Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/760 E. 2022/799 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/760
KARAR NO: 2022/799
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 21/10/2019
NUMARASI: 2016/696 Esas – 2019/981 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/06/2016 tarihinde davalılardan sürücü … yönetiminde ve diğer davalılardan … adına kayıtlı olan … plakalı aracın yaya olarak, yanında eşi …’ın da bulunduğu halde yayaların da kullandığı yolu kullanarak, kontrollü bir şekilde karşıdan karşıya geçmek istediği sırada müvekkiline çarpmak suretiyle ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, olaydan hemen sonra hastaneye kaldırılarak tedavi ve ameliyatının gerçekleştiğini, müvekkilinden tüm ameliyat masraflarının taburcu olduğu gün tahsil edildiğini ancak periyodik kontroller için ambulans hizmeti, periyodik bakım, fizik tedavi vs. görmek zorunda olduğundan tedavi giderlerinin olduğunu, geçici ve sürekli iş gücü yoksunluğu sebebiyle gelir kaybının olduğunu belirterek tedavi giderleri için 100 TL, geçici veya sürekli iş gücü yoksunluğunun yarattığı gelir kaybı sebebiyle 450 TL, maluliyet nedeniyle ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklanan 450 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın HMK m.107 uyarınca belirsiz alacak talepli olacak şekilde işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan tahsiline, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faizi ile birlikte davalılar sürücü ve işletenden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, kazanın meydana geliş şeklinin, kusur durumunun ve maluliyet derecesinin tespit edilmesi ve kaza tarihindeki bilinen ücret üzerinden aktüerya raporu alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararının teminat içinde olmadığını, SGK tarafından yapılan ödeme varsa tazminattan düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … ile davalı … davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “davanın kabulü ile; Maddi Tazminat yönünden; 9.171,36 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 65.129,61TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 11.394,24 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 85.695,21 TL ‘nin davalılar … ve … açısından kaza tarihi 26.06.2016 ‘dan, davalı … Sigorta A.Ş. açısından dava tarihi 12.07.2016 ‘dan itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Manevi Tazminat yönünden 10.000,00 TL’nin davalılar … ve …’dan kaza tarihi 26.06.2016 ‘dan itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; maluliyet raporunun hatalı olduğunu ve maluliyet oranı açısından raporlar arasında çelişki bulunduğundan başvuru sahibinin uğradığı maluliyetin oranının tespiti gerektiğini, davacının çalışma gücünü kısmen veya tamamen yitirmesi sonucunda kalıcı işgöremezlik tazminatı içerisinde değerlendirilmeyen giderlerin yani geçici iş göremezliğe ilişkin talepler gideri kapsamında bulunmadığını ve işbu giderlerden davalı müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının da SGK tedavi gideri kapsamında sayılması durumunda SGK tarafından karşılanması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 26.06.2016 tarihinde davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, … yönetiminde ve diğer davalılardan … adına kayıtlı olan … plakalı aracın yaya olan davacıya çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı ve bu yaralanması nedeni ile maddi ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 02/03/2022 tarih, 2022/312 E. ve 2022/3685 K. sayılı kararında; 25/02/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. KTK’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumuna geçmiştir. … Yukarıda açıklandığı üzere geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6911 E. ve 2021/10351 K., 2021/5305 E. ve 2021/7685 K. sayılı kararları) Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’un da ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’i, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’i, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları). İlk Derece Mahkemesince tazminatın belirlenmesinde kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporunun hükme esas alınmış olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, ATK’dan ek rapor alınarak ya da başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlüler Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı geçici iş göremezlik oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise süresi, kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınması ve tespit edilecek maluliyet oranına göre hükme esas alınan rapor tarihi itibariyle aktüer bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/04/2022