Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/588 E. 2022/748 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/588
KARAR NO: 2022/748
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 30/10/2019
NUMARASI: 2018/496 Esas – 2019/863 Karar
DAVA: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 18/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait … plakalı aracın 23/07/2016 tarihinde kaza yaptığını, hasar gören diğer aracın hasar bedelinin sigorta şirketi tarafından ödendiğini, sigorta şirketi tarafından diğer araç için ödenen hasar bedelinin müvekkili şirketi rücu edildiğini, toplam hasar bedeli olan 73.000,00 TL’nin 31.000,00 TL’sinin müvekkiline ait aracın sigorta şirketi tarafından karşılandığını, davalı sigorta şirketinin ödemeyi yaptıktan sonra hiçbir haklı sebep olmaksızın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ve müvekkili şirkete ait araçlara yakalama koydurduğunu, müvekkilinin işlerinin aksamaması nedeniyle haksız olan icra takibine 39.399,00 TL ödeme yaptığını, bu nedenle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile 39.399,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 31.000,00 TL’nin %20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 23/07/2016 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde müvekkili şirket tarafından toplam hasar bedelinin ödendiğini ve süresinde sorumluluğun yerine getirildiğini, ödenen hasar bedelinin daha sonra sürücünün alkollü araç kullanması nedeniyle rücu edildiğini ve icraya konu edilen tutarın davacı şirket tarafından ödendiğini, rücu işleminin genel şartlara uygun olarak yapıldığını ve davacının da itiraz etmeyerek rücu nedenini kabul ettiğini, müvekkili tarafından yapılan işlemin mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın Kabulü ile, 8.400,00 TL’nin 14/12/2017, 3.000,00 TL’nin 15/12/2017, 14.980,00 TL’nin 18/12/2017 ve 13.020,00 TL’nin 01/02/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyadaki belgelerden görüleceği üzere davaya mesnet kazaya ilişkin olarak sigortalının alkolsüz olduğuna dair kaza zaptında bir tespit yapılmadığını, sigortalı tarafından da alkolsüz olduğuna ilişkin bir belge de müvekkil şirkete iletilmemiş olduğunu, KTK m.95/II hükmü ve Trafik Sigortası Genel Şartları gereği (B.4) maddesi müvekkil sigorta şirketinin, davacı sigortalıya rücu hakkı doğduğunu, bilirkişi raporunda kazanın alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğinin tespit edilemediği yönünde beyanda bulunulduğunu, mahkemece dosyada mevcut kaza zaptında açıkça yaralanmalı ve maddi hasarlı kaza olduğu belirtilmesi hususu ve de yine kaza zaptın da kazaya karışanların alkol durumlularının doktor muayenesi sonucu belli olacağına ilişkin tespit yapılması hususu göz önünde bulundurularak yaralıların götürüldüğü ilgili hastaneye müzekkere yazılarak alkol durumlularının tespitine ilişkin araştırılması yapılması gerekirken eksik incelemeyle söz konusu hususlar araştırılmadan, hastaneye müzekkere yazılarak kazaya karışanların alkol durumlarını gösterir raporlar istenmeden eksik incelemeyle karar verildiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin rücu talebi ile başlatılan icra takibi nedeni ile menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 357/1. maddesi uyarınca da Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz. Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamına göre davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde, dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ve yargılama sırasında hastaneden alkol raporların sunulması gerektiğine ilişkin iddia ve savunmada bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlemeyeceğinden eksik incelemeye yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiş ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 2.691,41 TL harçtan peşin alınan 672,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.018,56 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.18/04/2022