Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/655 E. 2022/706 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/655
KARAR NO: 2022/706
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 11/12/2019
NUMARASI: 2018/873 Esas – 2019/1265 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkiline ait … plaka sayılı … marka 2014 model aracının 28/12/2017 tarihinde meydana gelen kazada hasar gördüğünü, bu kazadan doğan hasar nedeni ile sigorta şirketine ihbar edildiğini, aracın rayiç bedelinin 80.000,00 TL olduğunu, ancak sigortanın rayiç bedel olarak 70.000,00 TL ödeme yaptığını, eksik yapılan 10.000,00 TL nin aracın perte çıktığı tarihten itibaren avans faizi ile birlikte kendilerine ödenmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; yapılan araştırmalar sonucunda sigortalı aracın kaza tarihi itibarıyla 70.000,00 TL olarak değerlendirildiğini, bu nedenle davacıya bu rakam üzerinden ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın Kısmen Kabulü ile rayiç bedel farkı 8.000,00-TL’nın 27/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının aracının 28.000,00 TL’ye onarılabilecek durumda iken davacı tarafın ısrarcı olarak aracının … işlemi görmesini talep ettiğini, müvekkili sigorta şirketinin, onarılabilecek durumda olan araca davacının isteği üzerine … işlemi uygulamış olmakla birlikte sorumluluğunun onarım bedeli kadar olduğunu, kaza tarihinde onarımı yapılabilecek aracın tamamen sigortalının talebi doğrultusunda pert işlemi görmesi ve perte çıkan araç için ödenebilecek bedel üzerinde mutabık kalınmışken davacı yanın eksik ödeme yapılması iddiası ile talepte bulunmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda aracın kaza tarihinde piyasa değeri 78.000,00 TL olarak belirtildiğini, bu değerlendirmenin dayanağı belgelerin dahi sunulmadığını, araç rayiç bedelinin fahiş hesaplandığını, Yerel Mahkemece tesis edilen karara tazminat tutarı yönünden herhangi bir itirazlarının bulunmadığını, Yerel Mahkemece kazaya karışan aracın hususi araç olması, davaya konu olayın haksız fiile dayanması ve davacı yan ile müvekkili sigorta şirket arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı değerlendirilmeksizin yalnızca davacı yanın talebi ile bağlı kalarak hukuki kanaat belirtmeksizin avans faizine hükmedilmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacıya ait aracın değerinin piyasa araştırması, GİB Kasko Değer Listesi, kilometresi, ekspertiz rapor içeriği ve daha önce yapılan ödeme nazara alınarak yapıldığı, bu durumda bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğu, mahkemece hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı, dava dilekçesinde avans faizi talep etmiştir. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 3095 sayılı Kanun’un 2/3 maddesi uyarınca gerçek ve tüzel kişi tacirler arasında haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacaklarda istek halinde T.C Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı avans oranında temerrüt faizine hükmedilmesi zorunludur. Bu durumda tarafların tacir olması ve dava dilekçesinde avans faizi talep edilmesine göre, mahkemece avans faizine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 546,48 TL harçtan peşin alınan 136,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 409,86 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.07/04/2022