Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/608 E. 2022/859 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/608
KARAR NO: 2022/859
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 22/10/2019
NUMARASI: 2016/1111 Esas – 2019/1035 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 08/06/2016 tarihinde … sevk ve idaresindeki davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın kaza yapması sonucu yaralandığını ve sakat kaldığını, müvekkilinin kazada bir kusurunun bulunmadığını yolcu konumunda olduğunu bildirmekle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 4.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi itibariyle ticari faizi olmamak halinde mevduata uygulanan en yüksek faizi olmaması halinde yasal faizi ile birlikte davalılardan kusur durumları sigorta poliçeleri yönetmelik ve mevzuat sorumlulukları dahilinde olmak üzere tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; davacının geçici iş göremezlik tazminatını talep ettiğini, davacının bu talebinin sigorta genel şartları gereği teminat dışı olduğunu, müvekkili şirketin tedavi giderleri hususunda herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,”Davanın Kabulü ile 10.808,60 TL’nin 10/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı …’nın ev hanımı olup, kaza sebebi ile uğramış olduğu geçici iş göremezlik zararı bulunmamakta olduğunu, geçici iş göremezlik zararının kaza tarihinde fiili olarak çalışarak gelir elde eden kişinin, yaralanması sebebiyle çalışamamasından dolayı yoksun kalacağı gelir olduğunu, davacı tarafın, bu tazminata hak kazabilmek için öncelikle kaza tarihinde fiilen çalışarak gelir elde ettiğini ve yaralanması sebebiyle çalışamamasından dolayı bu gelirden mahrum kaldığını ispatlaması gerektiğini, geçici iş göremezlik sebebi ile davacının kaybının olduğunu gösterir hiçbir delil bulunmamasına karşın talebinin kabul edildiğini, geçici iş göremezlik tazminatı trafik poliçesi teminatı kapsamında olmadığını, SGK tarafından karşılanmakta olduğunu, mahkemece savunmalarının dikkate almadan ve gerekçeli kararında dahi savunmalarına neden itibar edilmediğine ilişkin herhangi bir açıklama yapmadan hüküm kurulduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından somut uyuşmazlıkta ev hanımı olan davacının trafik kazası sonucu ile yaralanması nedeniyle yapılacak zarar hesaplamasında esas alınan asgari ücret, bir çalışmanın karşılığı değil ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Bu doğrultuda Mahkemece davacının ev hanımı olduğu ve asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği kabul edilerek asgari geçim indirimi dikkate alınmadan hesaplama yapılan bilirkişi raporunu hükme esas almasında isabetsizlik bulunmamaktadır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/2627 Esas 2020/5544 Karar sayılı ilamı). Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 02/03/2022 tarih, 2022/312 E. ve 2022/3685 K. sayılı kararında; 25/02/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. KTK’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumuna geçmiştir. … Yukarıda açıklandığı üzere geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6911 E. ve 2021/10351 K., 2021/5305 E. ve 2021/7685 K. sayılı kararları). Mahkeme gerekçeli kararında davalının istinaf sebebi yapılan savunmaları yönünde değerlendirme yapılmaması doğru olmamış ise de mahkeme kararının gerekçeli olarak yazıldığı ve sonuç olarak verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından bu yöne değinen istinaf talebi de yerinde değildir. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 738,33 TL harçtan peşin alınan 184,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 553,74 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/04/2022