Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/489 E. 2022/646 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/489
KARAR NO: 2022/646
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 27/09/2019
NUMARASI: 2016/18 Esas – 2019/945 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/11/2011 tarihinde … plakalı aracın tek taraflı kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin annesi …’ün vefat ettiğini, söz konusu kaza tespit tutanağına ve ceza dosyasında alınan rapora göre kaza yapan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, kaza yapan aracın ZMMS poliçesi ile davalı sigorta şirketince sigortalandığını, müvekkilinin annesinin desteğinden yoksun kaldığını, cenaze ve defin giderlerinin “gelenek ve göreneklere, dinsel zorunluluklara göre” hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiğini, ayrıca müvekkilinin manevi olarak da zarar uğradığını belirterek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, cenaze ve defin giderleri için 1,000,00 TL, davacının maddi zararı için 1.000,00 TL olmak üzere şimdilik 2,000,00 TL’nin sürücü ve işleten yönünden olay tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini ve 80.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sürücü ve işletenden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta ettiren …’e ait … plaka numaralı aracın 12/08/2011 tarihinde ZMSS poliçesinin düzenlendiğini, müteveffanın yaşamında destek olduğu kişilerin talep edebilecekleri maddi tazminatlar için müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağını, talep edilen tazminatın dayanağının hatır taşıması olduğunu, ayrıca müteveffa …’ün sürücü …i’nin alkollü araç sürmesine rıza göstermesi göz önünde bulundurularak tekrar değerlendirilmesi gerektiğini, davacı …’nın 23.05.1988 doğumlu, akıl – beden sağlığının yerinde ve evli olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı …’nin cevap dilekçesinde özetle ; müteveffa teyzesinin kendisinin alkollü olduğunu bilerek ve kendisini ikna çabaları sonrası araç ile kazanın meydana geldiğini, davacı …’nın annesinin desteğinde olmadığını, sabıkasının bulunduğundan iş bulamadığını, eşinin hamile olduğunu ve 1 çocuğunun bulunduğunu, asgari ücret karşılığı çalışmak zorunda kaldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1.A-Davacının destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin isteminin Reddine, B- Davacının cenaze ve defin giderine ilişkin talebinin Kabulü ile, Sabit olan 3.000,00 TL cenaze ve defin giderinin davalı … Sigorta’dan dava tarihi olan 07/01/2016 tarihinden, diğer davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 25/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, C- Davacının manevi tazminat istemine ilişkin talebinin Kısmen kabulü ile, Sabit olan 14.000,00 TL Manevi tazminatın davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 25/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Aşan istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı … istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Hükmedilen manevi tazminatın az belirlendiğini, yerel mahkemece ret olunan maddi tazminat için her iki davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka ve kanuna aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davalı …’in istinaf itirazlarının incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararı, istinaf talep eden davalı … vekiline 26/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş ancak davalı … iki haftalık süre geçtikten sonra 23/11/2020 tarihinde vermiş olduğu dilekçesi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK 345/1. maddesi gereğince “İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre ilamın usülen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır”. İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı davalı …’in istinaf başvurusu HMK’nın 345. maddesinde öngörülen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık istinaf süresi geçtikten sonra, 23/11/2020 tarihinde yapılmıştır. Bu nedenle davalı …’in istinaf başvurusu süresinde olmadığından HMK’nın 352/1-c maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde; TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, müteveffanın müterafik kusuru ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın belirlenmesine hakim olan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/2.maddesi kapsamında davacı lehine belirlenen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından bu yöne değinen davacı vekilinin istinaf itirazının reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. AAÜT’nin 3/2. maddesi gereğince red sebebi ortak olması da gözetilerek reddedilen maddi tazminat tutarı üzerinden hesaplanan vekalet ücretinin davalılara müteselsilen ödenmesine karar verilmesi gerekirken müteselsil sorumlu olan davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1.A-Davacının destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin isteminin REDDİNE, B- Davacının cenaze ve defin giderine ilişkin talebinin KABULÜ ile, Sabit olan 3.000,00 TL cenaze ve defin giderinin davalı … Sigorta’dan dava tarihi olan 07/01/2016 tarihinden, diğer davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 25/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, C- Davacının manevi tazminat istemine ilişkin talebinin KISMEN KABULÜ ile, Sabit olan 14.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 25/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Aşan istemin reddine, 2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.161,27 TL peşin harçtan dava açılırken yatırılan 283,32 TL peşin harç ve 7,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 290,32 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 870,95 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, 3.Davacı tarafından yatırılan 283,32 TL peşin harç, 7,00 TL tamamlama harcı ve 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 319,52 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 4.Davacı tarafından yapılan 1.450,00 TL bilirkişi ücreti, 410,10 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.860,10 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %20 oranında olmak üzere 372,02 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 5.Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6.Maddi Tazminat yönünden; a)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, b)Davalı … Sigorta A.Ş. ve davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara müteselsilen verilmesine, 7.Manevi tazminat yönünden; a)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, b)Davalı davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine, 8.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 129,20 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/03/2022