Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/803 E. 2022/828 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/803
KARAR NO: 2022/828
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/01/2020
NUMARASI: 2018/815 Esas – 2020/63 Karar
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili vermiş olduğu 10.09.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından trafik sigorta poliçesi ile sigorta edilen … plakalı araç ile davalı şirkete trafik sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın 17.12.2010 tarihinde karıştığı kaza sonucu …’nın yaralandığı ve sürekli sakatlığa maruz kaldığını, dava konusu kaza sebebiyle sürekli sakatlığa maruz kalan … tarafından Sigorta Tahkim Komisyonunda 30.10.2013 tarihinde müvekkil şirket aleyhine tazminat davası açıldığını, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından 2014/E.3347,5, 2014/K.354 sayılı ve 04.02.2014 tarihli Uyuşmazlık Hakem Heyet Kararında; müvekkili şirkete sigortalı … plakalı aracın %75, davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın %25 oranlarında kusurlu olduklarına karar verildiğini, söz konusu 17.12.2010 tarihli kazada yararlanan …’nın sürekli sakat kalması ve müvekkil şirket Trafik Poliçesi sebebiyle sorumlu olduğundan müvekkil şirket tarafından haricen ve Uyuşmazlık Hakem Heyet Kararı gereği …’ya 05.10.2012 tarihinde 14.204,00.-TL, 02.09.2013 tarihinde 2.841,00.-TL, 18.03.2014 tarihinde 17.835,00.-TL, 14.04.2014 tarihinde 250,00.-TL ve 16.03.2015 tarihinde 46.166,00.-TL olmak üzere toplam 81.296,00.TL Sürekli Sakatlık Tazminatı olarak maddi tazminat ödendiğini, davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın dava konusu kazada %25 kusurlu olduğundan; müvekkili şirket tarafından …’ya ödenen maddi tazminatın %25 oranına isabet eden miktardan hukuken sorumlu olduğunu, davalı şirketin ödemesi gereken tazminatın tahsili için davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıya yapılan icra takibine itiraz edilmesi ile takibin durduğunu belirterek itirazının iptali ile takibin devamı, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Sigorta Şirketinin söz konusu kaza ile ilgili mağdura gerekli ödemeyi yapmış olup başka herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı … Sigorta’nın yapmış olduğu ödeme nedeniyle müvekkil şirkete rücusunun mükerrer ödemeye yol açacak olup davanın Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından 23.03.2017 tarihinde verilen kararın huzurdaki dava bakımından kesin hüküm niteliğinde olduğunu, müvekkili Sigorta Şirketi tarafından mağdura … numaralı hasar dosyası kapsamında 27.06.2011 tarihinde %10 maluliyet ve %100 kusur kapsamında 14.695,11-TL ödeme yapıldığını, daha sonra maluliyet artışı olduğu yönünde taleple yeniden başvurulduğunu ve %12 maluliyet %100 kusur kapsamında 16.09.2013 tarihinde 4.317,66-TL ödeme yapıldığını, mağdurun ödemeleri yetersiz görmesi nedeniyle tahkime başvurduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 18.01.2016 tarih ve 2016/1419 K. sayılı kararında müvekkil şirkete yönelik bakiye tazminata hükmedilmiş ve başlatılan icra takibi gereği 16.02.2016 tarihinde İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına toplam 42.915,59-TL ödeme yapıldığını, Mahkeme nezdinde görülmekte olan davaya konu olan kazanın mağdur …’nın şoför olarak çalıştığı sırada meydana gelmiş olması itibariyle iş kazası olduğunu, SGK tarafından kendilerine rücu amaçlı açılmış olan İzmir 2. İş Mahkemesi 2012/114E. Ve İzmir 9. İş Mahkemesi 2014/229E. Sayılı dosyalarda kendisine SGK tarafından iş göremezlik aylığı bağlanmış olduğunun görüldüğünü, bağlanan aylığın PSD değerinin 46.964,23 TL olup ilgili dosyaların celp edilerek değerlendirilmesi ve güncel PSD değerinin hesaplanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince yargılama aşamasında eksik ve yetersiz inceleme yapıldığını, hükme esas alınan gerekçe olarak alınan bilirkişi raporunun yetersiz ve eksik inceleme sonucu hazırlandığını, ilk derece mahkemesince iki rapor arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve yeniden bir rapor alınmasına karar verilmesi gerektiğini, yargılama masraflarının müvekkili şirket tarafından yapılmış olmasına rağmen yargılama masrafları konusunda ilk derece mahkemesi tarafından hukuka aykırı karar verilmiş olması ve yine bu konuda tavzih taleplerinin reddedildiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin karşı taraf sigorta şirketinden rücuen tahsili istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 17/10/2010 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyoneti ile Torbalı istikametinden, İzmir istikametine doğru seyri sırasında olay mahalline geldiğinde, havanın yağmurlu, yerlerin ıslak olduğu mahalde, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu orta refüj üzerine çıkarak bu mahalde bulunan ağaca çarptığı, orta refüj üzerinde bulunan ağacın çarpma sonucu karşı yön yol trafiği içerisine devrilmesi neticesinde, bu mahalde seyrini sürdüren sürücü … idaresindeki … plakalı otomobili ile yolun sol şeridi üzerine düşen ağaç dallarına çarpması ile direksiyon hakimiyetini kaybedip sağa yöneldiğinde, yolun sağında normal seyrini sürdüren sürücü … idaresindeki … plakalı kamyonun sol tarafına çarptığı, çarpma sonucu … plakalı kamyonun yolun sağından yol dışı kaldığı olayda, … plakalı kamyon sürücüsü …’nın yaralandığı, … plakalı kamyoneti ile ilgili Trafik Sigorta poliçesi düzenleyen davacı sigorta şirketi Sigorta Tahkim Kararı gereği …’ya sürekli sakatlık tazminatı ödediğinden olayda %25 kusurlu olduğunu iddia ettiği davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında rücu talepli yaptığı takibe itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Kaza tespit tutanağının okunaklı bir örneği bulunmamaktadır. Menderes Cumhuriyet Başsavcılığınca 02/03/2011 tarihinde Trafik Bilirkişisinden alınan raporda “sürücü … havanın yağışlı zeminin ıslak olduğundu göz önünde bulundurarak aracını hava ve yol şartlarına göre kullanması gerekirken dikkatsiz ve tedbirsizce araç kullanmakla 2918 sayılı KTK’nın 84. maddesinde yeri olan sürücülere ait diğer kusurlardan (47/1-d) “ Trafik Güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymamak” kuralını ihlal ederek yoldan çıkmakla kusurlu olduğu, sürücü … ise havanın yağışlı, zeminin ıslak olduğunu göz önünde bulundurup her an durabileceği bir hızla aracını kullanması gerekirken, kendi şeridi üzerine devrilen ağaç dallarına çarpmamak için fren yapıp direksiyon hakimiyetini kaybedip sağından gelen kamyona çarpmakla aynı kanunun diğer kusurlarından ( 52/1-b) ” Araçların hızını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak” kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğu diğer sürücü …’nın ise bu kazada kusurunun olmadığı” belirlemesi yapılmıştır. SGK tarafından yaralıya ödenen geçici iş göremezlik tazminatının rücuen tahsili için açılan İzmir 2. İş Mahkemesinin 2012/114 esas sayılı dosyasından trafik bilirkişisinden alınan 20/12/2012 tarihli raporda, sürücü …’ın %40 oranında, sürücü …’ın % 60 oranında kusurlu olduğu, … plakalı kamyon sürücüsü …’nın kusursuz olduğu belirlenmiştir. Mahkemece alınan kusur raporunda ise sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonu ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermediği, havanın yağmurlu, yerlerin ıslak olduğu mahalde, seyrini hava, yol ve mahal şartlara göre ayarlamaya özen göstermediği, meskun mahal dışı, vaktin gece, aydınlatmanın bulunmadığı bu mahalde direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüj üzerine çıkıp bu mahalde bulunan ağaca çarptığı, çarpma sonucu ağacın orta refüj üzerinden karşı yön yol bölümüne devrilmesine ve bu mahalde seyrini sürdüren … plakalı otomobilin devrilen ağaca çarpmasına ve bu sürücünün bu nedenle direksiyon hakimiyetini kaybetmesine sebebiyet verdiği, dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı hareket ettiği, 2918 sayılı KTK’nın 52/1b maddesinde düzenlenen kuralı ihlal ettiğinden dolayı olayda kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü … ile … plakalı kamyon sürücüsü …’nın kusuru olmadığı belirlemesi yapılmış olup raporlar arasındaki çelişki giderilmeden bu rapor hükme esas alınarak eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılması gereken İTÜ Trafik Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur raporları arasındaki çelişkiyi giderilecek şekilde kazanın oluşumunda kusur dağılımını belirleyen gerekçeli rapor alınarak, sonucuna göre gerekirse hesap bilirkişisinden rapor almak ve usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır. Kabule göre de davalı tarafından mahkeme masrafları yapılmadığı halde gerekçeli kararın hüküm kısmının 3. bendinde “davalı tarafından yapılan 2.073,85 TL yargılama giderinin davacı tarafından alınarak davalıya verilmesine” dair hüküm kurulması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/04/2022