Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1037 E. 2023/1233 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1037
KARAR NO: 2023/1233
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/02/2021
NUMARASI: 2016/787 Esas – 2021/115 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 21/06/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30.06.2014 günü davalı sürücü …’ ın kullandığı … plakalı otomobil ile Pendik istikametinden Kartal D-100 karayolu üst geçit köprüsü istikametine doğru seyri esnasında müvekkilinin kullandığı … plakalı motosiklete çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır yaralandığını ve malul kaldığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik tedavi giderleri, ilaç, medikal malzemeler, fizik tedavi giderleri, aylık bakım masrafları, sürekli iş gücü kaybı, tedavi için yol giderleri, çalışamamaktan mütevellit yoksun kalınan gelir ve kayıplar ile takdir edilecek sair gider kalemleri olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava öncesinde sigorta şirketine başvuruda bulunmadığını, temerrütten söz edilemeyeceğini, davayı kabul manasına gelmemek kaydı ile manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, öncelikle tarafların kusur oranlarının tespitinin ve davacının maluliyet durumunu/oranlarının tespitinin gerektiğini, davanın reddine, aksi halde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Ceza Mahkemesinde kasdi bir kusur işlenmediği kararı ile 5 yıl sonra düşme kararı ile hüküm kurulduğunu, ayrıca kusur durumunu kabul etmediğini, davacının maddi tazminat talebine istinaden herhangi bir evrak sunmadığını ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığını, talep edilen manevi tazminatın sebepsiz zenginlemeye neden olacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının maddi tazminat talebinin 3.712,55 TL geçici iş göremezlik, 5.103,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 8.815,55 TL üzerinden kabulüne; Manevi tazminat talebinin 2.500,00 TL üzerinden kısmen kabulüne” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin vücudunda meydana gelen kırıkların iyileşmesi, zorlu bir süreç olmakla altı aydan daha uzun, iki yıl sürdüğünü ve hatta önceki durumuna gelmesinin ise mümkün olmadığını, tedavi sürecinin müvekkili için son derece ağrılı ve zor geçtiğini, manevi tazminat miktarının son derece düşük olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmetmesi gerekmektedir(Yargıtay HGK’nun 23/06/2004 tarih, 13/291-370 E.-K. sayılı kararı). Somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yaralanması, maluliyet oranı ve iyileşme süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, manevi tazminatın belirlenmesine hakim olan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesince davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının bir miktar düşük olduğu, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uymadığı, 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığından bu yöne değinen davacı vekili istinaf talebi yerinde görülmüştür. Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ İLE, 1-3.712,55 TL geçici iş göremezlik, 5.103,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 8.815,55 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden dava tarihi itibariyle, diğer davalı …’dan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2- Manevi tazminat talebinin kısmen kabul- kısmen reddi ile takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, 3-Fazlaya ilişkin talebin reddine, 4- Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 943,74 TL harçtan, peşin alınan 105,89 TL harç ile 837,85 TL’sinin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 533,58 TL kısmından olmak üzere) davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, 5- Davacı, dava açılırken yatırılan 25,90 TL başvurma harcı,105,89 TL peşin harç, vekalet harcı 4,30 TL , ıslah harcı 133,50 TL olmak üzere toplamı 406,39 TL’ nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 6-Davacılar tarafça yapılan bilirkişi ücreti, ATK faturalarının ve posta giderinin toplamı: 3.174,85 TL kabul ve red oranı nazara alındığında 1.130,00 TL’sinin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 925,54 TL kısmından olmak üzere) davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 7-Davalılar tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 8-Davacı taraf yararına maddi tazminat talebi yönünden AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin maddi tazminat tüm davalılardan talep edildiğinden davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 9-Manevi tazminatın kabul edilen miktarı üzerinden AAÜT uyarınca hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … ‘dan tahsili ile davacıya ödenmesine,10-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN;1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 90,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/06/2023