Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/285 E. 2022/582 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/285
KARAR NO: 2022/582
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 31/10/2019
NUMARASI: 2018/1122 Esas – 2019/1078 Karar
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/03/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete kasko sigortası ile sigortalı … Tic. Ltd. Şti.’nin malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 21/10/2016 tarihinde hasarlandığını, … plakalı aracın 23/10/2015/2016 vade … Kasko poliçe numarası ile davalı … şirketine sigortalı olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde …plakalı araçta KDV dahil 35.117,01 TL hasar meydana geldiğini, davalı kasko poliçe genel şartları gereği KDV dahil hasar tutarının tamamından sorumlu olduğunu, davalı … şirketine araçta meydana gelen hasar bedelinin ödenmesi için 13/04/2017 tarihinde başvuru yapıldığını, davalının ödeme yapmadığını, 23/04/2017 tarihinde temerrüte düştüğünü, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL hasar bedelinin poliçe limitleri dahilinde davalı şirketin temerrüt tarihi olan 23/04/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde numaralı 23/10/2015– 2016 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle teminat limitinin 31.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan araçta meydana gelen tüm alacakların temlik edildiğini, iş bu temlik sözleşmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, TBK’nın 183 maddesi gereğince alacağın temliki gerçekleştirilmişse de sigorta alacakları nitelikleri gereği temlik edilemeyeceğini, davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulüne, 14.404,93 TL’nin temerrüt tarihi olan 26/04/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı …vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının gerçek hasarı müvekkili şirket ile arasındaki kasko sigorta sözleşmesi esaslarına göre karşılandığını, kararda müvekkili şirket tarafından ödenen 12.883,74 TL tutarın dahi belirtilmediğini, müvekkili şirket ile davacı sigortalı arasında yapılan sözleşmeye göre, değişimi gereken parçalara sigortacı karar verecek olup mahkemece sigortalı ile müvekkili şirket arasındaki sözleşmeye aykırı tazminatların tespit edildiğini, bakiye tazminat talebinin reddi gerektiğini, bilirkişi raporunda sözleşmede yazılı hususlara göre hesaplama yapılması gerektiğini, buna göre, kasko sigorta sözleşmesine uygun yapılan hesaplama doğrultusunda müvekkili şirketin ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarının ortaya çıkacağını, mahkeme tarafından hem cevap dilekçesinde hem de rapora itiraz dilekçesinde yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, incelenmediğini, bilirkişi raporunda kaza ile nedensellik bağı kurulamayan hasarlı parçaların tazminata dahil edilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. HMK’nun 357/1. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz. Davalı vekili tarafından yargılama safahatı sürecinde ve bilirkişi raporuna itirazlarında, bilirkişi raporunun sigorta poliçesinin klozlarına uygun hesaplama yapılmadığına ilişkin itiraz ya da talepte bulunmamış ve bu suretle bilirkişi raporu bu bakımdan davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi HMK’nın 357/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddialar ve savunmalar dinlemeyeceğinden poliçe klozuna uygun hesap yapılmadığına ilişkin istinaf itirazı değerlendirilmeye alınmamıştır.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; hasar değeri araç rayiç değerinin %34’ü kadar olup aracın perte ayrılmasının ekonomik olmayıp onarım şeklinin uygun olduğu, hasarlı araca ait kaza fotoğrafları sigorta hasar ekspertiz raporu, özel hasar ekspertiz raporu ve servis raporu incelendiğinde, çarpmanın ve hasarların aracın ön ve arka bölgesinden olduğu, yetkili servisin faturasında ve ekspertiz raporlarında değişen parçaların ve işçiliklerin kaza ile uyumlu, birbiri ile ise uyumlu parçaların olduğu, ancak sigorta ekspertiz raporunun eksik olduğu, Sigorta Eksperi tarafından tespit edilmemiş fakat onarım sırasında ortaya çıkan parçalar olduğu, bazı parçaların hasarlı olduğu, ancak ekspertiz sürecinde tespit edilemediği, hasarların zaman zaman onarım esnasında ortaya çıkabileceği, servis faturasında görülen ve değiştirilen parçaların bedellerinin sigorta eksper raporu ile uyumlu ancak küçük farklılıkların görüldüğü, farklılıkların Euro bazında, ve kur farklılıklarından olmasından kaynaklanmakta olduğu, Yetkili Servisin faturasında ve ekspertiz raporlarında değişen parçaların ve işçiliklerin kaza ile uyumlu, birbiri ile ise genelde uyumlu olduğu, servis faturasında görülen ve değiştirilen parçaların bedellerinin eksper raporları ile uyumlu ve kaza tarihi için yapılan fiyat araştırmasında kadri maruf olduğu, servis faturasındaki işçilik bedellerinin ise piyasa şartlarına göre çok yüksek olduğu, uygun olmadığı, kaza tarihi itibarı ile piyasa şartlarında sigorta eksper raporunda tespit edilen işçilik bedellerinin kadri maruf olduğu, değişen parçaların sovtaj değeri olmadığı, taraflar arası yapılan kasko sigorta sözleşmesi maddesi gereği kıymet kazanma tenzilatı düşülmediği, hasarlanan parça bedelleri incelendiğinde de sigorta ekspertiz raporunda bazı parça bedelleri eşdeğer parça olarak bedellenmiş (cam, far turbo radyatör), servis faturasında ise orijinal parça fiyatları konulduğunun tespit edildiği, söz konusu kazada, kaza tarihi itibarı ile, eşdeğer parçanın kullanımında araç sahiplerinin araç hasarlarında eşdeğer parçanın kullanımına zorlanamayacağı, davalı ile anlaşmalı ya da yetkili servisleri arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulanması hususunun, davacı sigortalıyı bağlamayacağı, aracın onarımı yapılsın yada yapılmasın onarıma ilişkin fatura olsun yada olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV’yi de (3065 sayılı KDV Kanunu uyarınca) zarar görene ödemek zorunda olduğu, davalının talep edebileceği hasar tazminatının 27.293,67 TL olduğu belirlenmiş ve mahkemece belirlenen bu miktardan davalı tarafından yapılan 12.788,74 TL ödemenin mahsubu ile bakiye hasar miktarına karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Ayrıca, mahkemenin gerekçeli kararının 2.sayfa son paragrafında, davalı … şirketince 12.788,74 TL ödeme yapıldığı ve raporda toplam zarar bedelinden düşüldüğünün açıklandığına göre, kararda ödemenin belirtilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Davalı vekili bilirkişi raporuna itirazında kaza ile nedensellik bağı kurulamayan hasarlı parçaların tazminata dahil edilmesinin hatalı olduğunu belirtmiş ancak mahkemece değerlendirilmemiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda incelendiği ve kaza ile uyumlu hasarın tespit edildiği görülmekle davalı vekilinin bu yönden de itirazı yerinde görülmemiştir.Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 984,00 TL harçtan peşin alınan (44,40+201,60=)246,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 738,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.25/03/2022