu dizliğin takılıp takılmadığının araştırılması; kaza nedeniyle oluşan maluliyetin koruyucu dizlik takılması halinde de oluşup oluşmayacağı ve dizlik takılmayışı ile oluşan maluliyet arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda uzman doktor bilirkişi heyetinden rapor alınması; koruyucu ekipmanların takılmamış olması ve maluliyetle illiyeti bulunduğunun saptanması halinde, TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/11299 E. – 2022/5956 K. sayılı ilamı). Manevi tazminatın belirlenmesinde kriterlerden biri de kusur oranı ve davacının müterafik kusurudur. Daire kararının kapsam ve şekline göre; müterafik kusurun belirlenmesi için rapor alınması gerektiğinden kusur durumu netleşmeden manevi tazminatın belirlenmesi eksik incelemeye dayalı olduğundan manevi tazminatın miktarına ilişkin istinaf itirazı şimdilik inceleme konusu yapılamamıştır. Kabule göre de davacının müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet indirim mahiyetinde olduğu halde davalı sigorta lehine bu kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/09/2023