Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/796 E. 2022/800 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/796
KARAR NO: 2022/800
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 24/10/2019
NUMARASI: 2015/449 Esas – 2019/1005 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 21/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.01.2012 günü asli kusurlu sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç olay mahalline geldiğinde sevk ve idare hatası nedeniyle yönetimindeki vasıtayı kendi seyir şeridi içerisinde tutma becerisi gösteremeyip sol şeride geçtiği sırada müvekkil …’ın içerisinde bulunduğu … plaka sayılı araca çarparak müvekkilin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, bu kaza sonucu müvekkilinin vücut fonksiyonlarının kullanılamaz hale geldiğini, dolayısıyla iş gücü kaybı ve maluliyet durumu oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000, 00TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kaza yapan aracın şoförüne ve işletenine davanın ihbar edilmesinin gerektiğini, davacının gelen hastane raporlarında kalıcı sakatlığın olmadığının görüldüğünü, bu sebeple de başvurunun müvekkili kurum tarafından reddedildiğini, ayrıca mahkeme aksi kanaatte olur ise kişinin ATK’ya maluliyet sağlık raporu alınması gerektiğini, SGK’dan alınmış bir ödeme veya aylık varsa düşülerek hesaplama yapılmasının gerektiğini, müvekkili kurumun temerrüte düşmediğini bu sebeple faiz talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile 74.052,88 TL sürekli iş görememezlik tazminatının (davalıya yapılan başvuru tarihi olan 20/08/2014 tarihine göre belirlenen) 02/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının söz konusu kazadan kaynaklı daimi maluliyetinin tespiti gerektiği halde tespit edilmediğini, davacının trafik kazasına bağlı davacının sürekli maluliyet halinin tespitine ilişkin Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 04/02/2015 tarih, … protokol nolu sağlık kurulu raporunda; davacının – trafik kazası yönetmeliğine uygun kalıcı sakatlık oranı bulunmadığı tespit edilmediğini, bu raporu uyarınca da müvekkili kurum tarafından yargılama öncesi davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının ATK’dan maluliyet raporu alınması için muayeneye gitmediğini, hükme esas alınan maluliyet raporunun mevzuata uygun da düzenlenmediğini, Mahkemece müterafik kusurun varlığı ya da yokluğu tespit edilmesi araştırılması ve var ise TBK’nın 52.maddesi hükmü gereğince hesaplanacak tazminat tutarı üzerinden müterafik kusur indirimi yapılmadığını, hatır taşıması indirimi yapılmadığını, faiz başlangıç tarihinin hatalı tespit edildiğini dava tarihinden faiz işletilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’un da ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları). Somut uyuşmazlıkta davacı hakkında düzenlenen Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 04/02/2015 tarih, … protokol nolu sağlık kurulu raporunda; Trafik kazası yönetmeliğine uygun kalıcı sakatlık oranı bulunmadığı tespit edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulundan alınan 05/03/2019 tarihli maluliyet raporunda, kaza tarihine göre uygulanması gereken Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri esas alınarak ancak ” … Kozluk Devlet Hastanesi ve Batman Bölge Devlet Hastanesinin olay tarihli belgelerinde yumuşak dokudan yabancı cisim çıkarılması ve kesi sütürasyonu yapıldığı belirtildiği, kişide tespit edilen göz kapağı düşüklüğü (pitoz) arızasının trafik kazası neticesinde oluştuğunun Mahkemenizce kabulü halinde; …’ın 18/01/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak %10.1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ” şeklinde görüş bildirilmiştir. Bu durumda davacı hakkında düzenlenen Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 04/02/2015 tarih sağlık kurulu raporu ile hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulundan alınan 05/03/2019 tarihli maluliyet raporu arasında çelişki bulunduğu açıktır. Ayrıca hükme esas alınan 05/03/2019 tarihli maluliyet raporunun davacı muayene edilmeden düzenlenmiş olması ve kişide tespit edilen “göz kapağı düşüklüğü (pitoz) arızasının” davaya konu kazadan kaynaklandığı konusunda illiyet bağının tam, kesin ve net olarak belirlenmemiş olması nedeniyle de hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşıldığı halde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. Trafik kaza tespit tutanağında yolcu olan davacının emniyet kemeri takılı olup olmadığı belirsiz olarak işaretlendiği görülmektedir. Bu nedenle davacının emniyet kemeri takıp takmadığına ilişkin bir saptama bulunmadığı gibi aksinin davalı tarafça da ispat edilememiş olması nedeniyle müterafik kusura yönelik istinaf itirazının yerinde görülmemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının hatır için taşındığı yönünde iddia ve savunma ileri sürmemiştir. Mahkemece, taşımanın hatır için olduğu değerlendirilerek tazminattan hatır indirimi yapılabilmesi için davalının bu yönde savunma getirmesi ve taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartlarını ortaya koyması gerekmektedir. Davalı tarafın, süresinde dosyaya sunulan cevap dilekçesinde hatır taşıması olduğuna dair iddiası ve savunması olmadığına göre İlk Derece Mahkemesince hatır indirimi yapılmamış olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davadan önce sigorta şirketine başvuruda bulunulduğuna göre faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğine yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken kazayla ilgili tüm tedavi evrakları temin edildikten sonra, dosyada bulunan tüm raporlar da irdelenerek ve davacının bizzat muayenesi de yapılarak olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacıda kaza nedeni ile çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı (kalıcı iş göremezlik), varsa oranı konusunda çelişkiyi giderecek ve maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığını net ve kesin olarak açıklayacak şekilde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli maluliyet raporu düzenlenmesi için resen seçilecek üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlığından maluliyet raporu alınması, tespit edilecek maluliyet oranına göre hükme esas alınan aktüer rapor tarihi itibariyle aktüer bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/04/2022