Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/548 E. 2022/854 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/548
KARAR NO: 2022/854
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 19/09/2019
NUMARASI: 2016/1078 Esas – 2019/827 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … sevk ve idaresindeki aracın müvekkilinin aracına çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve aracının hasar aldığını, davalının kaza esnasında alkollü olduğunu ve asli kusurlu olduğunu, kaza sonrası yapılan ameliyat sonrası müvekkilinin dalağının alındığını, bu sebeple huzurdaki davanın açılarak müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın açtığı davaya ilişkin öncelikle müvekkili şirkete bildirimde bulunmasının gerektiğini, ayrıca geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu, müvekkilinin sigortalısının tek taraflı kusurlu olmadığını davacının da kusurunun bulunduğunu, bunun için gerekli bilirkişi incelemelerinin yapılmasının gerektiğini, ATK dan alınacak kusur durumuna ilişkin rapor akabinde aktüer bilirkişi marifetiyle incelemenin yapılarak tazminatın kusur durumuna göre hesaplanmasının gerektiğini, müvekkilinin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olacağını, yinede haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ” Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile;1-Davanın maddi tazminat talebi yönünden kabulü ile 2.982,80 TL geçici, 59.774,27 TL daimi maluliyet tazminatı olmak üzere toplam 62.757,07 TL tazminatın davalı … Sigorta yönünden 05/09/2016 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden 21/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 2-Davanın manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulü ile 7.500,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’ten 21/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılar … ve … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin ceza davası neticesine göre kusur oranına göre tazminata mahkum edildiğini fakat kusuru bulunmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaramalı trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından davalı …’ in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … Caddesinden … istikametine seyrederken … (emniyet) … önüne geldiğinde sol şeritte park halinde bulunan … plaka sayılı araca sol arka köşeden çarpması sonucu, park halinde bulunan araç içerisindeki davacının yaralandığı davacının maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde karşı taraf lehine usulü kazanılmış hak oluşacaktır. HMK’nın 357/1. maddesinde de Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği, yeni delillere dayanılamayacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Dosya kapsamından hükme esas alınan kusur bilirkişi raporu istinaf talep eden davalılara HMK 281. maddesi gereğince ihtarat içeren tebligat ile 23/11/2018 tarihinde ayrı ayrı tebliğ edildiği halde davalılar tarafından süresi içerisinde itiraz dilekçesi sunulmamıştır. Bu durumda HMK’nın 281. maddesi çerçevesinde bilirkişi raporundaki değerlendirmeler bakımından davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlemeyeceğinden davalılar vekilinin bilirkişi raporunda kusura ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Bu nedenlerle; davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalılar … ve … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 4.799,26 TL harçtan peşin alınan 1200 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.599,26 TL harcın davalılar … ve … tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/04/2022