Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1012 E. 2023/1769 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2021/1012
KARAR NO : 2023/1769
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 16/02/2021
NUMARASI : 2016/1050 Esas – 2021/113 Karar
DAVA : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 16/10/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …nin sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet üç şeritli tek yönlü yolda dörtlüleri yakarak garaj girişine doğru geri manevra yaptığı sırada yine aynı istikamet ve şeritten gelen davacı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin sağ ön kapı tarafına çarpmasıyla çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini belirterek, maddi tazminat miktarını ileride arttırmak kayıt ve koşulu ile 1.000,00 TL meslekte kazanma güç kaybı, 1.000,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihinden işleyecek %12 ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, 90.000,00 TL manevi tazminatın ise olay tarihinden işleyecek %12 ticari avans faizi ile birlikte davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 165.765,82 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkil şirket tarafından 31/12/2014 – 31/12/2015 vadeli 473722014 no.lu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davacı tarafından işbu dava açılmadan önce müvekkiline yapılan poliçeden kaynaklı tazminat talebi dolayısıyla …’e 02/08/2016 tarihinde 21.794,73TL maluliyet tazminatı havale edildiğini, ibranamelerin hasar dosyasında yer aldığını, sigorta tazminatı kapsamında olan zararların karşılanarak, müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğundan, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesi gerektiğini, davacının gerekli önlemleri almayarak zararın doğmasına ve artmasına yol açtığını, davayı kabul etmemekle birlikte, tazminata hükmedilmesi durumunda, kask takmama ve motosiklet kullanımına uygun giysi giymeme hususunun değerlendirilerek indirim yapılması gerektiğini, ödeme nedeniyle müvekkili şirketin sorumluluğunun sona erdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı … San.Tic.Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlunun davacı olduğunu, konu ile ilgili halen devam etmekte olan savcılık dosyasında alınmış bir kusur raporu bulunmadığını, ceza dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu iddia edilen kişinin davalı sıfatı ile davaya dahil edilmediğini, … kazaya sebebiyet verdiği iddia edildiğinden davanın ihbarını talep ettiklerini, müvekkili davalı şirketin işveren mali sorumluluk poliçesi mevcut olup poliçe şartları gereği davacının manevi tazminat taleplerinin de karşılanabileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Maddi tazminat davasının arttırılan hali ile kabulüne, 74.810,69 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 955,13 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 75.765,82 TL tazminatın davalılardan tahsili davacı tarafa ödenmesine, Hükmedilen tazminata davalı sigorta şirketi yönünden 02/08/2016 temerrüt tarihinden, diğer davalı yönünden 29/07/2015 kaza tarihinden itibaren olmak kaydıyla yasal faiz yürütülmesine, Manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 30.000,00 TL’nin 29/07/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Limited Şirketinden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazla talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı … San.Tic.Ltd.Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin maluliyetinin etkisiyle sürekli olarak çalışamaz ve mesleğini yapamaz halde olduğunu, uzun tedavi sürecinde bakıma muhtaç bir halde yaşamak zorunda kaldığını, eşinin yardımı ile hayatını idame ettirebildiğini, mahkemece tayin edilen manevi tazminat meblağının Yargıtay tarafından kabul edilen kriterleri karşılamaktan ve müvekkilinin manevi dünyasında yaşadığı olumsuzlukların tatmin edilmesinden çok uzak olduğunu, bu sebeple 90.000,00TL manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davaya konu kazaya sebebiyet veren davalı … Şti’nin maliki olduğu … plakalı kamyonetin ticari araç olduğundan hem maddi ve hem de manevi tazminat talepleri bakımından ticari avans faizine hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı …. San.Tic.Ltd.Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının maluliyetinin tespitinde alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, davacının bizzat sevki ile muayenesi sağlanmadan salt son rapordaki maluliyet oranı üzerinden hüküm kurulduğunu, davacının maluliyetinin İstanbul Fatih Kamu Hastaneleri Birliği İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 03/06/2016 tarihli sağlık kurulu raporunda %9, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Kliniğinin 16/05/2017 tarihli maluliyet raporunda %25 ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 14/03/2018 tarih ve 5139 karar sayılı raporunda %31,2 olarak tespit edildiğini, her üç rapor arasındaki fahiş farkın sebebinin kurumlara açıklattırılmaksızın ATK raporu kapsamında maddi zarar hesaplaması yapıldığını, ATK raporundaki maluliyetin dosya üzerinden bizzat muayene edilmeden düzenlendiğini, rapora itirazlarının dikkate alınmayarak eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, kusur raporuna karşı itirazları karşılanmaksızın müvekkili davalının %75 oranında kusurlu bulunmasının kabul edilemeyeceğini, davacının motorlu taşıt kullanımının gerektirdiği özen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacının davalı şirket aracının manevra yaptığını görmesine rağmen süratini ayarlamadığını ve durmak yerine aracı sağ tarafından sollamak üzere hareket ettiğini, Karayolları Trafik Kanunu ve yönetmelikleri uyarınca davacının asli kusurlu olmasına karşın raporda tali kusurlu olarak tespit edilmesinin ve hükmün de bu kusur oranı üzerinden kurulmasının hatalı olduğunu, manevi tazminat miktarının sebepsiz zenginleşmeye sebep olacak derecede fahiş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Kaza tespit tutanağında; kaza yerindeki azami hız limitinin 80 km/h olarak işaretlendiği, ekli kaza yeri krokilerinde yol platformu üzerinde fren izi işaretlenmediği, çarpma noktasının No:18 önü olarak işaretlendiği, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …nin 2918 sayılı KTK’nın sola dönüş kurallarına uymamak kuralını ihlal ettiği kanaatine sürücü beyanları ve kaza yeri incelemesinden varıldığının belirtildiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince alınan 03/10/2018 tarihli kusur bilirkişi raporuna göre sürücü …nin %75 oranında asli, davacı sürücü …’in %25 oranında tali kusurlu oldukları, ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda da sürücü …’nin %75 oranında, davacı sürücü …’in %25 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiği görülmektedir. Bu durumda Mahkemece alınan kusur raporu ile ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporun birbiriyle örtüştüğü, kaza tutanağı ile mahkemece alınan kusur raporu arasındaki çelişkinin giderildiği ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesince davacı hakkında düzenlenen 29/07/2015 tarihli Ortopedi Servisi Epikrizinde; adtk sonrası fm ve radyolojik incelemede sağ proksimal humerus tanısı ile operasyon amaçlı interne edildiği, 31/07/2015 tarihinde açık redüksiyon internal fiksasyon ameliyatı yapıldığı, taburcu edildiği, İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi 03/06/2016 tarihli 1391 nolu Sağlık Kurul Raporunda; sağ humerus üst uç parçalı kırık olduğu, özür oranının % 9 olduğu belirtilmiştir.Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 09/05/2017 tarihli raporda, davacı … Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre halihazırda %25 meslekte kazanma gücü kayıp oranına sahip olduğu, diğer arazların komplikasyonsuz iyileştiği, geçici iş göremezlik süresinin 4 ay olarak kabulü gerektiği kanaati bildirilmiştir.Mahkemece maluliyet oranları arasındaki çelişkinin giderilmesi için ATK 3. İhtisas Kurulundan alınan 13/12/2017 tarihli raporda, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının %31.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 29/07/2015 tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş bildirilmiştir. Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’unda ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’i, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’i, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları). ATK 3. İhtisas Kurulunca düzenlenen raporda kaza tarihi olan 29/07/2015 tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet raporu alınması gerekirken, kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinde göre düzenlenen maluliyet raporunun esas alınarak aktüer rapor düzenlenmesi ve bu rapora göre hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Mahkemece alınan ilk aktüer raporun 03/10/2018 tarihli olması nedeniyle 2020 yılı asgari ücret esas alınarak rapor düzenlenmesi için bilirkişiden 08/02/2020 tarihli ek rapor alınmış, raporda; asgari ücret miktarındaki artış dikkate alınarak yapılan güncel hesaplamada davacının davalılardan talep edebileceği meslekte kazanma gücü kaybına ilişkin bakiye maddi zararının 55.018,17 TL olduğu belirtilmiş, maluliyet oranının hatalı uygulanması nedeniyle bilirkişiden ikinci ek rapor alınmış, ikinci ek raporda, davacının, davalılardan talep edebileceği meslekte kazanma gücü kaybına ilişkin bakiye maddi zararının 74.810,69 TL olduğu tespit edilmiş ancak davacı emekli olup pasif dönemde bulunduğu gözden kaçırılarak tazminat hesaplanması doğru olmamıştır.Dava dilekçesinde ticari avans faizi talep edilmiştir. Davalı şirketin maliki olduğu … plakalı kamyonetin trafik kaydında kullanım amacı ticari, kullanım şekli yük nakli olarak açıklanmıştır. Bu durumda kazaya sebebiyet veren araç ticari nitelikte kamyonet olmasına ve dava dilekçesinde avans faizi talep edilmesine rağmen HMK’nın 26. maddesine ve talebe aykırı biçimde yasal faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, ATK’dan davacı muayene edilmek suretiyle kaza tarihi olan 29/07/2015 tarihinde yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı geçici iş göremezlik oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise süresi, tespit edilecek geçici iş göremezlik süresi içinde bakım ve bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı varsa süresi, kalıcı maluliyet oluşup oluşmadığı, kalıcı maluliyet oluşmuş ise maluliyet oranı, sürekli bakıcı gerekip gerekmediği ve süresi, maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, maluliyet raporları arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınması ve bu raporun sonucuna göre aktüerya bilirkişisinden davacının emekli olduğu hususu da dikkate alınarak hükme esas alınan aktüerya rapor tarihi itibariyle yeniden rapor alınmalı sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır. Daire kararımız kapsamına göre maluliyet oranı henüz belirlenmediğinden manevi tazminat miktarına yönelik istinaf talepleri bu aşamada değerlendirilmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekili vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekili ve davalı … San.Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı ve davalı … San.Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/10/2023