Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/2191 E. 2022/2413 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/2191
KARAR NO: 2022/2413
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/09/2020
NUMARASI: 2019/440 Esas – 2020/451 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/12/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkili şirketin sigortası güvencesi kapsamında bulunan …’in 25/07/2014 tarihinde araç içi trafik kazası sonucu yaralanarak tedavi gördüğü ve trafik kazası nedeniyle ortaya çıkan tedavi giderlerinin müvekkil şirket tarafından karşılandığını, …’in yaralanmasına kusuruyla sebep olan … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMSS poliçesi olduğunu ve 7.505,25 TL’lik tedavi masrafının 02/10/2015 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.’ye ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirildiğini ancak davalılardan herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkil şirkete ödeme yapmayan davalılar hakkında alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalıların haksız itirazın iptali ile takibin devamına davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak görev, zamanaşımı defi ve davanın süresinde açılmadığını belirterek, esasa ilişkin olarak sigorta şirketlerinin halefiyete dayalı rücu haklarının doğabilmesi için mevzuata uygun ödeme yapmaları gerektiğini, yapılan ödemenin Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen Genel Şartlara uygun bir ödeme olmadığını, davaya konu kaza ile ilgili müvekkili kuruma tedavi gideri fatura edildiğini, başkaca ödemeyle yükümlü olmadıklarından davanın reddini talep etmiştir.Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı sigortanın, hastanenin kanun hükümlerine aykırı olarak talep etmiş olduğu giderleri ödeyerek lütuf ödemesi yapmış olduğundan bu giderleri talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yapılan bilirkişi incelemesi ile dava dışı sigortalı için uygulanan söz konusu tedavilerin trafik kazasındaki yaralanma ile illiyetli ve uygun olduğunun tespit edildiğini ancak dava dosyasında yapılan işbu tespitler ve dava dilekçesi ekinde yer alan deliller gözardı edilerek yerel mahkeme tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak davanın reddedildiğini, Mahkemenin gerekçesinde, SGK Başkanlığının hangi genelgesinin hangi kısmına aykırı davranıldığının dahi açıklanmadığını, bu nedenle HMK’ nın 27/2- c bendine ve aynı kanunun 297. maddesine aykırı davranarak somut ve açık gerekçe belirtmediğini, müvekkili şirketin hukuki dinlenilme hakkının da kısıtlandığını, SUT kapsamında davalı SGK’nın, SUT’u aşan kısım kapsamında (kazaya ve müvekkilin yaralanmasına sebebiyet veren aracın sigortacısı konumunda olan) diğer davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunduğunu, bilirkişi raporunda, talep edilebilecek faizin yasal faiz olduğuna ilişkin tespitlere de itiraz ettiklerini, bilirkişi raporunda ve trafik kazası tespit tutanağında, … kullanımında olan … plakalı aracın … Tic. Ltd.Şti’ye ait olduğu ve …’a ait ve … kullanımında olan … plakalı aracın … marka Kamyon olduğu tespit edildiğinden her iki yana ait aracın da ticari araç olduğundan ticari faiz talep edilebileceğini bu nedenle talep ettikleri faiz oranı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından, dava dışı … davacı sigorta şirketi nezdinde Sağlık Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, 25/07/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında …’in yaralanması nedeniyle tedavi giderlerini poliçe kapsamında ödemesini yapan davacı sigorta şirketinin tam kusuru ile kazaya neden olan aracın zmms ve SGK’ya rücu için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.Trafik kazası nedeniyle sağlık hizmet sunucularınca verilen tedavi hizmet bedellerinin tamamının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması esasının getirilmesi amacıyla, 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanunun 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesinin olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı kararlaştırılmıştır. Bu nedenle davacının dava konusu belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı sorumludur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi gereğince sağlık giderlerini ödeyen davacının yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davalı SGK ve ZMSS sigortacısına rücu hakkı bulunduğundan İlk Derece Mahkemesince “… davacı sigorta şirketinin sigortalısının trafik kazası geçirdiği, Ege Üniversitesi Hastanesine gittiği, burada ilk müdahalesinin yapıldığı, daha sonra kendi isteğiyle … Hastanesine gittiği, Özel Sağlık Sigortası Hasta Bilgi Formu doldurularak tedavisinin yapıldığı, davaya konu faturanın bu tedaviye ilişkin oluşturulduğu, … Hastanesi’nin trafik kazasından kaynaklı işlem başlatmayıp sigortalının kendi isteğiyle özel sağlık sigortasına bağlı işlem başlattığı, bu suretle Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın trafik kazalarına bağlı tedavi giderlerine ilişkin genelgesine aykırı davrandığından davalıların bu konuda bir sorumluluk ve yükümlülükleri bulunmadığı …” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Danıştay 10. Dairesinin 2010/6584 Esas sayılı dosyasından verdiği karar gereği, 05.11.2011 tarih ve 28106 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’de yer alan trafik kazası tedavi giderlerine yönelik Sağlık Uygulama Tebliği’ne ilişkin uygulamanın yürütmesi durdurulmuş olup, SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin belirlenmesinde SUT hükümlerinin uygulanması söz konusu olmayacaktır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/5486 Esas 2020/8961 Karar sayılı kararı). Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda SUT hükümleri esas alınarak hesaplama yapılmıştır. SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin belirlenmesinde SUT hükümleri uygulanamayacağından ek rapor alınmaksızın karar verilmesi eksik incelemeye dayalı olmuştur. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken; davacı tarafça sunulan ödeme belgeleri de incelenerek SUT hükümleri uygulanmaksızın tedavi giderlerine ilişkin faturaların hizmet ile uyumlu ve gerekli olup olmadığı konusunda kaza ile illiyet bağı bulunan ve 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi kapsamında kalan tüm belgeli tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olacağı, 98. madde kapsamına girmeyen belgesiz/paramedikal giderlerden ise kusurlu olmaları halinde davalıların sorumlu olacağı tutarın hesaplanması için bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır.İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olup faizin cinsiyle ilgili verilmiş bir karar bulunmadığından bu yöndeki istinaf talebi inceleme konusu yapılmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/12/2022