Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/820 E. 2022/1032 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/820
KARAR NO: 2022/1032
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 27/11/2019
NUMARASI: 2017/333 Esas – 2019/920 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 26/05/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların murisleri … ile …’ın … plaka sayılı araç ile 14/10/2016 tarihinde, karşı yönden gelen ruhsat sahibi davalı … Turizm Şirketi, sürücüsü ise davalı … olan … plaka sayılı aracın sürücüsünün kusuru sebebiyle trafik kazası geçirdiklerini, kaza nedeniyle davacıların murislerinin vefat ettiğini, … hakkında İnebolu Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/15 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, kaza sonrası davacılara tazminat ödemesi yapılması bakımından davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, ancak sigorta şirketi tarafından bu talebin reddedildiğini, vefat eden murislerden …’ın emekli olduğunu, …’ın ise ev hanımı olduğunu, murislerin davacılara maddi ve manevi yardımcı olduklarını, aynı zamanda murislerin hayvancılık işiyle uğraştıklarını, yine bağ bahçe, sera ve bostan işiyle de ilgilendiklerini, davacıların murislerinin vefatı sebebiyle destekten yoksun kaldıklarını, bu nedenlerle davacı … için 3.000,00 TL maddi ve 40’ar bin TL olmak üzere 80.000,0 TL manevi tazminat, davacı … için 3.000,00 TL maddi ve 40’ar bin TL olmak üzere 80.000,00 TL manevi tazminat, davacı … için 3.000,00 TL maddi ve 40 ar bin TL olmak üzere 80.000,00 TL maddi tazminat, davacı … için 3.000,00 TL maddi ve 30’ar bin TL olmak üzere 60.000,00 TL manevi tazminat, davacı … için 10’ar bin TL olmak üzere 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ve … için kaza tarihinden, davalı sigorta şirketi için temerrüt tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygun en yüksek avans faizi ile yine davalı sigorta şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, diğer davalılar maddi ve manevi tazminatların tamamından sınırsız olarak sorumlu olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Turizm Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılar tarafından istenen manevi tazminatın çok fahiş olduğunu, bu talebin manevi tazminatın asıl amacına aykırı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerektiğini ve bu durumun ispat edilmesi gerektiğini beyanla davanın davalı şirket yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların destekten yoksun kalma tazimatı talep edebilmesi için davacıların bakım ihtiyacı içerisinde olmaları gerektiğini, davacılardan …’ın 1976 ve …’ın 1978 doğumlu olduğunu, her iki davacının da 18-22 yaşlarının üzerinde olduklarından emsal Yargıtay kararları uyarınca anne ve babalarının vefatı nedeniyle destek tazminatı talep etme haklarının bulunmadığını, yine davacılardan … ve …’ın murislerin torunları olduğunu ve murislerle birlikte yaşamadıklarından murislerin fiili desteği altında olmadıklarını, destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceklerini, ayrıca davacı …’ın da kaza tarihi itibariyle 18 yaşını doldurduğundan fiili destek durumunu ispat etmiş olsa bile tazminat talep etme hakkı bulunmadığını, diğer davacı …’ın da (gelin) murislerin bakımı altında olmadığından tazminat talebinde bulunamayacağını, yine davacıların manevi tazminat talepleri ile ilgili olarak davacılar ile yapılan görüşme sonrası davacılara toplam 120.000,00 TL manevi tazminat ödendiğini ve 27/10/2016 tarihli ibraname düzenlendiğini, karşılıklı görüşme ve uzlaşma sonrası mutabakata varıldığından davacıların yeniden manevi tazminat talep etme haklarının olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle;14/10/2016 tarihinde ölümlü trafik kazasına karışan … plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Poliçesi ile … Turizm Şirketi adına davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davacılar tarafından murislerinin vefatı sebebi ile yapılan başvuru sonucu hasar dosyasının açıldığını, yapılan değerlendirme sonucu talepte bulunan müteveffanın çocuklarının destek süresi dışında kaldığı anlaşıldığından tazminat ödemesinin yapılmadığını, manevi tazminat taleplerinin davalı sigorta şirketine yöneltilmesinin yasaya aykırı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Tüm davacılar tarafından davalı … hakkında açılan maddi ve manevi tazminat davaları yönünden dava konusuz kaldığından Karar Verilmesine Yer Olmadığına, 2-Tüm davacılar tarafından davalılar … Ltd Şti ile davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan maddi tazminat davalarının ayrı ayrı subut bulmadığından Redlerine, 3-Tüm davacılar tarafından davalı … Ltd Şti’ne açılan manevi tazminat davası yönünden BKnun 166.mad uyarınca dava … tarafından yapılan ödemenin müteselsil sorumlu olan diğer davalıyı da ödeme oranında borçtan kurtaracağı, davalı … tarafından davacılara yapılan manevi tazminat ödemelerinin mahkememizce takdirine karar verilen / verilecek olan tazminat miktarlarını karşıladığı, bu yönü itibariyle bu davalı yönünden de davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, Karar Verilmesine Yer Olmadığına,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; … yönünden verilen karara itirazlarının olmadığını, … Turizm yönünden verilen kararda manevi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmekle aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, maddi tazminat yönünden ise hem … sigorta yönünden hem de … yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu ve buna bağlı olarak vekalet ücreti ve yargılama giderinin hatalı hesaplandığını, …’nın olayda tam kusurlu olduğu ve ceza kararının kesinleştiğini, hükme esas alanın bilirkişi raporundaki destekten yoksun kalma ve maddi tazminat hususundaki tazminat hesabı yapılamayacağına yönelik değerlendirmelerin hatalı olduğunu, delil listesinin 7 nolu bendindeki ihtiyari mali mesuliyet tespiti açısından kasko poliçesinin (hem manevi tazminat klozu olup-olmadığının tespiti için hem de zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamını aşan destekten yoksun kalma tazminat klozu olup olmadığının tespiti için) celp edilmediğini, hasar dosyası da celp edilmeden dosyanın hesap bilirkişisine tevdi edilmiş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından; 14.10.2016 günü müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonet ile Şenpazar istikametinden devlet karayolunu takiben Cide istikametine doğru seyretmekte iken olay mahalline geldiğinde, karşı yönden gelen ve şerit ihlali yaparak seyir şeridine giren davalı sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı kamyonetle çarpışmaları sonucu meydana gelen kaza nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; İlk Derece Mahkemesince “… destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat davaları bakımından, her ne kadar davacılar tarafından murislerinin desteklerinden yoksun kaldığından bahisle maddi tazminat isteminde bulunulmuş iseler de, ölen her iki murisin de 65 yaşının üstünde oldukları, aktif olarak çalışmadıkları, destekten yoksun kaldıklarını iddia eden davacı …’ın 1976 doğumlu, …’nın ise 1978 doğumlu olduğu, her ikisinin de destek yaşını aşmış oldukları, davacı …’ın da murislerin gelini olduğu ve destek yaşını aşmış olduğu, diğer iki mirasçı … ve …’ın 1998 ve 2002 yılı doğumlu olduğu, bu iki davacının murislerin torunları oldukları, ancak murisler tarafından torunlara yapılan desteğin ara sıra yardım şeklinde olduğu, düzenli ve sürekli olmadığı, bu itibarla davacılar … ve …’in de destekten yoksun kaldıklarını ileri süremeyecekleri, esasen 65 yaşını geçmiş ve kendi ihtiyaçlarından fazla belirli bir kazanca sahip olmayan murislerin, torunlarına yaptığı yardımların hayatın olağan akışına göre ancak düzensiz ve ara sıra olduğu, nitekim davacılar tarafından söz konusu desteğin düzenli ve sürekli yapıldığına ilişkin iddiaların ispatlanamadığı, bu noktada dinlenen tanık anlatımları gözönüne alındığında da bu yardımların sürekli ve düzenli yapıldığına ilişkin mahkememize vicdani kanaat gelmediği, bu itibarla destekten yoksun kalmaya ilişkin davacıların maddi tazminat istemlerinin reddi gerektiği görülmüş, bu nedenle … dışındaki diğer davalılar yönünden açılan maddi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Ancak davacılar tarafından davalı … aleyhine maddi ve manevi tazminat talebiyle dava açılmış ise de, davacılar vekili tarafından sunulan 18/04/2018 tarihli dilekçe ile davalı … yönünden maddi ve manevi tazminat taleplerinin neticelendirildiği, yine davacı asile … tarafından da davalı …’dan ödeme alındığı beyan edilmiş olmakla, bu davalı yönünden açılan maddi ve manevi tazminatlara yönelik davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına …” karar verilmesinde ve maddi tazminat açısından vekalet ücreti takdirinde isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; manevi tazminata ilişkin ödemeler dava tarihinden sonra yapıldığından ve davadaki haklılık durumuna göre, davacılar manevi tazminat davası açmakta haklı olduğundan, manevi tazminat açısından davalı … Ltd. Şti lehine vekalet ücreti verilmesi doğru olmamıştır. Bu hususa ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüştür. Bu nedenle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Tüm davacılar tarafından davalı … hakkında açılan maddi ve manevi tazminat davaları yönünden dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Tüm davacılar tarafından davalılar … Tic Ltd Şti ile davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan maddi tazminat davalarının ayrı ayrı subut bulmadığından REDDİNE, 3-Tüm davacılar tarafından davalı … Ltd Şti’ne açılan manevi tazminat davası yönünden BKnun 166.mad uyarınca dava … tarafından yapılan ödemenin müteselsil sorumlu olan diğer davalıyı da ödeme oranında borçtan kurtaracağı, davalı … tarafından davacılara yapılan manevi tazminat ödemelerinin mahkememizce takdirine karar verilen / verilecek olan tazminat miktarlarını karşıladığı, bu yönü itibariyle bu davalı yönünden de davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.133,95 TL’den mahsubu ile bakiye 1.089,55 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği maddi tazminat yönünden hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalı … Tic.Ltd.Şti’ne ve … Sigorta AŞ’ne verilmesine, 6-Davadaki haklılık durumuna göre manevi tazminat yönünden davalı … Tic. Ltd. Şti. lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Manevi tazminata ilişkin makbuz, sulh ve ibra beyanında, vekalet ücreti açısından talep olmayacağı beyan edilmiş olmakla ayrıca davacılar yararına da vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 89,90 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalı … Ltd. Şti. den tahsili ile davacılara verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/05/2022