Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/638 E. 2022/860 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/638
KARAR NO: 2022/860
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 11/12/2019
NUMARASI: 2016/755 Esas – 2019/1295 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi ile sigortalı olan … plakalı aracın maliki olan dava dışı …’in kayın biraderi olan …’in aracın üzerinde anahtarı bırakarak bakkala gitmesi sonucu yine dava dışı … isimli şahısın aracın şoför mahalline binerek aracı çalmak istediğini, olayı gören …’in müdahalesi esnasında evine gitmekte olan müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını, müvekkilinin bir dizi ameliyattan geçtiğini ve uzun tedavi süresine girdiğini, söz konusu kaza nedeniyle müvekkilinde kalıcı sakatlık meydana geldiğini, 02/05/2016 tarihinde davalı sigortaya şirketine başvurulduğunu ancak davalı sigorta şirketinin ödeme yapmadığını ve 13/05/2016 tarihinden itibaren temerrüte düştüğünü, dava konusu sigortalı aracın asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise kusursuz olduğunu belirterek şimdilik 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 10.000,00 TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı ve 1.000,00 TL bakıcı giderleri olmak üzere 12.000,00 TL maddi tazminatın davalının temerrüte düştüğü 13/05/2016 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesi özetle; davacının dava şartlarını yerine getirdiğini ispat etmesi gerektiğini, davacının uyuşmazlığın çözümlenmesi için gerekli belgelerle birlikte müvekkili şirkete başvurması gerektiğini, davacının taleplerinin poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığını, dava konusu kazanın müvekkili şirketçe sigortalı aracın dava dışı üçüncü kişi tarafından çalınması sonucu gerçekleştiğini, çalınması sonucu gerçekleşen olayda müvekkili sigorta şirketi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davanın kabulü ile 168.766,77 TL nin 13/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; aracı park eden …’in aracın çalınmasında kusurlu olduğu gerekçesiyle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, aracın içinde aracı gözetim altında tutan sürücünün eşi bulunduğu halde aracın çalınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik ve geçici bakım gideri tazminatı trafik poliçesi teminatı dışında olduğu halde zarar kalemleri yönünden müvekkili aleyhine hüküm kurulduğunu, davacının bakıcı ihtiyacı bulunduğuna dair tıbbi bir tespit bulunmadığından bu yöndeki talebin reddi gerektiğini belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 02.04.2016 tarihinde dava dışı …’e ait, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın …’in aracın üzerinde anahtarı bırakarak bakkala gittiği sırada dava dışı … isimli şahısın aracın şoför mahalline binerek aracı çalmak amacı ile kullanıldığı sırada yaya olan davacıya çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı ve bu yaralanması nedeni ile maddi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Somut olayda poliçe tanzim tarihi olan 08.07.2015 itibariyle uygulanması gereken yürürlük tarihi 01.06.2015 olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının teminat dışında kalan halleri düzenleyen A.6. maddesinin h bendinde “Çalınan veya gasp edilen araçların sebep oldukları ve Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar, aracın çalındığını veya gasp edildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talepler ile çalan ve gasp eden kişilerin talepleri” teminat dışı bırakılmıştır. Dosya kapsamına alınan belgeler kapsamına göre sigortalı araç sürücüsü …’ın kontak anahtarı üzerinde bırakarak araçtan kısa süreliğine ayrıldığı esnada …’ın araca çalmak amacı ile bindiği, bu durumu fark eden sürücüsü …’ın da araca bindiği, …’ın aracın hareket ettirdiği ve kullanmaya başladığı, bu sırada …’ın direksiyona müdahale etmesi ve …’nin direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile yaya olan davacıya çarptığının anlaşılmasına göre kazanın …’ın araç içerisinde olduğu ve direksiyona müdahale ettiği sırada gerçekleşmiş olması nedeni ile sürücü …’ın eylemi ile trafik kazası arasında illiyet bağı bulunduğundan tazminatın teminat dışında olduğu yönündeki davalı savunması yerinde görülmemiştir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 02/03/2022 tarih, 2022/312 E. ve 2022/3685 K. sayılı kararında; 25/02/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. KTK’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumuna geçmiştir. … Yukarıda açıklandığı üzere geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6911 E. ve 2021/10351 K., 2021/5305 E. ve 2021/7685 K. sayılı kararları). Ne var ki davacının uğradığı cismani zarar nedeniyle tedavisinin devam ettiği geçici işgöremezlik dönemi için yaralanmasının niteliği gereği bakıcıya ihtiyaç duyup duymayacağı konusunda İstanbul ATK 3.İhtisas Kurulundan rapor alınması, bakıcı ihtiyacı tespitinin yapılması halinde, aktüerya uzmanından ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle hesaplanan geçici bakıcı giderine hükmedilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 15/10/2018 tarih, 2015/17264 E.ve 2018/9039 K.sayılı kararı). Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/04/2022