Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/2156 E. 2022/2411 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2020/2156
KARAR NO: 2022/2411
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 17/09/2020
NUMARASI: 2016/784 Esas – 2020/409 Karar
DAVA: Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 29/12/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekillerinin müşterek çocuğu olan henüz 2003 doğumlu …’nin, 26.04.2013 tarihinde, saat 19.00 sularında … Sokak’ta, oyun oynadığı sırada, …’ün hakimiyetindeki … plakalı … marka … tipi kamyonetin çarpması ile meydana gelen kazada …’un ağır yaralandığını, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Ve Araştırma Hastahanesi’nde yüzde 28 oranında özürlü olduğunun saptandığını, tedavi ve yol masraflarının olduğunu, müvekkili …’nin ekonomik geleceğinin ciddi bir şekilde zarar gördüğünü, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat bedelinin zararın ortaya çıkış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesindeki talebinin, maluliyetin tazmini için 8.000,00 TL, bu süreçte oluşan tedavi ve ilaç giderleri için de 2.000,00 TL tazminat olduğunu açıklamıştır. Davacı vekili 17/09/2020 tarihli ıslah dilekçesini sunmuş, harç yatırmak suretiyle sürekli iş göremezlik talebini 70.414,00 TL artırarak 78.414,00 TL ye çıkardığını, 2.000,00 TL tedavi gideri alacağı ile toplam 80.414,00 TL maddi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı … Sigorta Kooperatifi vekili cevap dilekçesinde özetle;Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı itirazının kabulü ile reddi gerektiğini, dava dilekçesinde davacının kaza sonrası yaşamış olduğu sağlık sorunları sebebiyle geçici ve sürekli iş gücü kaybına uğradığı iddia edilmiş ise de bu iddianın ispatına yönelik hiçbir delil sunulmadığını, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin mümkün olduğunu haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne, 78.414,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının ve 1.875,00 TL tedavi giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketinin 01/12/2015 tarihinde temerrüde düştüğünü, dava konusu alacağa işbu tarihten itibaren faiz işletilmesi yönünde hüküm tesis edilmesi gerekirken yerel mahkemece yanlış şekilde karar verilerek dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verildiğini, kök ve ek rapor arasında çelişkiler bulunduğunu, yeni bir bilirkişiden rapor alınması taleplerinin reddedildiğini, küçük …’a bir kusur sürücü …’e ise iki kusur atfedilmişken kusur dağılımının %67,5’a %32,5 olarak belirlenmesinin dayanaksız olmakla bilimsel ve tutarlı da olmadığını, mahkemece hüküm tesis edilirken vakıa ve delillerin yanlış değerlendirildiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 26/04/2013 tarihinde saat 19:00 sularında İstanbul ili, Sancaktepe ilçesi, … mahallesi … sokak üzerinde davalıya zmms ile sigortalı …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın seyir halinde iken karşıdan karşıya geçmek için yola giren yaya …’ye ön tampon orta kısmı ile çarpıp olay yerini terk etmesiyle sonuçlanan yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir. Kaza nedeniyle sürücünün olay yerini terk ettiğinden tutanak düzenlenmediği, kollukça olaydan sonra basit kroki düzenlendiği, davacı vekilinin yargılama sırasında sunduğu CD görüntülerinin ve ifade tutanakları ile olayın oluşuna uygun ve davacının itirazlarının alınan ek raporla karşılayacak şekilde düzenlenen hükme esas bilirkişi raporuyla davalı sürücü %37,5 davacı çocuk %62,5 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği ve dosya kapsamı ile olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin kusura ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.2918 sayılı KTK’nun 99. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 işgünü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davacının dava öncesinde davalı sigorta şirketine 18/11/2015 tarihinde başvurduğu ve dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi ile temerrüt tarihinden faiz talep ettiği halde, mahkemece dava tarihinden faize hükmedilmesi doğru olmamış, başvuru tarihine göre 01/12/2015 temerrüt tarihi olarak kararın düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun faiz başlangıç tarihi yönünden kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davacı vekilinin istinaf başvurusun faiz başlangıç tarihi yönündenun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:Davanın KISMEN KABULÜNE,1-78.414,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının ve 1.875,00 TL tedavi giderinin temerrüt tarihi olan 01/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Karar harcı 5.484,54 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 1.205,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.108,76 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 29,20 TL başvuru, 170,78 TL peşin nispi harç, 1.205,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.404,98 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,4-Davacı tarafından yapılan 310,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.110,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 2.107,06 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 11.237,57 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 125,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 49,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/12/2022