Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/373 E. 2022/936 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/373
KARAR NO: 2022/936
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
NUMARASI: 2016/1209 Esas – 2019/560 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 12/12/2015 günlü kazada yaralanarak işgöremez hale geldiğini dava konusu trafik kazası nedeniyle hastanede tedavi gördüğünü, Adli Tıp Kurumu tarafından maluliyet oranı hakkında rapor alınabileceğini, kaza sonrasında her iki davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını ancak taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını daimi sakat kaldığını ömür boyu bu şekilde hayatını idame etmek zorunda kalacağını maluliyet ve kusur durumunun ortaya konarak şimdilik 100 TL geçici ve 900 TL iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini dava ve talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduklarını husumet itirazında bulunduğunu limit oranı kadar sorumlu olduklarını manevi tazminatın kapsam dışı olduğunu Genel Şartlar kapsamında zararın karşılanması gerekeceğini, kusur konusunda inceleme yapılması gerekeceğini maluliyet ve tazminat konusunda da araştırılma yapılması ve rapor alınması gerektiğini, tedavi ve sağlık harcamalarının müvekkilinden talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi cevap dilekçesinde özetle: … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduklarını Genel Şartlar kapsamında taleplerin teminat dışı olduğunu limit oranı kadar sorumlu olduklarını, SGK’dan yapılan ödemelerin araştırılması gerektiğini, manevi tazminatın kapsam dışı olduğunu, kusur konusunda inceleme yapılması gerekeceğini maluliyet ve tazminat konusunda da araştırılma yapılması gerektiğini, tedavi ve sağlık harcamalarının müvekkilinden talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerinin ayrı ayrı tüm davalılar yönünden reddine, Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin davalı … Sigorta A.Ş. yönünden reddine, 4.142,18 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılardan … Sigorta A.Ş’den temerrüt tarihi 08.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Maluliyet raporunun kanuna aykırı olarak düzenlendiğini, kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmeliğe göre tespit yapıldığını, yeteri derecede araştırma yapılmaksızın hatalı raporlar doğrultusunda karar verildiğini, davacının gözle görülür derece malul olduğunu, vücudunda bir çok kemik kırığı meydana geldiği ve bu kırıklar nedeni ile malul olduğunu, yüzünde kalıcı izlerin mevcut olduğunu, kazadan sonra normal yaşamına devam etmekte zorlandığını, tüm bu hususlar değerlendirilmeden rve apora itirazları göz önüne alınmadan karar verildiğini belirterek istinaf talep etmiştir. Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; geçici iş göremezlik tazminatı teminat kapsamı dışında olduğuna dair itirazlarımız dikkate alınmadan hüküm tesis edildiğini, sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğunda olduğundan ZMM sigortacısı olan müvekkil şirketin bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 12.12.2015 tarihinde sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile Hatay istikametinden Adana istikametine doğru seyir halinde iken olay mahalli kavşağına geldiğinde otobüsünün sağ yan kısmına, istikametine göre sağ tarafından kavşağa giren sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonetin ön kısımlarıyla çarpması sonucu … plakalı otobüste yolcu olarak bulunan davacı …’in yaralandığı ve bu yaralanması nedeni ile geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır. HMK’nın 341/2. maddesine göre miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı kanunun 341/4. maddesinde de “alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üçbin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.” düzenlemesi mevcuttur. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu somut olayda yerel mahkeme hükmünün verildiği 2019 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 4.400,00 TL olacaktır. Dava sonucu istinaf eden davalıdan tahsiline karar verilen geçici iş göremezlik tazminatının miktarı 4.142,18 TL olup 2019 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin İlk Derece Mahkemesince verilen karar için HMK’nın 341/4.maddesi gereğince istinaf hakkı bulunmadığından inceleme konusu yapılmamıştır. HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacaktır. Dosya kapsamından hükme esas alınan maluliyet raporunun istinaf talep eden davacı tarafa HMK 281. maddesi gereğince ihtarat içeren tebligat ile 08/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği halde davacının süresi içerisinde rapora itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda HMK’nın 281. maddesi çerçevesinde maluliyet oranları ile aktüerya raporunda ki hesaplama bakımından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlemeyeceğinden maluliyete ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-a.Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca REDDİNE, b.Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun, HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Davacı yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davalı … Sigorta A.Ş.’nin istinaf incelemesi esastan yapılmadığından, istinaf başvurusu sırasında yatırmış olduğu istinaf karar harcının istek halinde mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf aşamasında yapılan masrafların istinaf eden üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine, 5-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/05/2022