Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1008 E. 2023/1231 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1008
KARAR NO: 2023/1231
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/04/2021
NUMARASI: 2020/592 Esas – 2021/292 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/06/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde … numaralı ZMMS ile sigortalı bulunan ve davalıya ait olan … plakalı aracın 24/03/2019 tarihinde … plakalı araca çarpması sonucunda maddi hasarla kaza meydana geldiğini, … plakalı aracın kaza mahallini terk ettiğini ve diğer araca arkadan çarpması nedeniyle KTK’nın 84/d madde hükmünü ihlal ettiğini, … adlı kişinin aynı gün saat 23:54’de … plakalı araca kendisinin çarptığını ifade ettiğini, müvekkilince dava dışı ilgiliye 04/03/2019 tarihinde 13.700,00 TL hasar bedeli ödemesi yapıldığını, ödenen tazminattan dolayı davalının %100 oranında sorumlu olduğunu, alacağın tahsili için İstanbul …İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bilirkişi heyetinden ek rapor alınması talebinin hukuka aykırı bir şekilde reddedildiğini, raporun denetime elverişli olmadığını, kazanın oluşumundan sonra sigortalı araç sürücüsünün olay yerinden firar etmiş ve daha sonra ismi … olan bir şahsın saat 23.54’de … Polis Merkezi Amirliği’ne gelerek bu kazayı kendisinin yaptığını beyan ettiğini, karşı araç sürücüsü …’in de emniyetteki ifadesinde sigortalı araç sürücüsünün olay yerinden firar ettiğini beyan ettiğini, dosyada mübrez raporda da sigortalı araç sürücüsünün firari olduğu hususu kabul edildiğini, bu halde sigortalı araç sürücüsü Kara Yolları Trafik Kanunu hükümleri(md.81 vd.) gereğince kaza sonrasında sigorta sözleşmesinden ve Sigorta Genel Şartlarından kaynaklanan yükümlere aykırı davranarak kaza yerini terk etmiş olup mevcut koşullarda; sigortalı aracın karıştığı trafik kazasının kimin tarafından yapıldığı, bu kişinin ilgili aracı kullanmaya haiz olup olmadığı, aracı alkollü olarak kullanıp kullanmadığı, kazanın oluşumunda sigorta şirketinin istifade edeceği hususlar olup olmadığı gibi birçok konunun tespitinin mümkün olamadığını, bu kapsamda artık ispat külfetinin yer değiştirip sigortalıya geçtiğini, davanın kabulü gerekirken, reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Taraflar arasında 10/11/2018-2019 vade tarihli ZMMS poliçesi düzenlendiği görülmüştür. Bu halde dava konusu uyuşmazlıkta poliçe tarihinde yürürlükte bulunan ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartlarına göre değerlendirme yapılması gerekmektedir. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkının düzenlendiği B.4. maddesi f bendinde bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesinin rücu sebebi olduğunu düzenlenmiştir. Davaya konu trafik kazasına ilişkin kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücünün firar ettiğinin açıkça belirtildiği görülmektedir. Öncelikle sigortalının doğru ihbar külfetini yerine getirip getirmediği ve buna göre ispat külfetinin yer değiştirip değiştirmediğinin değerlendirilmesi, sonucuna ve dosya kapsamına göre kaza yerini terk sebebinin ZMMS Genel Şartları B.4/f bendi kapsamında “tedavi” veya “yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme”, “can güvenliği nedeniyle uzaklaşma” gibi zorunlu hallerden olduğunun ispatı halinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/06/2023