Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/946 E. 2022/354 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/946
KARAR NO: 2022/354
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 04/12/2019
NUMARASI: 2014/1340 Esas – 2019/1307 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 25/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’nın sevk ve idaresinde bulunan diğer davalı …’a ait ve davalı … şirketine ZMM poliçesiyle sigortalı … plaka sayılı aracın müvekkillerinin kızı olan 16/10/2001 doğumlu …’a çarpması sonucunda 16/01/2014 tarihinde vefat ettiğini, bu kapsamda müvekkillerinden baba … için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 400-TL maddi, 100.000 TL manevi; anne … için 400 TL maddi, 100.000 TL manevi; kardeş … için 200 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … şirketi cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin ancak kusur oranında ve poliçedeki limit ile sorumlu tutulabileceğini, bu hususlarda yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; kazanın oluşumunda müvekkiline ait araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunu, asli kusurun davacıların murisine ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,”1-Davacı … tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat isteminin reddine, 2-Davacılar … ile … tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat isteminin ıslah talebi kapsamında kısmen kabulüne, davacı … için 32.020-TL, davacı … için 31.106-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile iş bu davacılara verilmesine, hükmedilen alacağa davalılar … ile … yönünden olay tarihi olan 18/12/2013 tarihinden itibaren, davalı … şirketi yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin ıslah talebinin reddine, 3-Davacılar tarafından davalılar … ile … aleyhine açmış oldukları manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, davacı … için 15.000-TL, davacı … için 15.000-TL, davacı … için 10.000-TL olmak üzere toplam 40.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ile …’tan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı … vekili, kendi adına asaleten … adına velayeten; … ,davalı … vekili ile davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar … kendi adına asaleten …’a velayeten … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 22/04/2019 tarihli bilirkişi raporunun dosyaya uygun olmadığını, maddi tazminat miktarından kusur oranında indirim yapılmasının hatalı olduğunu, davacı kardeş … için maddi tazminat talebimizin reddedilmiş olmasının da dosya kapsamına uygun olmadığını, manevi tazminat miktarının çok az olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tarafına yüklenen %35 kusur oranının soyut bir oran olduğunu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın gerçeğe uygun olmadığını, yerel mahkemenin kusur değerlendirmesinde kanun hükümlerini uygulamayıp TBK’ya göre olayda müteveffanın ağır kusuru sebebiyle maddi tazminata hükmedilmemesi gerektiğini, müteveffa asli kusurlu gösterilirken mahkemenin emredici hükme aykırı hareket ettiğini, zarar görenin ağır kusuru varken manevi tazminata hükmedilemeyeceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi heyeti tarafından yapılan tazminat hesaplamasının gerçeğe uygun olmadığını, asli kusurun müteveffaya ait olduğu somut olayda destekten yoksun kalma tazminatından işletenin sorumlu tutulmasının bozma nedeni olup iş bu nedenle müvekkil yönünden davanın kabulü yönünde kurulan hükme itiraz ettiğini, manevi tazminat taleplerinin reddedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından,18/12/2013 tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki, diğer davalıya ait ve davalı … şirketine zmms ile sigortalı olan … plaka sayılı aracın karşıdan karşıya geçmek için seyir yoluna giren davacılar murisi yaya …’a çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında …’ın vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talep edildiği anlaşılmıştır.Kaza nedeniyle davalı sürücünün yargılandığı ceza mahkemesinde 15/09/2014 tarihli kusur bilirkişi raporu ve itiraz üzerine ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden 20/02/2015 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporuna göre, sanık sürücü …’nın tali kusurlu, müteveffa yaya …’ın asli kusurlu olduğunun bildirildiği ve ceza mahkemesince bu raporlara göre verilen mahkumiyet hükmünün Yargıtay ilgili dairesince kusura ilişkin temyiz isteği de reddedilerek onama kararıyla kesinleştiği, Mahkemece alınan kusur bilirkişi rapor ve ek raporunda da aynı gerekçelerle, davalı sürücü … olayda % 35 oranında, yaya … olayda % 65 oranında kusurlu olduğu tespit edildiği görülmektedir. Mahkemece alınan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde değildir. Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda kusur oranı dikkate alınmadan hesaplama yapıldığından mahkeme gerekçeli kararda resen kusur oranına göre indirim yaparak tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Davacılar vekilinin itirazında belirttiği Yargıtay içtihatları sürücünün tam kusurlu olduğu halde ve eski genel şartlar döneminde uygulandığından kusur oranında sorumluluğuna karar verilmesi, yine davacı kardeş için müteveffanın yaşı göz önüne alındığında maddi tazminat hesabı yapılmamış olmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın belirlenmesine hakim ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, davacı anne ve baba lehine belirlenen manevi tazminat miktarının bir miktar az olduğu, aynı ilkelere göre yapılan değerlendirme sonucunda takdiren davacı … lehine 25.000,00 TL, davacı … lehine 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle; davalı … vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı … vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, B-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacı … tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat isteminin reddine, 2-Davacılar … ile … tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat isteminin ıslah talebi kapsamında kısmen kabulüne, davacı … için 32.020-TL, davacı … için 31.106-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile iş bu davacılara verilmesine, hükmedilen alacağa davalılar … ile … yönünden olay tarihi olan 18/12/2013 tarihinden itibaren, davalı … şirketi yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin ıslah talebinin reddine, 3-Davacılar tarafından davalılar … ile … aleyhine açmış oldukları manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, davacı … için 25.000-TL, davacı … için 25.000-TL, davacı … için 10.000-TL olmak üzere toplam 60.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ile …’tan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine, 4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 8.410,73 TL ilam harcından peşin alınan 3.944,49-TL + 3.070-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.396,24 TL harcın davalılardan (davalı … şirketi 30,00 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) alınarak Hazine’ye irat kaydına, 5-Davalılara yükletildiği halde davacılar tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak yatırılan 7.014,49-TL harcın davalılardan (davalı … şirketi 4.278,54-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacılara verilmesine, 6-Davacı tarafından yapılan 2.013,00-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 29,00-TL, tebligat-posta gideri: 384,00-TL, bilirkişi ücreti: 1.600,00-TL”) yargılama giderinden maddi ve manevi tazminat davalarının kabul-ret oranına göre 603,69 TL’nin davalılardan (davalı … şirketi 704,55 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacılara verilmesine, 7-Davacılar … ve … vekili için maddi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 7.293,86-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak iş bu davacılara verilmesine, 8-Davacılar vekili için manevi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 6.300,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ile …’dan alınarak davacılara verilmesine, 9-Davalılar Sigorta ve … vekili için reddedilen maddi tazminat miktarı yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 12.144,88-TL vekalet ücretinin davacılar … ve …’den alınarak iş bu davalılara verilmesine, 10-Davalılar Sigorta ve … vekili için davacı … yönünden maddi tazminat kapsamında AAÜT’ne göre belirlenen 200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak iş bu davalılara verilmesine, 11-Davalı … vekili için manevi tazminat yönünden AAÜT’ne göre belirlenen 6.300,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak iş bu davalıya verilmesine, 12-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1- a-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından yatırana iadesine, b-Davalı … yönünden; Harçlar Yasasına göre alınması gereken 7.044,53 TL harçtan peşin alınan 1.761,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.283,40 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, c-Davalı … yönünden; Harçlar Yasasına göre alınması gereken 7.044,53 TL harçtan peşin alınan (54,40+1.706,73=)1.761,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.283,40 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-a-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 52,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, b-İstinaf aşamasında davalı … ile davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/02/2022