Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/639 E. 2020/487 K. 13.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2020/639
KARAR NO : 2020/487
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 26/09/2019
NUMARASI : 2017/1064 Esas – 2019/862 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 13/03/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi tarafından kasko sigortası ile sigortalı … plakalı araç 31.05.2017 tarihinde hasarlandığı, meydana gelen kaza neticesinde … plakalı araçta KDV dahil 6.045,87 TL hasar meydana geldiğini, davalı şirketin 3.503,35 TL kısmi ödeme yaptığını kalan 2.542,52 TL için herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının Kasko Sigorta genel şartları gereği KDV dahil hasar tutarının tamamından sorumlu olduğunu, hasar bedelinin tespiti için Ekspertiz raporu alınmak zorunda kalındığını ve bu rapor için 250,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, … plakalı araç sahibi … davalı … şirketinden alacağını BK md.193 vd. maddeleri gereği, hukuka uygun olarak ve şekil şartların da sağlamak suretiyle alacağın temliki yoluyla müvekkile devrettiğini, fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydı ile şimdilik 500,00 TL hasar bedelinin ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde davalı şirketten 10.08.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.İlk Derece Mahkemesince, “Mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine ” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. HMK’nun 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: HMK’nın 341/2. maddesine göre miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı kanunun 341/4. maddesinde de “alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üçbin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.” düzenlemesi mevcuttur. Ayrıca HMK’nın ek 1. maddesinin 1. Fıkrasında: “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında: “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu somut olayda yerel mahkeme hükmünün verildiği 2019 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 4.400,00 TL olacaktır.Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı hasara ilişkin maddi tazminat istemine ilişkin olup, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 500 TL hasar tazminatı ve 250 TL ekspertiz ücreti üzerinden dava açılmıştır. Bu doğrultuda davanın kısmi dava olarak açıldığı nedenle kesinlik sınırı HMK’nun 341/3 maddesi gereğince belirlenmesi gerekmektedir. Dava dilekçesinde davacının ödenmeyen hasar tazminatının 2.542,52 TL olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kararın verildiği tarih itibarı ile 2.542,52 TL talep edilebilecek alacak miktarı öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması olanaklı değildir. Yerel mahkemece, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu halde, uyuşmazlık konusu miktar kararın verildiği tarih itibarı ile 2019 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından, davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesince verilen karar için istinaf hakkı yoktur. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun, HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca REDDİNE,2-İstinaf incelemesi esastan yapılmadığından, istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar harcının istek halinde mahkemesince yatırana iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan masrafların istinaf eden üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 13/03/2020