Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/795 E. 2022/711 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2020/795
KARAR NO : 2022/711
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16.04.2017 günü saat 21:30 sıralarında sürücü … yönetiminde bulunan … plaka sayılı otomobil ile Trabzon caddesinde hareketle ön ilerisindeki…plaka sayılı aracı sollama yaparak geçmek isterken solladığı aracın sol yan tarafına çarpması sonucu sürücü …’ın direksiyon hakimiyetini kaybederek sağdan yaya kaldırımına çıkmasıyla dava konusu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olaya karışan aracın davalı … nezdinde 04.08.2016/2017 tarihleri asında ZMSS poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın %100 kusurlu olarak … plaka sayılı araca çarparak hasar görmesine neden olduğunu, araç onarım bedelinin 21.01508 TL olduğunu, bu olay sonucu oluşan alacak bedelinin temlik yoluyla müvekkili şirkete devredildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik hasar bedeli için 3.750 TL, değer kaybı için 250 TL ve 250 TL ekspertiz ücretinin 28.11.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili nezdinde ZMSS olduğunu, davacı tarafından kendilerine başvuru yapılmış ise de gerekli belgelerin verilmediğini, kusur ve hasar incelemesi yapılmasını ve 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren formülasyona göre değer kaybının hesaplanması gerektiğini, aracın daha önce karıştığı kaza olup olmamasını, kiralık araç olup olmadığının tespiti gerektiğini ve davacı tarafın hasar bedeli talep hakkı olup olmadığının var ise bilirkişi incelemesi yapılmasını, 25.05.2018 tarihli yazıda ise, değer kaybı için eksper incelemesi yapıldığını ve eksperce belirlenen 2.701,95 TL değer kaybı bedelinin 01.12.2017 tarihinde ödemesi yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “250.00 TL değer kaybı tazminatı yönünden davanın reddine, 21.058,08 TL hasar tazminatı yönünden; dava tarihinden sonra davalı tarafça dava dışı…ervis Hiz. İnş. Tic. Ltd. Şti.’ye kazaya konu hasar bedelinin ödendiği anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına,
Ekspertiz ücreti yargılama gideri olmakla gerekçeli kararda yargılama giderleri kalemleri içerisinde değerlendirilmesine” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı … şirketine başvuru tarihi ve dava tarihi dikkate alındığında alacağın temliki sözleşmesinden haberdar olan davalı tarafça bu tarihten sonra, müvekkili haricinde herhangi bir kişiye yapılacak ödeme borcu hukuken geçerli şekilde sona erdirmeyeceğini, ödemenin kötüniyetli olarak yapıldığı ve borcu sona erdiğinin hususu sabit olmakla birlikte, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını ve bilirkişi raporu ile hasar tutarı tespit edildikten sonra davanın ıslah edildiğini, davanın hasar bedeli yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin açıkça hukuka aykırılık oluşturduğunu, davalı tarafın KDV dahil hasar bedelini ödemekle yükümlü olduğunu, ödemenin borcu sona erdirdiği görüşünün kabulü halinde dahi, davalı taraf süresinde ödeme yapmayarak davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden, dava değerinin tamamı üzerinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerini ödemekle yükümlü olduğunu, davalı lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken reddedilen her bir alacak kalemi için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka açıkça aykırılık oluşturduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Mahkemece, davacı tarafça ıslah edilen toplam 21.058,08 TL hasar tazminatının dava tarihinden sonra fakat ıslah tarihinden önce 12.09.2018 tarihinde davalı tarafça, aracın kaza nedeniyle tamir işlemlerini yapan dava dışı … Motorlu Araç. Ser. Hiz. İnş. Tic. Ltd. Şti.’ye ödendiği, 23.06.2017 tarihli faturada tamir bedelinin 21.015,08 TL olarak tespit edildiği, davalı … tarafından onarıma dair dava dışı . … Ltd. Şti.’den iskonto talep edildiği ve ve bu talep üzerine …. Ltd. Şti. tarafından sigortalı aracın KDV dahil 18.000,00 TL’ye onarımının kabul edildiği, hasar dosyasından KDV hariç 15.254,24 TL hasar bedelinin ödendiği anlaşıldığından bu durumda aracı tamir edilen ve hasar nedeniyle hiç bir yere ödeme yapmadığı sabit olan davacının talep edebileceği hasar miktarı olmadığının kabulü ile yazılı gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.HMK’nın 331. maddesine göre esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen hallerde hakim tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmeder. Somut olayda, davalı tarafça hasar bedeli dava açıldıktan sonra ödendiğinden, dava dilekçesinde talep edilen 3.750,00 TL olarak açılan kısım – hasar bedeli yönünden davacı tarafın dava açmakta haklı olduğu ve bu bedel üzerinden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ile ıslah edilen kısım 17.265,08 TL yönünden ise davacının ödenmiş bir borcun tahsili amacıyla yaptığı ıslah edilen kısımda haklı olmadığı anlaşılmakla ıslah edilen kısma yönelik 17.265,08 TL üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde de usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.07/04/2022