Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/2199 E. 2022/2236 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/2199
KARAR NO: 2022/2236
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/07/2019
NUMARASI: 2017/62 Esas – 2019/660 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 14/12/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 20/09/2011 tarihinde, davalı … Sigorta nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın sebebiyet verdiği kaza neticesinde sakat kaldığını, müvekkilinin yaya konumunda olduğundan kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, tüm kusur davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan araçta olduğunu, HMK 107. madde uyarınca belirlenecek meslekte kazanma gücü kaybı ve efor kaybından oluşan maddi zararının tazmini (huzurdaki davada geçici ve kalıcı bakıcı gideri, SGK tarafından karşılanmayan tedavi, yol, yemek, refakatçi gideri tazmini talebinin bulunmamakla, bu tapel ve haklarının saklı olduğunu) olay tarihi itibariyle ticari temerrüt – avans faiziyle tahsil edilerek davacıya ödenmesine (sigorta şirketleri temerrüt tarihinden itibaren poliçe limiti ile sorumlu) karar verilmesini talep ederek 3.500 TL maddi tazminat talepli dava açarak kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2918 sayılı KTK’nın değişen 97. ve 99. maddeleri gereğince davacı tarafın müvekkil şirkete kanunun öngördüğü şekilde başvurusu olmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigotalının kusuru oranında ve poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, zararlandırıcı olayın haksız fiil nevinden olması, davanın 3. şahsın sigortacısına yöneltilmiş olması ve huzurdaki davanın sürekli sakatlık tazminatı ile ilgili olması sebebiyle davaya konu iş ticari iş niteliğinde olmadığından, davacı ancak yasal faiz talep edebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile, 25.321,90 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminatın 02/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen 07.08.2018 tarihli maluliyet raporu incelenmek ve araştırılmak üzere tıbbi danışmanlık firması … Hizmetleri’ne gönderilmiş olduğunu, yapılan inceleme sonunda 15.11.2018 tarihli rapor düzenlendiğini, bu raporda tespit edilen maluliyet oranının fazla olduğunın belirtildiğini, itirazları doğrultusunda davacının maluliyet oranının tespiti için dosyanın ATK 3.İhtisas Kurulu’na gönderilmesini mahkemeden talep ettiklerini, itirazları dikkate alınmadan, hatalı maluliyet raporuna istinaden düzenlenen hesap bilirkişi raporu doğrultusunda dosyanın karara çıkartılmış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’un da ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’i, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’i, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları). İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Tıp Kurulu’nun 07/08/2018 tarihli maluliyet raporunun davacının maluliyet oranının tespiti açısından kaza ile yaralanma arasındaki illiyet bağı da açıklanarak, yeni tarihli muayene evrakları da incelenerek, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde düzenlenmiş olmasına göre davalının çelişki olarak belirttiği raporda kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirme yapıldığından raporlar arasında çelişkiden bahsedilemeyeceğinden bu yöne değinen istinaf itirazı yerinde değildir. Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.729,73 TL harçtan peşin alınan (54,40 TL+378,03 TL)432,43 harcın mahsubu ile bakiye 1.297,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/12/2022