Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/360 E. 2022/236 K. 11.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/360
KARAR NO: 2022/236
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/10/2019
NUMARASI: 2014/205 Esas – 2019/924 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 11/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı özel halk otobüsünün, aracın hakimiyetinin kaybedilmesi nedeniyle devrildiğini, kaza nedeniyle müvekkili …’da 4.derece kemik kırığı oluştuğunu, kazanın davalı …’in kusuruyla meydana geldiğini, diğer davalılar …Ltd.Şti.’nin aracın sahibi ve işleteni olmaları nedeniyle tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, ayrıca diğer davalı … Sigorta’nın da … plaka sayılı aracı sigorta eden şirket olduğunu ve bu nedenle poliçedeki teminat limitleri kapsamında zarardan ve tazminattan sorumlu olduğunu, müvekkilinin yaralanma nedeniyle sıkıntı ve acı çektiğini, ayrıca tedavi nedeniyle çalışamadığını, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat talebinde bulunduklarını belirterek davanın kabulü ile 30.000,00 TL manevi ve 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın hava şartları nedeniyle yaşandığını, güzergah üzerindeki kar nedeniyle aracın kaydığını, güzergahın İBB tarafından belirlendiğini, bu nedenle müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, yolun belediye tarafından tuzlanmadığını, davacının hastaneye kaldırılmasının manevi tazminat için yeterli bir sebep olmadığını, iddia edilen acı ve ızdırabın vaki olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu otobüsün sigortacısı olduğunu ve müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin İBB’ye bağlı hatları kiralamakla uğraşan bir iştirak olduğunu ve zarardan hukuken sorumlu tutulamayacağını, davacının iddialarının ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kazanın yaşanmasında bir kusurunun bulunmadığını, kazanın yolun kaygan ve yağışlı olması nedeniyle yaşandığını, ayrıca kaza sonrasında davacının geçirmiş olduğu tedavilere ilişkin masrafların müvekkili tarafından karşılandığını, tedavi sonrasında da manevi destekte bulunulduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davacının maddi tazminat talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 2-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 17.000,00 TL manevi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi 13/06/2014 tarihi ile davalılar …, … Ltd. Şti. Ve … A.Ş. Yönünden ise olay tarihi olan 08/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili ve davalı … A.Ş. vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Küçükçekmece 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/500 esas sayılı ceza davasında tanık ve katılan kişiler tarafından ifade edildiği üzere yollar karlı ve kaygan olmasına rağmen belediyenin kendine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini, olay nedeniyle müvekkile atfı kabil bir kusur ve sorumluluk bulunmadığını ve müvekkil şirket yönünden davanın reddinin gerektiğini, trafik kazasının meydana geldiği zaman belirlenen güzergâhın tuzlanmaması ve gerekli olan bakımın yapılmamasından dolayı güzergâhın değiştirilmesi gerektiği noktasında İETT’den hiçbir bilgilendirmenin gelmediğini, kaza meydana geldikten sonra bir bilgilendirme yapılarak güzergâh değişikliğinin yapılmadığını, müvekkili şirketinin davacının manevi tazminat taleplerinden sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin işleten olmadığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın talep ettiği manevi tazminata ilişkin herhangi bir somut veri bulunmazken Yerel Mahkemece tazminat talebinin hakkaniyet gerekçesiyle kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu, maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle reddine karar verilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, davalılar … Ltd Şti ve … A.Ş.’nin işleteni olduğu, yolcu otobüsünün 08/01/2013 tarihinde tek taraflı kaza yapması neticesinde araçta yolcu konumunda bulunan davacının Adli Tıp Kurumunun 30/01/2019 tarih ve 1528 sayılı raporunda davacının meydana gelen kaza nedeniyle %18 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği ve iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, davacının bu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Aynı kaza nedeniyle başka bir yolcunun aynı davalılar aleyhine açtığı davada Mahkemece davalı … A.Ş.’nin husumet itirazının reddi ile tazminattan sorumlu tutulmasına dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2016/18604 Esas 2019/9140 Karar sayılı ilamında davalıların temyiz itirazlarının reddine, davalıların tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu olmasına ilişkin hükmün vekalet ücreti bakımından düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Bu karar eldeki dava bakımından güçlü delil niteliğindedir. Davalı … A.Ş.’de işleten olarak zarar gören davacıya karşı diğer davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğundan istinaf itirazı yerinde değildir. Davalı … Ltd. Şti. vekili olayda işleteni olduğu aracın sürücüsünün kusurlu bulunmadığını kazanın meydana geldiği yerde yol bakımının gereği gibi yapılmadığını ileri sürmekte ise de anılan istinaf itirazları ve savunmalar, araçta yolcu konumundaki davacıya karşı ileri sürülebilecek ve tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak hususlar olmayıp ancak yol bakımından sorumlu olduğu ileri sürülen kurum veya kişilere karşı ileri sürülebilir niteliktedir. Kaldı ki … Ltd. Şti.’de işleten olarak zarar gören davacıya karşı diğer davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğundan istinaf itirazı yerinde değildir. Halk otobüsünde yolcu konumunda olan davacı, dosyada bulunan maluliyet raporuna göre %18 oranında daimi maluliyete uğramıştır. İstinaf başvurusunda bulunan davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından manevi tazminat miktarının dosya içeriğine uygun olmadığı ileri sürülmüş ise de davacının yolcu konumunda olması, dolayısıyla olayda kusurundan söz edilemeyeceğinden manevi tazminatın belirlenmesinde ölçü olarak göz önüne alınamayacağı, dosyaya yansıyan tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve ayrıca paranın alım gücü ile davacının maluliyet oranı birlikte değerlendirildiğinde mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının TBK’nın 56/1. maddesindeki düzenlemeye ve hakkaniyete uygun ve makul olduğu kanaatine varıldığından bu yöndeki istinaf itirazının reddine karar verilmiştir. Dava, maddi tazminat talebi bakımından ödeme nedeniyle konusuz kalmıştır. Dava tarihinden sonra ödeme yapan davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermişlerdir. Bu nedenle konusuz kalan maddi tazminat yönünden davalılar lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenlerle; davalı … Tic. San. Ltd. Şti. vekili ve davalı … AŞ vekili vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1- Davalı … Ltd. Şti. vekili ve davalı … A.Ş. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın Davalı … Dış Tic. San. Ltd. Şti.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın Davalı … A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.11/02/2022