Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/44 E. 2022/253 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/44
KARAR NO: 2022/253
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 26/09/2019
NUMARASI: 2014/135 Esas – 2019/1060 Karar
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 12/05/2013 tarihinde Kars’tan Erzurum’a seyir halinde iken davalı … tarafından sigortalanmış aracı ile tek taraflı olarak kaza geçirdiğini, kaza neticesinde müvekkilinin eşi ve kızının ağır yaralandığını, eşinin gerekli tıbbi müdahaleler yapılmasına rağmen kaza sonucu hayatını kaybettiğini, müvekkiline ait aracın davalı … şirketince Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı olduğunu, davalı … şirketine annesinin desteğinden yoksun kalan kızı adına destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile ihtarname gönderildiğini, başvuru sonucu davalı şirketin 11.765 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödeyeceğini belirttiğini ancak ödeme yapılmadığını, bunun üzerine taahhüt edilen bedelin tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ilamsız takip yapıldığını ve takibin haksız itiraz ile durdurulduğunu, itirazın iptali için İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/523 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, davalı tarafça taahhüt edilen bedellerin haricen ödendiğini ve davanın konusuz kalıp karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, davalı şirket tarafından müvekkilinin kızı adına ödenen 11.750 TL’nin düşük olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile maddi tazminatın 12/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete daha önce yapılan başvuru üzerine … numaralı hasar dosyası açıldığını, davacı tarafından ilamsız icra takibine geçildiğini, müvekkili şirket tarafından takibe itiraz edildiğini, bunun üzerine davacı tarafından İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/523 esas sayılı dosyasında dava açıldığını, dava devam ederken davacı tarafla sulh olunduğunu ve 11.765 TL asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 16.500 TL’nin 17/01/2014 tarihinde ödendiğini, davacıların tüm zararının karşılandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ” Davanın ıslah edilen hali ile kabulü ile; 97.444,87 TL destekten yoksun kalma tazminatının 17/01/2014 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı … istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dışı eş için pay ayrılıp diğer destekten zarar görenler için pay ayrılmadığını ve buna yönelik itirazların dikkate alınmadığını, ek rapor dahi alınmadan davacının ıslah ettiği talep gibi davanın kabulüne karar verildiğini, müteveffanın geliri tam olarak ispat edilmemiş iken asgari ücret üzerinden gelir hesabı yapıldığını, bilirkişi raporunun denetime elverişli ve anlaşılır olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 12.05.2013 tarihinde, sürücü …’un yönetimindeki … plakalı araç ile Kars-Horasan yönünde gitmekte iken, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu aracın yolun sağ tarafındaki şarampole devrilmesi ile meydana gelen kazada araçta yolcu olarak bulunan …’un yaşamını yitirdiği, veraset ilamına göre desteğin ölümü ile geriye mirasçı olarak eşi ve küçük kızı …’in kaldığı, davacı …in davalı sigortanın yapmış olduğu 11.765 TL destekten yoksun kalma tazminatın yetersiz olduğu iddiası ile eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Desteğin geliri apostil şerhli noter tasdikli tercüme belge ile tespit edilmiş olmakla bu belgede belirtilen ücret üzerinden hesap yapılmasında bir isabetsizlik bulunmadığından bu yöne ilişkin istinaf yerinde değildir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kabul görmüş pay esasına göre “çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edildiği; Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalı olduğu; Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak payların düşeceği, Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun paylarının destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılarak, anne ve babaya verilmeyeceği; Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payının artacağı; Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payının diğerine aktarılacağı, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminatın bu ilkelere göre hesaplanmasını” benimsenmiştir. Somut uyuşmazlıkta desteğin anne ve babasının hayatta olup olmadığı araştırılmadan pay hesabı yapılması doğru olmadığından bu yöne ilişkin istinaf yerindedir. O halde mahkemece yapılması gereken, desteğin tabi olduğu ülkesinden anne babasının hayatta olup olmadığını gösterir apostil şerhli nüfus belgesini istemek, anne ve babası hayatta ise bu kişilerin de pay hesapları yapılarak davacının payının hesaplanması için aktüer bilirkişiden hükme esas alınan rapor tarihindeki veriler esas alınarak ek rapor almak, sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar vermekten ibarettir. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/02/2022