Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/423 E. 2022/939 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/423
KARAR NO: 2022/939
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 11/12/2019
NUMARASI: 2017/1033 Esas – 2019/1243 Karar
BİRLEŞEN
İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2018/1034 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 17/05/2022KARAR
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin eşi/annesi olan … ve kızı/kardeşi olan …’ün birlikte yolcu olarak içinde bulunduğu davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı araca yine davalı sigorta şirketine sigortalı, sürücüsü…, maliki … olan … plaka sayılı aracın arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkillerinin murisi …’ün 30/08/2017 tarihinde, …’ün 05/09/2017 tarihinde vefat ettiklerini, davalı …’un kazanın oluşumunda ağır kusuru bulunduğunu, …’un makas atmak şeklinde tabir edilen hatalı sollama ve hız davranışı sebebiyle iki araca çarparak zincirleme kazaya sebebiyet verdiğini, kazaya karışan her iki aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, müvekkillerinin söz konusu kaza sebebiyle uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazmini talebiyle 05/08/2016 tarihinde davalı sigorta şirketine başvurulduğunu ancak müvekkillerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmediğini, müvekkillerinin dava konusu olay nedeniyle derin acı ve üzüntü içinde olduklarını belirterek …’ün vefatı nedeniyle müvekkillerinden … için 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, …’ün vefatı nedeniyle müvekkillerinden … için 10.000,00 maddi tazminatın tüm davalılardan, 150.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dosya dava dilekçesinde ise davacılar vekili; asıl dava dilekçesini tekrarla muris …’ün vefatı nedeniyle müvekkili … için 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 100.000,00 TL manevi tazminatın ise … ile …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte tahsiline, …’ün vefatı nedeniyle müvekkili … için 100.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 150.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı sigorta vekili asıl ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespit edilmesi, müteveffaların gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması, davacı tarafından sigortalısının kusuru ile kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, müvekkilinin zarardan poliçe teminat limitleri ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalılar vekili asıl ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; davaya karışan araçların sürücülerin beyanları incelendiğinde kazanın oluşunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, … plakalı aracın arka koltuğunda 4 kişi oturduğunu ve hepsinin emniyet kemeri takma olasılığının olmadığını, emniyet kemerinin takılı olmamasının ölüm olayının gerçekleşmesinde etkisi olduğunu, müvekkillerinden …’un olayda hiç bir kusuru bulunmadığını, manevi tazminat talepleri yönünden Borçlar Kanunu 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,”Asıl davada davacı …’ün maddi tazminat isteminin arttırılan hali ile kabulüne, 37.642,32 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tutara davalı sigorta şirketi yönünden 21/09/2017 temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 27/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, Asıl davada davacı … için 40.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminat taktirine, davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazla talebin reddine, Birleşen dava dosyasında davacı …’ün maddi tazminat talebinin arttırılan hali ile kabulüne, 242.035,79 TL’nin ( davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 210.983,78 TL’si ile sınırlı olmak kaydıyla) tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tutara davalı sigorta şirketi yönünden 21/09/2017 temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 27/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, Davacı …’ün maddi tazminat talebinin arttırılan hali ile kabulüne, 17.419,64 TL’nin ( davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 15.184,79 TL’si ile sınırlı olmak kaydıyla) tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tutara davalı sigorta şirketi yönünden 21/09/2017 temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 27/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, Birleşen davada davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminat taktirine, davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazla talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince manevi tazminat miktarının eksik hesaplandığını, davalı asil …’un kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunu, davalının aşırı hız ve drift yapması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, müvekkillerinin ailesinin yarısının bu kaza nedeni ile vefat ettiği nazara alındığında manevi tazminat miktarının düşük olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 27.08.2017 tarihinde davalı sürücü …’un sevk ve idaresinde … plakalı aracıyla TEM Güney Ümraniye ayırımına gelmeden Ankara istikametine seyir halindeyken, belirtilen mevkide şerit değiştirmek istediği esnada aracının sol ön kısımları ile yine aynı istikamette ve üçüncü şeritte seyir halinde bulunan sürücü …’nin kullandığı … plakalı aracın sağ arka kısımlarına çarptığı ve çarpmanın neticesinde … plakalı araç sol kısımlarıyla orta bariyerlere çarparak durduğu, yine … plakalı araç seyrine devam edip ön kısımlarıyla yine aynı istikamette ve üçüncü şeritte seyir halinde bulunan sürücüsü … olan … plakalı aracın arka kısımlarına çarptığı, çarpma neticesinde … plakalı aracın savrularak yolun sağındaki bariyerlere çarpması ile gerçekleşen trafik kazasında, davacıların eşi – annesi olan … ile davacıların kızı – kardeşi olan …’ün vefat ettiği, davacıların bu vefatlar nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep ettikleri anlaşılmıştır. Kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğu belirlenmiştir. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli (kazanın davalı sürücü …’un makas atarak seyri nedeniyle gereçekleşmesi) kusur durumu, davacıların ölen şahıslarla yakınlık derecesi ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarının bir miktar düşük belirlendiği, asıl davada; davacı … için 30.000,00 TL, … için 60.000,00 TL, birleşen davada davacı … için 50.000,00 TL, … için 70.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-a.Asıl davada davacı …’ün maddi tazminat isteminin arttırılan hali ile kabulüne, 37.642,32 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tutara davalı sigorta şirketi yönünden 21/09/2017 temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 27/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, b.Asıl davada davacı … için 60.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL manevi tazminat taktirine, davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- a.Birleşen dava dosyasında davacı …’ün maddi tazminat talebinin arttırılan hali ile kabulüne, 242.035,79 TL’nin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 210.983,78 TL’si ile sınırlı olmak kaydıyla) tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tutara davalı sigorta şirketi yönünden 21/09/2017 temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 27/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, Davacı …’ün maddi tazminat talebinin arttırılan hali ile kabulüne, 17.419,64 TL (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 15.184,79 TL’si ile sınırlı olmak kaydıyla)’nin tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tutara davalı sigorta şirketi yönünden 21/09/2017 temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 27/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, b.Birleşen davada davacı … için 70.000,00 TL, davacı … için 50.000,00 TL manevi tazminat taktirine, davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Asıl davada alınması gereken karar harcı 8.719,24 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 888,03 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 94,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.736,80 TL harcın davalı taraftan (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 2.571,34 TL.ile sınırlı olmak kaydıyla) tahsili ile hazine adına irad kaydına, 4-Asıl davada davacı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 982,44 TL harcın davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı taraf ödenmesine, 5-Asıl davada davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk masraf, 302,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.438,60 TL yargılama giderinden kabul edilen maddi ve manevi tazminat tutarları göz önünde tutularak takdiren 2.131,93 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Asıl davada davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat tutarı üzerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.490,65 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan alınarak davacı …’e verilmesine, Asıl davada davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat tutarı üzerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 12.500 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine, 7-Asıl davada davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat tutarı göz önünde bulundurularak karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 12.500,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak bu davalılara verilmesine, 8-Asıl davada davalı … tarafından yapılan 6,50 TL yargılama giderinin takdiren davalı üzerinde bırakılmasına, Asıl davada davalı … ve … Sigorta AŞ.tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 9-Asıl davada davacı ile davalı … ve … tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine, 10-Birleşen davada karar harcı 25.920,57 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.229,58 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 510,46 TL. harcın mahsubu ile bakiye 24.180,53 TL harcın davalı taraftan (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 15.449,57 TL.ile sınırlı olmak kaydıyla) tahsili ile hazine adına irad kaydına, 11-Birleşen davada davacı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 1.740,04 TL harcın davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,12-Birleşen davada davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk masraf, 97,30 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 133,30 TL yargılama giderinden kabul edilen maddi ve manevi tazminat tutarları göz önünde tutularak takdiren tamamının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 13-Birleşen davada davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat tutarı üzerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 21.517,32 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 19.533,67 TL.ile sınırlı olmak kaydıyla)alınarak davacı tarafa verilmesine, Birleşen davada davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat tutarı üzerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 15.350,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine, 14-Birleşen davada davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat tutarı göz önünde bulundurularak karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 10/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 11.200,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak bu davalılara verilmesine, 15-Birleşen davada davalı taraflarca yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,16-Birleşen davada taraflarca yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN;1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 55,70 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalılar … ve …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/05/2022