Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/802 E. 2022/913 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/802
KARAR NO: 2022/913
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAH.
KARAR TARİHİ: 11/10/2018
NUMARASI: 2015/1066 Esas – 2018/757 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 11/05/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … plaka. tarihinde davalı … yönetimindeki … plaka nolu aracın Bostancı-Dudullu yolu üzerinde seyir halinde iken arka kısmına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada davalı sürücünün % 100 kusurlu olduğunu, kaza sonrası yetkili serviste görülen tamir sonucunda araçta 3.456,46 TL hasar tespit edildiği ve servise ödendiğini, müvekkiline ait aracın ticari araç olduğunu ve personel taşıdığını, aracın tamir süresince 12 gün serviste kaldığını ve aracın günlük 270 TL + KDV kazancı bulunduğunu, bütün bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL araç değer kaybı ve kazanç kaybının haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah talebi ile talebini 7.800,00 TL’ye çıkarmıştır. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin davacının kasko sigortasına 26/08/2015 tarihinde 3.456,00 TL ve 21.09/2015 tarihinde 100 TL hasar bedeli ödediğini, … plakalı araç daha öncede hasara uğradı ise bir aracın birden fazla değer kaybına uğrayamayacağından değer kaybına ilişkin taleplerin reddi gerektiğini, bütün bu nedenlerle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, değer kaybı hesabı yapılacak ise 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları uyarınca davacının aracı yolcu taşımacılığı için kullandığından % 50 ‘sinin teminat dışı olduğun, tarafların kusur oranları ile davacının müterafik kusurunun ve hasar tutarının tespitine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazlarının olduğunu, görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının bütün delillerini taraflarına bildirmediğini, şirket kayıtlarında kazaya ilişkin bir belge bulunmadığını, müvekkili şirketin kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmadığını, kusur oranına ve araçtaki değer kaybı istemine itiraz ettiklerini, davacının gelir kaybı istemlerininde ispatı gerektirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davacısının davasının kısmen kabulü ile; a) 5800 TL değer kaybının davalı sigorta şirketinin dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, b) 2000 TL kazanç kaybının davalı sigorta şirketinin dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta Şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunun Yargıtay yerleşik kararlarına aykırı ve denetime elverişsiz olduğunu, kazanç kaybı ve değer kaybı taleplerinin teminat dışı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacıya ait araç yolcu taşımacılığında kullanıldığından değer kaybı tutarının %50 sini aşan talebin reddi gerektiğini, bilirkişi raporunda; ne hasarlanan parçaların dökümü yapılmış, ne aracın marka, model, renk, ekstra özellikleri, donanım seviyesi, kilometresi, eski kazalarının bulunup bulunmadığı hususları; ne de davacı yanı tarafından sunulan faturanın araçta meydana geldiği ileri sürülen hasarla uyumlu olup olmadığı hususları irdelenmemiş olduğundan değer kaybı hesabı yapılmasının usul ve yasaya uygun olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 17/06/2015 tarihinde davacıya ait … plakalı araca davalı … yönetimindeki … plaka nolu aracın seyir halinde iken arka kısmına çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle, … plaka nolu aracın sürücüsü, işleteni ve zmms sigortacısından değer kaybı ve kazanç kaybı talep edildiği anlaşılmaktadır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1. maddesi uyarınca, Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Araçta meydana gelen hasar bedeli gibi bu hasardan kaynaklanan değer kaybı zararı da ZMSS teminatı kapsamındadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, mevcut tutanaklar, hasar fotoğrafları, aracın darbe aldığı yer, hasarlanan parçalar, aracın yaşı değerlendirilip, aracın serbest piyasa şartlarındaki kazalı ve kazasız 2. el değeri arasındaki fark dikkate alınarak değer kaybı belirlenmesinde, yerleşmiş Yargıtay kararları, usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre ve ayrıca davaya konu … plakalı araç trafik kaydında yolcu nakli ticari yazmakta olup, aracın kısa süreli yada uzun süreli kiralık araç veya taksi, dolmuş olduğu da ispat edilememiş olmakla, salt yolcu taşımacılığında kullanılıyor olması haline istinaden, değer kaybının % 50 sini aşana kısmın teminat dışı olduğuna ilişkin savunmaya itibar edilmeyerek, Mahkemece bu bilirkişi raporunda belirlenen değer kaybına ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığından bu hususlara değinen davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde değildir. Davalı sigorta şirketi, diğer davalıya ait aracın trafik sigortacısı olup ZMSS poliçesi gereği, davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin gerçek zarar miktarı ile sınırlı sorumludur. Davacı vekili, araç değer kaybı yanında kazanç kaybı zararının da davalılardan tahsilini istemiş; mahkeme tarafından, her iki zarar kaleminden davalıların sorumluluğuna ilişkin hüküm kurulmuştur. Kazanç kaybı zararı, kazadan kaynaklanan dolaylı zarar mahiyetinde olduğu ve davalı trafik sigortacısının sadece doğrudan zararlardan sorumlu olduğu, bu zararın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamında bulunmadığından, kazanç kaybı zararına yönelik davacı isteminin davalı sigorta şirketi yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde bu davalı için de kabulüne hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle; davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun Kısmen KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacısının davasının kısmen kabulü ile; a) 5.800,00 TL değer kaybının davalı sigorta şirketi için dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, b) 2.000,00 TL kazanç kaybının davalı sigorta şirketi hariç diğer davalılardan kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketi yönünden kazanç kaybı talebinin reddine, 2- Alınması gerekli 532,82 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 133,20 TL peşin harcın (ıslah harcı dahil ) mahsubu ile bakiye 399,62-TL’nin (davalı sigorta şirketi 263,00 TL miktarla sorumlu olmak üzere) davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, 3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 27,70 TL peşin harç ve 105,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplamı olan 160,09 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, b) Davacı tarafından sarf edilen toplam 899,00 TL yargılama giderinin (davalı sigorta şirketi 668,49 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4- Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması, 5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine, 6- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davalı … Sigorta Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp adı geçen davalıya verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN;1-Davalı … Sigorta Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta Şirketi tarafından yapılan 201,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta Şirketi’ne verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/05/2022