Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/270 E. 2020/377 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2020/270
KARAR NO : 2020/377
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/10/2019
NUMARASI : 2018/834 Esas – 2019/1350 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adına kayıtlı olan ve 11/05/2015 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken arkadan gelen … plakalı aracın arkadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili şirkete ait aracın ilk defa kaza yapmış olması sebebiyle her ne kadar zarar gören parçalar değiştirilmiş olsa bile müvekkilinin aracının değerini olumsuz yönde etkilediğini ve dolayısıyla araçta ciddi bir değer kaybı meydana geldiğini, araç maliki olan davalı … ve sigorta şirketi davalı … A.Ş.’den zarar tutarı olan şimdilik 500,00 TL’nin davalı sigorta yönünden dava tarihinden itibaren diğer davalı yönünden ise kaza tarihi olan 11/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ….A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava şartının yerine getirilmediğini, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava açılmadan önce ZMMS sigortacısına yazılı başvuru yapması ve kanunda yazılı belgeleri başvuruya eklemesi gerektiğini, dava açmadan önce yapılması zorunlu bir husus olduğunu, esas yönünden … plakalı aracına ait sigorta bilgi ve gözetim merkezi ve kasko trafik poliçesi sigortalarına yazı yazılarak kaza tarihinden önce başka kaza geçirip geçirmediğinin sorulması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince,”Davanın kabulü ile, 9.800,00 TL değer kaybı tazminatının davalı … A.Ş.’den 23/05/216 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … 11/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (Davalı … A.Ş.’nin poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına)” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … A.Ş vekili ile davalı … vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı …A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın konu ve niteliği itibariyle zamanaşımına uğradığını, kusur yönünden davalıya atfedilen %100 kusuru kabul etmediklerini, değer kaybı hesabında hasarsız ve hasarlı rayiç bedel tespitinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının gerekli yasal başvuruyu yapmadan müvekkili de dahil ederek dava açtığını, verilen kesin süre içerisinde başvuru yapıldığı ispat edilemediğini, neticede faiz, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin müvekkile yükletilmesi hakkın kötüye kullanılması fiilini oluşturduğunu, davanın ilgili …A.Ş.’ye ihbar edildiği, ancak hüküm tesis edilirken ihbar olunanın dava dışı tutulduğu görüldüğü, bu eksiklik hükmün kaldırılmasını gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından 11/05/2015 tarihinde, davacı şirkete ait … plakalı aracın trafikte seyri sırasında, davalı …. sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın arkadan çarpması neticesinde, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği ve davacıya ait araçta hasar oluştuğu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde, davalı sürücünün %100(Tam)kusurlu olduğu, davacı şirkete ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, davacı şirkete ait araçta 9.800,00 TL değer kaybı oluştuğunun belirtildiği, mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği anlaşılmaktadır. Dairemizin 24/05/2018 tarih 2017/1279 Esas 2018/815 Karar sayılı ilamı içeriğine göre davacı vekili tarafından 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunu’nun 5. maddesiyle değişik 97. maddesi gereğince davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, dava şartı noksanlığı yargılama sırasında giderildiği nedenle davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde değildir. İlk Derece Mahkemesince kusurun belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunda olay yeri, kaza tespit tutanağı, aracın hasarlı parçaları dikkate alınarak değerlendirme yapıldığı, bu durumda bilirkişi raporunun, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, kazanın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığına göre Mahkemece bu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin kusur raporuna ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Zarar gören davacı, TBK’nın 162 ve 163. maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşıda tazminat davası açabilir. Davalı … aracın hem işleteni hemde sürücüsü olduğu nedenle tazminatta bağılı faiz, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu yöndeki istinaf itirazının reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında davacı tarafından ihbar olunan şirket aleyhinde usulüne göre açılmış bir dava bulunmadığı nedenle mahkemece ihbar olunan hakkında hüküm kurulmamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu yöndeki istinaf itirazının reddine karar verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan değer kaybı tespitine esasa bilirkişi raporunun aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenmiş olduğundan hesaplamanın yargı kararlarına, hesaplama yöntemlerine uygun, doğru ve denetime elverişli olması nedeniyle, mahkemece hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmadığından, davalı tarafın bu yönlere değinen istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığından davalı … A.Ş vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı … A.Ş vekili ile davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı … A.Ş. yönünden Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 669,44 TL karar harcından peşin alınan 167,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 502,08 TL istinaf karar harcının davalı … A.Ş’den tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,3-Davalı … yönünden Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 669,44 TL karar harcından peşin alınan 167,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 502,08 TL istinaf karar harcının davalı … tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf isteminde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, 5-İnceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,6-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.